Bölüm:29 "Gölge Oyunu."

15 1 0
                                    

"İnsanlar bir kaç kez kalem ve ya boya fırçası kullandılar,sırf tetiği çekemedikleri için..."

Virginian Woolf.

İntiharlar,çağırışlar,terk edişler,ve hatta bazen ölümler sadece bir olayla olmaz. Bazen sessiz bağırışlar,çığlıklara dönüşürken sonsuz bir döngünün içinde kendini bir ölümle sonlandırır. Ne sesleri olur ne de bir mezarları. Sonsuz evrende kara deliğin içine sürüklenmiş paramparça ruhlar mezarlığı. Bazısı bir kalemle bazısı boyayla çoğu zaman bir şarkının her sesinde ölür insanlar.

Tek yol sadece bu olduğu için değil,çıkış yolunu sadece bunlarda gördükleri içindir.

Çünkü insanın dili lal olduğunda içindeki çığlık bitmiyordu. Sadece şekil değiştiriyordu. Çıkmak için bir yol arıyordu.

Çünkü akacak kan damarda durmazdı.

Kulakları sağır eden bir patlamadan geriye kalan kızıl alevlerin sesi olurken gözlerin önünde tüyleri diken diken bir görüntü belirmisti.
Gözlerin irislerinde parlayan,alevlerin ruhlarında bıraktığı zarar daha fazlaydı.

Patlamanın etkisi ile savrularak yer düştüklerinde hissettikleri acı sadece fiziksel değildi.

Adam korumacı bir tavırla kadının üstüne kapanırken elleri ile başını tuttuğunda kendini siper etmişti.
Gözlerini sımsıkı kapatırken sanki orada saklanan,gözlerinde beliren korkuyu saklamak istemişti.
Kadın adamı iterek ayağa kalkmak isterken dumanın etkisi altında öksürmeye devam ettiğinde etrafına korku dolu bakışlar atmayı sürdürürken elleri ağzını buldu. Diğer eli yanında duran adamın kolunu sıkıca sararken yaralarına aldırmadan ayağa kalktığında bu olayı anlamakta güçlük çekerken adamın dediklerini hatırladığında gururuna yedirememişti. Korunmaya muhtaç bir durumda kalması,birine ihtiyaci olması tek başına buradan kurtulamamasını,Ateşin ne cüretle onu kurtardığını kabullenemiyordu.

Bunu iyi niyetle yaptığından,onu hala sevdiğini göre biliyordu fakat buna inanmıyordu ya da inanmak istemedi.

Birini çok sevdiğinizde kusurları gözümüze görünmez. Fakat,hata yapıp yalan söylediğinde ne kadar buna kalpten inanmak isteseniz bile inanamazsınız. Çünkü çatlayan bardağın şu akıtma ihtimali her zaman vardır.

Tekrardan patlayan patlama ile bir adım gerilerken adam sıkıca sardı. Varlığı ile az da olsa ona güvenmesini ve rahatlamasını sağlamıştı. Her hangi başka bir durumda onu ne kadar koruyacak bir gücü olduğuna dair en ufak bir fikri yoktu ancak bunun için elinden geleni yapmaya hazırdı.Orada bir yerde birşey olsa bile karanlığa,karşıdan gelecek her hangi bir güveni yoktu.

Kuru bir ağacın dibine sindiğinde etrafa ürkek bakışlar attı ama sanki hiç birşey görmüyordu. Üç yıl sonra ilk kez ölüme bu kadar yakınlaşmıştı.

O iyiydi hiç birşey olmamıştı. Bu onun suçu değildi.

Kendisine buna inandırmak için elinden geleni yaptı ama içinde buna sebebiyet verdiği,başlarına bela açtığı,dahası bunun devamına yönelik korkunç teoriler fısıldayan sesi bir türlü susturamıyordu. Artık çok bezmişti tüm bunlardan. İçinden çıkmadığı durumlardan,anı panik ataklarından,ellerinin titremesinden. Ama aşmıştı artık çoğunu. Sadece çok yoğun duygu hissettiğinde kendine engel olamıyordu.Herşeyden bıkmıştı.

Çok sıkılmıştı bu tüm olanlardan. Bazen canından bezdiğini hissediyor hatta çoğu zaman dile getirmekten kendini alamıyordu. Kendini suçluyordu. Aslında bunu kendine yapmak istemiyordu,ama yapmadan da duramıyordu. Bazen bıkıyordu bırakmak istiyordu ama kendine hatırlattığı birşey vardı. Bir hedefi vardı. Adalet için dayanacaktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gizli Dosya No:13.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin