Gelmiştik Karanlığımda aydınlanmaya. Yüzleşmeye. Gerçekleri öğrenmeye. Abime kavuşmaya...
Arabadan indim ıssız bir yerdeydik ileri doğru yürüdük biraz yürüdükten sonra ileride bir masada o oturuyordu. Etraf süslenmişti sofrada yemekler vardı. Cidden onunla yemek yiyeceğimi mi düşünüyordu? Ondan miğdem bulanırken? Yanına ilerliyemedim. Ellerim titremeye başladı. Yıllar önce vücudumda hissettiğim acıları tekrardan hissediyordum sanki. Gözlerimi kapattım birkaç saniyeliğine daha sonra yavaş adımlarla yanına yürümeye başladım. Geldiğimi fark ettiğinde ayağa kalktı. Tam karşımda duruyordu. Saçlarında hafif beyazlıklar oluşmaya başlamıştı yüzündeki kesik izi duruyordu. Evet onu ben yapmıştım. Kendimi korumaya çalışırken... Ne kadar başarılı olmuştum peki? Biraz daha yaklaştım.
Kenan: hoşgeldin otursana.
Ne kadar da kibar bir adam değil mi?
Başımı alayla sallayıp güldüm. Daha sonra da oturdum o da tam benim karşıma oturdu.Kenan: Geldin?
-Anlatıcaklarını anlat ve bitsin bu işgence.
Kenan: Yeterince zamanımız var sevgilim. Bak senin en sevdiğin yemekleri hazırlattım. İlk önce yemeğimizi yiyelim ondan sonra da konuşalım.
-Yemek yemek istemiyorum. Konuş artık Allah'ın cezası!
Kenan: Ben konuşurum konuşmasına da sevgilin benim söyleyeceklerimi kaldırabilir mi?
-Ne saçmalıyorsun?
Kenan: üstünde dinleme cihazı olduğunu anlamayacak kadar aptal mıyım sence? Bazen kırıcı oluyorsun. Benim aklımla onanmıyacağını unutuyorsun?
Kısa bir sessizliğin ardından tekrar konuştu.
Kenan: hmm peki anlaşılan sen yemiyeceksin o zaman ben hem yiyeyim hem de konuşalım.
Sustum ve konuşmasını bekledim.
Kenan: Şimdi abine en son gelelim biraz heyecanlı olsun. Sen şimdi diyorsundur ki bu adam nasıl ölmedi ben bunu kendi ellerimle öldürmüştüm. Maalesef öldürmedin sevgilim.
Bir insan bir kelimeden bu kadar tiksinebilirdi.
Kenan: Sana hayatını baştan anlatıcam şimdi hayatındaki yalanları. Hani o çok güvendiğin geberen Halil Altuk var ya he işte o adam benim öz ve öz babam.
Ne diyordu bu adam ne saçmalıyordu. Dalga mı geçiyordu benimle oyun mu oynuyordu. Yoksa beni iyice delirtmek mi?
-Ne saçmalıyorsun sen?
Kenan: valla ne duyduysan o. Benim hiç sevmemişti çünkü ben onun ilk evliliğinden sevmediği karsından olan çocuğuydum. Beni amcamın yanına bırakmıştı onlarla yaşıyordum. Ara ara onu görmek istiyordum o ne kadar beni istemese de. Sizin mahallede o kadınla kalıyordu. O kadının çocuğu olmuyor diye evlatık almışlardı o da yetmişyormuş gibi sizi de. Başta çok kuskanmıştım biliyor musun? Siz beni hiç görmediniz ama ben hep görüyordum sizi. Sonra da zaten sana vuruldum.
Hem yemeğini zıkkımlanıyordu hem de anlatıyordu.
Kenan: neyse zaten senle kötü birkaç olay yaşadık ama onlar da artık eskide kaldı. Hala bizim için bir şans var.
Bu adam tam bir ruh hastasıydı. Hayatımı sikmemiş gibi şans falan diyordu. Sanki beni taciz etmemiş gibi bana tecavüz etmemiş gibi bundan bahsediyordu ve benden 15 yaş büyüktü. Kısacası sapığın tekiydi. Olmayan çocukluğumun katili...
Kenan: bana hiç sahip çıkmadı ama siz onun çocuğu olmadığınız halde size Baba oldu. Senle kötü olaylar yaşadıktan sonra yani ben sana tecavüz etmeye çalıştıktan sonra size daha da bağlandı beni uzaklaştırmaya falan çalıştı. Çok şaşırmıştım biliyor musun? Şimdi buraları da detaylı anlatmam lazım ki sevgilin öğrensin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOLOG VE MAFYANIN AŞKI
Ficção GeralKARAKTERLER Alev Ayça Derin (25 yaşında) psikolog Arzu Derin annesi Cafer Derin babası Baran Derin abisi Aylin Derin ablası (27 yaşında) Hemşire Dicle (25 yaşında) Avukat (arkadaşı) Deniz (28 yaşında) pastacılık(arkadaşı) Rüya (24 yaşında) çocuk d...