41. Bölüm

1.6K 99 29
                                    

Selamlaarr💗

Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun ❤️🇹🇷
(Geçmiş de olsa kutlamak istiyorum😃)

Keyifleriniz iyidir umarım💋

Son sınavlarım var önümüzdeki hafta içerisinde, bölüm atamayabilirim😪

İyi okumalar bebeklerim 😚

                          ******
Başka kimsenin kalkmayacağını bildiğim için kapıya ben baktım.

Gelen...

Kapıyı açtığım gibi hızlıca suratına kapadım.

Gelen Mete'ydi.

Dürbünden baktığımda salak salak sırıttığını gördüm. Sinirlerime hakim olmaya ve ablamlara bir şey duyurmamaya çalışarak tekrar kapıyı açtım ve dışarı çıktım.

Sesimi ayarlamaya çalışarak üstüne doğru yürüdüm.
"NE- işin var senin burada?! Ne istiyorsun ya yine?"

Hala gülüyordu. Sıfatını...
"Sakin ol Nil. Ben senin sandığın kadar kötü bir insan değilim. Bir şey istemeye değil, kızımı görmeye geldim."

Alayvari bir gülüş peyda oldu dudaklarımda.
"At yalanı siksinler inananı."

O da güldü.
"İnanmadın mı?"

Cıkladım.
"İnanmadım."

Derin bir nefes alıp ellerini önde kavuşturdu.
"Tamam.. Açık konuşayım o halde. Kaba kuvvete başvurmak istemedim, güzellikle konuşmaya geldim. Senin çıkardığın rezalet yüzünden-"

Bir anda araya girdiğim için sözleri yarım kaldı.
"BENİM çıkardığım rezalet mi? Lan mercimek beyinli! Sen aldattın ya benim ablamı. Ben mi çıkarmış oldum şimdi rezaleti? Bak benim sinirimi bozma, siktir git evimden Mete!"

Mete kaşlarını çattı.
"Dinlemiyorsun bile Nil. Sakin ol. Belki senin yararına bir şey söyleyeceğim?"

İçimden milyonuncu sabrı dilerken derin bir nefes aldım.
"Senden gelecek fayda Allah'tan gelsin Mete ya.. Valla bak. Bizim senden tek isteğimiz siktir olup gitmen. Anla artık şunu."

Tebessüm etti.
"Peki, gideceğim ama şartlarımı dinle önce. O malum günden sonra 18 milyon TL kaybettim, SENİN yüzünden. O yüzden sana iki seçenek sunacağım. Ya bu parayı tamamlayacaksın ya da kızımı bana vereceksin."

What dedin gülüm?
Ne gülü aq unutun gülü.

Ela'yı pazarlık konusu yapıyor bir de göt lalesi. Anca rüyanda.

Kaşlarımı çatıp üstüne yürüdüm. Benim hızla yürümemden ötürü Mete'de geri çekildi.
"Ne diyorsun ulan sen?! Ne demek kızımı bana verin?! Sen o kızın üstünde şu kadar hakkın olduğuna inanıyor musun gerçekten? Ela Derya'nın kızı. Sen o çocuğun hiçbir şeyi değilsin. Ablamı karnında 8 aylık bebeğiyle aldatıp yetmezmiş gibi adliye koridorunda doğum yapmak zorunda bıraktığın gün tüm haklarını kaybettin sen! Anlıyor musun beni Mete? Git artık. Duydun mu? SİKTİR GİT!"

O da benim üstüme yürüdü.
"Eğer istersem bırak çocuğu, elinizdeki tek kuruşunuza kadar alırım Nil. Benimle yarışma, sakın."

Bir adım daha üzerime geldiğinde ben de geri adım atmak zorunda kaldım.
"Kızımı vermeyeceksen paramı vereceksin. Şartlar basit ve net, değil mi?"

Orospu çocuğu. 18 milyonu veremeyeceğimi de biliyor tabii.

Dişimi sıktım.
"Mete defol. Ne parayı ne de Ela'yı vermem sana. Mazinizin hatrına daha fazla üzme ablamı, rahat bırak kadını ya."

Yüzbaşılar Karıştı! | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin