(Uyarı, küçük bir yakınlaşma kısmı var sonlara doğru. Hala orucunuzu açmadıysanız iftardan sonra okuyun ♥️)
Yorum isterim.
Keyifli okumalar 🎉🤍
.
.
.
İkili hazırlanıp kahvaltıya gitmek için yola çıktıklarında Jimin hala uykulu hissettiğinden dolayı gözlerini ovuşturmaya başlarken "Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
"Bildiğim güzel bir yer var. Sende beğenirsin diye düşündüm." Jungkook gülümseyerek konuşup elini direksiyona attığında Jimin daha yeni fark edebildiği sargıya bakıp kaşlarını çattı. "Eline n'oldu?"
Jimin'in endişeli sesiyle birlikte gözleri saniyelik olarak eline kaydığında sessizce yutkundu Jungkook. "Dün gece kahve yaparken kupayı kırdım, avcumun içi kesildi."
"Çöpte kırık görmedim ki ben." Jimin'in kaşları daha da çatılırken adamın elini direksiyonun üstünden çekip kendi avcunun içine aldı.
"Çöpü dışarı attım çünkü. Ayrıca araba kullanıyorum Jimin, elimi bırakır mısın?" Jungkook'un bir anda oturduğu yerde dikleşmesi ve sırtının gerilmesi sarışının gözünden kaçmazken "Çöpü sabah ben çıkaracaktım ve dolu değildi. Gecenin köründe çöp atmaya da gitmezsin Jungkook." dedi. "Ayrıca araba otomatik, tek elle kullanabilirsin."
Jimin'in kıvrak zekası adamın yalanlarını anında ortaya çıkarırken elleri de sargının altındaki yarayı ortaya çıkarmak için uğraşıyordu.
"Jimin..." Jungkook ne diyeceğini bilemez bir halde kalırken elindeki sargıyı çıkaran çocuk sessizce güldü ve adamın parmaklarının üstündeki yaralara bakarken "Belki de dün gece babamla ne konuştuğunu anlatman gerekiyordur." dedi. "Ya da daha öncesine de gidebilirsin. Benden saklamaya çalıştığın şeyleri anlatabilirsin."
"Dün gece uyandın değil mi?" Jungkook hem ondan gerçekleri sakladığı hemde yalan söylediği için kendini çok kötü hissediyordu. Ve bu durumu kurtarmak için bir açıklaması yoktu.
Fakat Jimin bunu büyük derecede sorun etmedi. Adamın elini dudaklarına yaklaştırdı ve tüy kadar hafif bir öpücüğü küçük yaraların üstüne kondurup "İyiliğim için yaptığının farkındayım. Beni üzmek istemedin." diye mırıldandı. "Ama yine de anlatmanı beklerdim."
Restorana oturup siparişlerini verdiklerinde Jimin'in gözleri hemen karşısında oturan adamla buluştu. "Bekliyorum hala."
Jungkook sessizliğini bozmaya karar verip derin bir nefes aldı ve dirseklerini masaya yaslarken "O gece." diye mırıldandı. "Baban sana vuracakken onu durdurduğum gün sen gittikten sonra bana bizi bildiğini söyledi. Fotoğrafları gördüğünü söyledi."
Jimin'in gözleri anında kocaman açılırken korkuyla bakmıştı Jungkook'a. "Seni tehdit etti değil mi? Onunla uğraşma Jungkook, hayatını mahveder." Kendi başına gelebilecekleri umursamıyordu, tek umursadığı Jungkook'un hayatıydı.
"Sakin ol bebeğim." Jungkook elini uzatıp çocuğun elini tuttu ve sakince okşarken "Ona müdürle alakalı bir ima yaptım." dedi. "Biliyorum yapmamam gerekirdi ama elimdeki tek koz oydu."
"İyi yapmışsın. İyi yapmışsın da... Dün gece ne yüzle gelmiş ki o zaman?" Jimin bu kozu elbet bir gün kullanacağı için sıkıntı etmemişti.
"Seni görmek istediğini söyledi. Sonra saçmaladı ve beni sinir etti. O yüzden bende dayanamayıp iki kere yumruk attım."
Jimin onu dinlerken nedensizce kendini rahatsızlık hissetmişti. İçinde onu huzursuz eden duygular vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love-teacher
FanficJimin uyku problemleri yaşayan sorunlu ama çalışkan bir öğrenciydi. Jungkook ise öğrencilerine değer veren disiplinli bir öğretmen. İlk karşılaşmaları kötü geçen ve birbirleri hakkında kötü izlenimlere sahip olan ikilinin arasında, zamanla öğretm...