Yüzbaşılar Karıştı! | Texting

34. Bölüm

Sellaamm😁💗💗

Nasılsınızz??

İyi okumalaaarr😚

                         ******
Elimi yüzümü yıkayıp odama döndüğümde üstüme mor sweatshirt, altıma da siyah eşofman giyip saçlarımı düzelttim ve aşağı indim.
Ben merdivenin son basamağından inerken kapı çaldı zaten.

Ablamla abim Gaye ablaları karşılarken bende yanlarına geçip kabanları portmantoya yerleştirdim.

Melih'in montunu alırken Melih elime bir kutu sıkıştırıverdi.
Yüzüne baktığımda ise göz kırpıp salona geçti.
Hızlıca montu asıp kutuyu açmak için mutfağa geçtim.

Tabii ki Deryayla Güven'de gelmişti peşimden, çünkü Melih'in elime bir şey koyduğunu görmüşlerdi.

Derya kutuya benim gibi heyecanla gülümseyerek bakarken Güven kaşlarını çatmıştı. Klasik Güven kişisi işte:)

Yavaşça kutuyu açtım. İçinde mavi melek kanatlı, çok zarif bir kolye vardı. Bir de not.

Adına yaraşır minik bir hediye meleğim, seni seviyorum.

Yanlış Yüzbaşı:)

(Nil'in anlamı: Mavi, lacivert/Zarif, narin)

Benden önce Güven yorum yaptı tabii ki hediyeme.
"Çok kötü, hiç beğenmedim. Melih anlamıyor bu hediye işlerinden."

Gülerek Güven'in suratına baktım.
"Tamam abi, sen takma o zaman."

Derya kahkaha attı.

Gülerek cümleme devam ettim.
"Ben beğendim, hatta çok beğendim. Çok ince düşünülmüş, tatlış bir hediye bence. Yüzbaşım almış sonuçta."

Parmağını bana doğru salladı.
"Ben sana hediye almadım, senin Yüzbaşın benim tamam mı? Bir tek bana öyle diyebilirsin. Benden başkasına değil, tamam mı Nil?"

Şaka mı yapıyor şu an? Yoksa ciddi mi?
Şakaysa komik, değilse daha komik😃

Derya Güven'in koluna vurdu.
"Abi ciddi misin ya? Çocukluk yapıyorsun şu an, kendine gel. Kaç yaşında insansın, hiç yakışmıyor."

Güven kaşlarını çattı.
"Sen sus Derya. Sen bana bu kıskanma zevkini dahi yaşatmadın. Gittin pat diye evlendin, güm diye boşandın."

Ablam ellerini iki yana açmış, şaşkınlıkla abime bakıyordu.

Güven ilk günden beri sinirliydi Derya'ya bu konuda, yani pek de haksız sayılmazdı şimdi..

Şerefsiz Mete'yi hiçbir zaman kabullenmemişti, en başından beri biliyordu sanki sonunun böyle olacağını. Hatta ilk gün 'Bu adam seni çok üzer.' demişti ablama. Dediği gibi de olmuştu maalesef..

Derya'ya hafifçe tebessüm edip abime döndüm.

Abimin elini tuttum.
"Ya sen demedin mi bana 'En ufak bir şey hissediyorsan sakın tereddüt etme, hislerine güven. Melih seni asla üzmez.' ? Neden böyle yapıyorsun şu an abi? Çocuk gibisin gerçekten, ablam haklı.."

Gözlerini kıstı.
"Dediğimin hala arkasındayım küçük hanım. Ama onu sana abin olarak değil, Melih'in arkadaşı olarak söyledim ben. Şu an abin olarak konuşuyorum ve seni kimseyle paylaşmak istemiyorum. İlişkinize karşı değilim, ama bir abi olarak kardeşimi kıskanmak da benim hakkım. Bu konuyu tekrar konuşmayacağız, anlaşıldı mı?"