ŞUĞDA

Bilinmezlik İçinde

Sabah olmuştu.Aylin gözlerini açtı.Şuğra'nın yanında duran küçük masada küçük bir not vardı.Arda not'a şöyle yazmıştı:
-Selam Aylin.Yarınki maçım için antrenmana gittim.Umarım Şuğra uyanır ve beraber yarınki maçıma gelebilirsiniz.Görüşürüz.
Aylin notu okudu ve Arda'ya mesaj attı:
-Selam Arda.Çok zor olduğunu biliyorum ama Şuğra'yı düşünme ve maçına odaklan.Umarım uyanır ve maçına geliriz.

Aylin cebindeki iğneyi çıkardı ve gözleri doldu.Dün düşündüğü sorunun cevabını hâlâ bulamamıştı.Çok korkuyordu.Bu iğneyi seruma koyduğunda büyük ihtimalle Şuğra ölecekti.Kim ve ne için ondan böyle bir şey istemişti?Ondan intikam alacaktı.Bunu da nasıl yapacağını bilmiyordu.İğneyi yapmak için kaç günü olduğunu bilmiyordu.Ona iğneyi veren adamla tekrar iletişime geçmek istiyordu.Ama bunu da nasıl yapacağını bilmiyordu.Bilinmezlikler içinde ağlamaya başladı.Kollarını dizlerine çekip ağlarken bir ses duydu.

Ses fısıldıyordu."Aylin".Aylin başını kaldırdı ve Şuğra'ya baktı fakat hâlâ uyanmamıştı.Ses nerden gelmişti?

Arda notu yazıp hastaneden çıktı ve antrenman salonuna doğru yola çıktı.Aylin'in olmadığı günler Şuğra'nın yanında olduğu için koçu ona kızmıştı.Arda'yı bu tembelliği yüzünden yedeklere almayı bile düşündü.Arda koçuna yalvardı ve ana takımda kalmayı başardı.Antrenman yerine girdi,üzerini değiştirip sahaya geldi.Şimdilik harika oynuyordu.Umarım yarın ki maçta da aynı performansı gösterebilirdi.Ve umarım yarın ki maçına Şuğra gelebilirdi.Umarım.

Aylin'in telefonu çaldı.Arayan Şuğra'nın annesiydi.Aylin Şuğra'nın bıçaklandığı günden bir gün sonra haber vermişti.Maalesef annesinin iş yeri patronları çok katı olduğu için izin vermiyorlardı.Bu yüzden hastaneye gelmiyordu.Ama biliyordu ki kızı emin ellere emanetti.Nuray Teyze:
-Aylin.Nasılsın kızım?Şuğra nasıl?
Aylin:
-İyiyim Nuray Teyze.Sen nasılsın?Şuğra hâlâ uyuyor.
Nuray Teyze hafif ağlamaklı bir sesle:
-Bende iyiyim sağol.Şuğram benim.Neler çekti.İnşallah bir an önce uyanır.
Aylin:
-İnşallah Nuray Teyze.İnşallah.

Aylin,Nuray Teyzeyle olan konuşmasını bitirdi.Şimdi de Kerem onu arıyordu.Aylin telefonu açtı ve konuşmaya başladılar.Kerem:
-Nasılsın Aylin?Kaç gündür konuşamıyoruz?Bir sıkıntı mı var?
Aylin:
-Sana söyleyemedim.Şuğra otobüste bıçaklandı.Kaç gündür de uyanmıyor.Ardayla beraber karışık başında nöbet tutuyoruz.
Kerem:
-Çok ama çok üzüldüm.Hastanenin konumunu at hemen oraya geliyorum.
Aylin:
-📍konum
Kerem:
-Geliyorum.

Kerem arabasına bindi ve Aylin'in attığı konuma doğru sürmeye başladı.Hastaneye geldi ve Aylin'e mesaj attı:
-Kaç numaralı oda?
Aylin:
-301.
Kerem odaya geldi ve gelir gelmez Aylin'e sarıldı.Kerem ve Aylin sevgiliydi.Tanıştıkları günden beridir çok iyi anlaşıyorlardı.Kerem Aylin'i teselli etmek amacıyla:
-Merak etme sevgilim.Şuğra uyanacak.
Aylin:
-Umarım sevgilim.Umarım.

Akşam oldu.Aylin koltukta uyuyakalmıştı.Kerem yandaki örtüyü alıp Aylin'in üzerine örttü.Aylin ceketini çıkarmıştı.Koltuğun yanına duruyordu.Kerem Aylin'in yanına oturmak için ceketi kaldıracaktı.Bir anda ceketin cebinden bir iğne düştü.Kerem iğneye baktı fakat ne olduğunu anlayamadı.Sanırım Şuğra'ya yapılması gereken iğnelerden biridir diye düşündü.
Ama yine de Aylin'e sormadan yapmak istemedi.İğneyi geri ceketin cebine koydu ve Aylin'in yanına oturdu.

Kerem,Aylin'i kollarının arasına aldı ve pencereden dışarıya baktı.Yıldızlar çok güzeldi.Sonra Şuğra'ya baktı,umarım bir an önce uyanırdı.

Gece olmuştu.Aylin uyandığında Kerem'in kollarındaydı.Kerem uyuyordu.Yavaşça kollarının arasından çıkıp ceketini giydi.

Eline iğneyi aldı.

Seruma yaklaştı.

İğnenin ucunu tam seruma sokacakken Şuğra bir anda gözlerini açtı.