Bölüm:3 "Yanlış hedef"

902 193 341
                                    

"Zor bir durumdan çıkmanın en iyi yolu,
içinden geçmektir."

Robert Frost.

Vay vay vay demek eski aşıklar. Gözlerim yaşardı doğrusu. Ama çok eğlenceli değil mi? Cinayetten doğan aşk. Yoksa yeniden alevlenen mi demeliyim? Unutma Ateş Ayaz Kılıç eğer bu kıza sahip çıkmazsan elinden uçup gider. Dikkat et yoksa üzülürsün."

Ve bir kahkaha sesi daha...

Saat 00:15
Olay yeri
Okul.

İşte bu ses tüm odayı dolduruyordu. O kahkaha sesi o kadar ürkütücüydü ki. Ve bir sessizlik hakim oldu sonra. Beren korkmuştu o kadar ki Ateşin ona sarılmasını bile göz ardı etmişti. Ateşte bunun farkındaydı. Beren kolunu o kadar güçlü sıkıyordu ki bu durum Ateşi tedirgin etmeye başlamıştı. Ne yapmalıydı ki? Bilmiyordu. Sesin sahibi kimdi? Burda miydi ? Yoksa ses kaydimiydi? Belirsizdi herşey. Beren içinse durum daha kötüydü. Şoktaydı sanki. Ateş bunu farkedince Bereni dışarı çıkarmıştı. Kollarından tuttuğunda kendine bakmasını sağlamıştı.

"Beren kendine gel. Hadi Beren. İyi misin?" Endişe ile kollarını Berenin omzuna koyarak sorduğunda sadece bekledi. Gözlerine baktığında ne kadar korktuğunu anlamıştı.

Korkmalımıydı? Ne yapmalıydı. Bir sürü olay gördü yaşadı. Bir sürü kayıp verdi hiç biri böyle değildi. Her kimdise onları tanıyordu ister katil olsun ister başkası geçmiş sırlarını biliyordu, cesaret edip kendimize itiraf edemediğimiz şeyleri acımadan yüzlerine vurmaktan çekinmiyordu. Daha ne biliyordu bilmiyordular. Ne kadar ileri gidecekti bilmiyordu. Gelen senden korkmamıştı onu böylesine etkileyen şey aslında kendine bile itiraf edemediğim şeyin bir başkasının bağıra çağıra dalga geçer gibi yüzüne vurmasıydı.

Cevap gelmemişti Beren öylece boş boş bakıyordu. Sanki Ateşe bakıyordu ama onu görmüyordu. Bir sessizlik vardı ama Berenin beyni susmuyordu. Beynindeki düşünceler onu çok zorluyordu. Ellerini kulaklarına götürüp tikarken duymamayı diledi.Yaşadıkları ağırdı. Dünden beri konuşmak bir yana kalsın ağlamıyordu bile.İçine atıyordu içine attıkça o acı büyüyor öfkeye dönüşüyordu.

Ateş acı çektiğini görüyordu. Onu suçlaması,öfkelenmesi hepsi bu yüzdendir biliyordu. Duygularını bastırdığını ve içindekilerin bir öfkeye dönüştüğünü anlıyordu. Şuan hangi yolu seçeceğini merak ediyordu ve bilemiyordu bu yüzden yanında durarak izlemeye başladı. Ama ağır geliyordu bunu göre biliyordu. Gözlerinde yanan ateşi görmemek mümkün değildi. Konuşmadıkca içini yakacağını anladığı anda daha fazla dayanamadı.

"Konuş benimle bağır çağır ama lütfen bir tepki ver artık lütfen. Güçlü olmayı bırak sende ağlaya bilirsin."

Bakmak ve görmek. Her baktığımız şeyi göremeyiz derler her kes bakar ama göremez derler. Gözler anlar derler hep. Ateş hiç mi anlamamıştı yıllar sonra eski okulunda kimliği bilinmeyen biri karşımdakı kadının onu sevdiğini söylüyordu. İma etmiyordu direk söylüyordu. Ateşin onu sevdiğii. Ne hissettiğini bilmiyordu emin olamıyordu ama Beren gerçekten olabilir miydi? Karşısındakı kadın ürkmüş korkmuş bir şekilde onun yanımdayken aslında yüreğinde beni taşıyor olabilir miydi? Diye düşünmeden edemedi. Bu ihtimal beynini kemirmeye devam edecekti.

Ateş ilk kez kendini bu kadar çaresiz hissediyordu. Ne yapacağını bilmiyordu.
Bir yandan da Berenin vereceği tepkiden korkmuyor değil di.
Sonunda beklemediği bir şey olmuştu.

Gizli Dosya No:13.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin