36- Borç

1.8K 207 86
                                    

Jimin bugün derslerinin olmamasının verdiği rahatlıkla yataktan kalktığında Jungkook'u göremeyince fazla uyuduğu için şişen gözlerini ovuşturup yatak odasından çıktı ve çıplak ayakları yeri döverken yavaşça yürüdü.

Aklında tamamen Jungkook'a yanaşmak ve nazlarak bütün günü onun kucağında geçirmek vardı.

Düşüncesiyle bile mutlu olurken depresyon halinden çıkmanın enerjisiyle koridorun ortasında kollarını iki yana açarak gerindi.

Tam o sırada Jungkook'un sesi kulağına ulaşırken gülümsemek istedi ama sesindeki ton nedense içini huzursuz etmişti. Onu iyi tanıyordu. Bu ses tonu genellikle huzursuz olduğu zamanlarda kullandığı ciddi tondu.

Ses çıkarmadan sesin geldiği yöne doğru, salona, ilerledi.

İçeri girmeden kapının önünde durup ne konuştuğunu dinlemek istedi. Onun özel alanını ihlal ettiğinin farkındaydı ve bu kendini kötü hissetmesine neden olmuştu ama dinlemezse de meraktan öleceğini biliyordu.

"Ee okul nasıl gidiyor anne?" Jungkook sanki geçistirmek için hızlı hızlı konuşuyor  ve bir an önce sadede gelmek istiyor gibiydi.

"Anladım... İyi bari, senin adına sevindim."

"Bizde de iyi durumlar.... Evet, Jimin de iyi." Kendi adını duyunca annesinin sorduğunu anlamıştı. Bu nedensizce içini bir hoş etmişti.

"Aslında, ben senden bir şey istemek için aramıştım." Sonunda ağzındaki baklayı çıkarma vakti geldiğinde derin bir nefes alarak bekledi Jimin.

Lütfen çok kötü bir şey olmasın.

"Bana biraz borç verebilir misin?"

Jungkook'un mahcubiyet kokan sesi Jimin'i olduğu yere çivilerken gözlerini sıkı sıkı kapattı ve ağlayacak gibi hissetti kendini.

Daha bir ay önce, Jimin depresyon dönemindeyken onu mutlu edebilmek için günlerce dışarda yemeğe çıkarmıştı Jungkook. Para durumunu göz ardı ederek.

"Araba arıza çıkardı biraz. Ev kirasını da birleştirmekte zorlanıyorum." Jungkook sıkıntılı bir nefes alarak boşta olan elini alnına attı ve gözlerini kapatarak ovuşturmaya başladı. Kafasını kapıdan uzattığı anda görmüştü onu Jimin.

Ve omuzları çökük bir halde duruyor olması, oldukça sinirine dokunmuştu o an.

"Jimin'in okul masrafları da var."

Bu söylediğini bıkkınlık ile söylememişti. Ama Jimin olduğu yerde oturup ağlamak istemişti. Çünkü ona yük olduğunu düşünüyordu.

"Hayır, hayır. Geri ödeyeceğim. Borç olarak alıyorum."

"Teşekkür ederim..."

"Tamam, Jimin'e sorayım kabul ederse geliriz."

Konuşmanın sonlanmaya yakın olduğunu fark eden çocuk hızlıca birkaç adım geriledi ve hiçbir şey olmamış gibi davranmak adına uykulu gözleriyle mayışık bir halde bakarken salondan içeri girdi.

Jungkook kapıya dönük durduğu için onu gördüğü anda tüm dertlerinden arınmış gibi gülümsedi ve "Aa bak uyandı şimdi. Vereyim mi konuş istersen." dedi annesine.

Sesi az öncenin aksine oldukça mutlu çıkıyordu.

Rol yapıp yapmadığını anlamak zordu Jimin için.

"Kim?" diye sordu Jimin şaşkınca bakıp. Sanki bilmiyormuş gibi.

"Annem." Jungkook telefonu ona doğru uzattığında Jimin boğazını temizleyerek telefonu sevgilisinin elinden aldı ve kulağına götürüp "Merhaba, Bayan Jeon." dedi tatlı bir tonda. "Nasılsınız?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

love-teacher Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin