10. Bölüm

13.8K 568 50
                                    

Hellooo 😋 👋🏻

N'aberrr¿
Ben de iyiyim sağ olun🥳

Kendime vakit ayırma işinin biraz cılkı çıktı galiba sjekdnslwnwond
Kusura bakmayın bu gecikme için lütfen🙃❣️❣️

Bölüme geçiyorum direkt, öpüldünüzz😚

İyi okumalar:)

                             ******

Parkta oturmuş, çekirdek kola datei yapıyorduk şu an..

Kaan'a vizyon nakli yaptırmalıyız çok acil.
Bizi prensesler gibi giydirip parka getirdi. O da yetmiyormuş gibi çekirdek çitletip kola içiriyor..

Yardım kampanyası başlatı-

Yüzüme atılan çekirdek kabuklarıyla birlikte hem gözlerimi hem de ağzımı kapattım.

Hangi ayı yavrusu attı onları?
Bı arkadaş soruyo da..

Yavaşça gözlerimi araladığımda karşımda piç sırıtışıyla bana bakan Kaan'ı gördüm.
O ayı yavrusunu bulduk arkadaşlar.

Bu gerizekalı yüzünden Hayat ablayla Erdal abiye de hakaret ediyorum..
Allah'ım çarpma.

"Kaan.. Üç saniyen var. Ya siktir git ya da ben sikeceğim belanı!"

Kaan ellerini havaya kaldırdı ve yavaşça masadan kalktı.
"Sakin ol.. Nil sakin ol."

Masadan uzaklaşırken elindeki çekirdek kabuklarını tekrar suratıma attı.
Kahkahalar atarak ağacın arkasına saklandı.

"Sıçtım ağzına Kaan."

Masadaki kola şişesini elime alıp çalkalamaya başladım.
Kaan'ın yanına koşup kapağını açmış olduğum şişeyi üstüne fırlattım.

Pislik deyince de ben işte:)

Sırılsıklam olmuş Kaan ağacın arkasından çıkınca ablam kahkahasını serbest bırakıverdi.
Zaten zor tutuyordu kendini.

"İyi bok yedin Nil. Ne yapacağım ben şimdi?"

'Bana ne' manasında omuz silktikten sonra konuştum.
"Evin dibindeyiz zaten Kaan, git değiştir üstünü. Ayrıca bana ne?"

Parkın çıkışına doğru yürürken homurdandı.
"Saman ye."

Ablamla eş zamanlı olarak ben de kahkaha atmıştım.

Ve 1/A'dan Kaan Keskin'e teşekkür ediyoruz.

Biz de masada kalan bir avuç çekirdeğimizi aldık, çöplerimizi attık ve Kaan'ın peşinden yürümeye başladık. Kaan eve girmişti bu sırada.

Biz de evin önüne oturduk ve onu beklemeye başladık.
Ben de bu sırada boş durmuyordum tabii ki:)
Hemen fotoğraf paylaştım.

Ben de bu sırada boş durmuyordum tabii ki:)Hemen fotoğraf paylaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@nillgungor: Yeşillendik Eloşumla💚

12.473 beğeni 5.289 yorum

@deryagungor: Çiçek kızlarımm🌸💚
@nillgungor: Her fotoğrafımın altında ilk sıradasın Deryaa fake hesabım falan sanacaklar sjsjsibdsn
@deryagungor: Öyle zaten? Kskdbsiwbrkwnw

@kaankeskinn: Ne ara çektin bunu ya?
@nillgungor: Kaan instada dolaşacağına gelsene dışarı!

@melekyagizsoy: Nasıl minnoşsunuz amaa😻😋
@nillgungor: Bebeğim❣️

+Tek gerçek ElNil😁
@nillgungor: Kajdksndkwns

+Ölmüşüm güzelliğinizden😻

+Sayfanın yüzde yetmiş üçü Elayla dolu lan sksbwks
@nillgungor: Hesapladın mı cidden¿
+Evet ğjldbcnskç

+Güngör kızları bı başka ya😍😁
+Ela Güngör değil ki
+Saane karşim atlamasana

Kafamı iten el Kaan'dan başkasının değildi tabii ki.

Kafamı ittiği elini şimdi kalkmam için uzatmıştı.
Ben de tutup ayağa kalktım.
Ve sonrasında aynı elini kırarcasına sıktım.

Bir anda acıyla inledi.
"Nil! Nil tamam, özür dilerim. Bırak!"

Övünmek gibi olmasın da..
Yani sonuçta bı albay kızı ve yüzbaşı kardeşiyiz burada;)

Sırıtarak bıraktım elini.

Kaan ters ters suratıma bakıyordu. Derya ise benim gibi otuz iki diş sırıtıyordu.

"Kırdın elimi! Bi şaka yaptık alt tarafı.."

Yüzümdeki sırıtışı genişlettim.
"El şakasından hoşlanmadığımı bilmiyor musun Kaan? Baktım sen durmuyorsun, bari elini kırayım dedim.. Kökten çözüm."

Cümlemin sonunda göz kırpmayı da tabii ki ihmal etmedim.

Kaan cevap vemedi.
Küstü galiba.. Ama tam emin değilim.

Neyse canım.. Kaan'ın kalbine giden yolu biliyoruz, midesinden geçiyor. Barışırız biz yarına, rahatta kalın.

Hep birlikte Deryayla bizim favori kafemize doğru yürümeye başladık.
Kafenin önünde, Burak mıydı neydi, o çocukla arkadaşlarını gördük.

Benim arkadaşım değildi, o yüzden hatırlamıyorum çocuğu.
Kaan salağı yüzünden bir iki kez aynı ortamda bulunmuştuk sadece.

Kaanla sarılıp içinde 'kaarşim, bro, hayvan..." geçen cümlelerle sohbet etmeye başladılar.

Benim elit keko ruhum, bu varoş kekoluğa katlanamıyor arkadaşlar.

Adının Burak olduğu konusu kesinleşen arkadaş Burak, bana dönüp sırıtarak konuştu.
"Sen nasılsın güzellik? Görüşmeyeli bayağı zaman oldu, değil mi?"

Sahte bir gülümsemeyle karşılık verdim.
"Biz seninle hiçbir zaman görüşmedik ki uzun zaman olsun.. Sen Kaan'ın arkadaşısın Burakcım, benim değil. Mesafeyi koruyalım o yüzden."

Derya sırıtarak Burak'ın yanından geçip kafeye girdi.

Burak'ın yüzünde de bayağı bozulmuş bir ifade vardı.
Peki ne kadar umrumda?

Yüzümdeki sahte gülümsemeyi koruyarak Derya'nın peşinden kafeye girdim.
Kaan'da oyalanmadan arkamızdan geldi.

Burak'ı çok çabuk sepetledi anlaşılan.
Aferin.
Övünmek gibi olmasın ama bu çocuk benim kankam arkadaşlar:)

Her zamanki masamıza oturup siparişlerimizi verdik.
Derya kahve ve sufle, Kaan kahve ve profiterol (her zamanki gibi:), ben kahve ve brownie, Eloş da çikolatalı süt ve çilekli pasta aldık.

Ela çikolatalı sütü sevdiği kadar bizi sevmiyordur. Öyle bir aşk yani..
Çilekli pasta da babasından kalma bir şey. Babası çok severdi, haliyle Ela'da seviyor.

                          ******

Nasılsınız aşkolarr??

Ela'nın babasını merak edenler var mııı??
El kaldırsınlar hemenn😁

Söylemek istediklerinizi yazabilirsiniz ✨

Yeni bölümde görüşürüzz😚👋🏻

Yüzbaşılar Karıştı! | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin