Bir ay sonra
Üstüne giydiği gömleği çekiştiren çocuk heyecanla Jungkook'un odasına doğru ilerliyordu.
Bugün üniversitede ilk günüydü ve okulun içine girdiği anda yaptığı ilk şey Jungkook'un yanına gitmekti.
Omzuna taktığı çantasını tutarken odanın önüne geldiğinde Jeon Jungkook yazısını görünce sırıtarak elini yumruk yaptı ve yavaşça kapıyı tıklattı.
"Gir."
Kapıyı hızlıca açan çocuk kendini hemen içeri attı ve gülümseyerek içeri girdikten sonra kapıyı kapatıp Jungkook'a döndü.
"Hoş geldin bebeğim." Jungkook onu gördüğü anda gülümseyerek sandalyesinden kalktı ve sevgilisinin yanına doğru ilerledi.
"Seninle yeniden odaların kuytu köşelerinde öpüşeceğim için çok heyecanlıyım." Jimin'in gülerek söylediği şey Jungkook'u da güldürürken birbirine sarılan ikili anında dudaklarını buluşturmuştu.
Tadını çıkarmak istercesine yavaş ve nazik öpüşürlerken aynı zamanda ellerini birbirlerinin bedenlerinde gezdiriyorlardı.
Nefesleri kesilse bile ayrılmamalarına rağmen odanın kapısı çaldığı için ayrılmak zorunda kalmışlardı.
Jimin hemen kendini geriye atıp üstünü düzeltirken Jungkook sessizce bir küfür savurdu ve elinin tersiyle dudaklarındaki ıslaklığı silip masanının başına geçti.
"Gir."
Jimin de çaktırmamak için ellerini önünde birleştirip sakince köşede beklemeye başladığında odanın kapısı açıldı ve aynı Jimin'in yaşlarında görünen genç bir kız içeri girdi.
Sarışının bakışları önce eğilen kıza ardından Jungkook'a döndü.
Sinirli ve sert bakıyordu. Aynı zamanda mesafeli bir duruşu da vardı. Lisede öğretmenlik yaparken takındığı tavırdan daha farklıydı. Daha otoriter ve daha sert duruyordu.
Ve bu Jimin'in aşırı hoşuna gitmişti.
"Merhabalar Bay Jeon, Ben Min Hoyeon. Geçen dönem hazırlanan proje ödevlerini dağıtmışsınız. Ben alamadım da."
"Zamanında alsaydın." Jungkook kızın suratına bakmadan bilgisayar ekranına döndüğünde üzüldüğü belli olan kıza nedense hak vermişti Jimin. Jungkook'un bu kadar sert davranmasını beklemiyordu.
"Ama Bay Jeon-"
Jungkook elini havaya kaldırdığı anda sözünü bitirmeden yutan kız yeniden saygıyla eğildi ve hızlı adımlarla odadan çıktı.
"Neden o kadar sert davrandın?" Jimin fısıldayarak konuşup masaya doğru yaklaştığında Jungkook onun yüzüne sırıtarak baktı. "Üniversite burası Jimin. Hepiniz yetişkin bireylersiniz. Proje ödevinin peşine doğru zamanda düşmediyse bu benim problemim değil."
"Bana da mı böyle davranacaksın?" Jimin çantasını misafir koltuğuna bırakıp masanın etrafından dolandı ve sandalyede oturan adamın önüne geçip kalçasını masaya dayadı.
"Hmm.." Jungkook yüzünde koruduğu sırıtışıyla beraber çocuğun bedenini süzdü ve ardından ellerini bacaklarına atıp okşamaya başlarken kafasını kaldırıp Jimin'e baktı. "Evet."
Bu cevabı beklemeyen çocuk şaşırdığı için gözlerini kocaman açıp baktığında Jungkook kendini tutamadan gülmüştü.
Kendisiyle dalga geçildiğini anlayan sarışın adamın yüzüne doğru yaklaşıp "Ya seninle seviştiğim için verdiğin ödevi yapmayı unutursam?" diye sordu fısıldayarak. "O zaman ne yapacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love-teacher
FanfictionJimin uyku problemleri yaşayan sorunlu ama çalışkan bir öğrenciydi. Jungkook ise öğrencilerine değer veren disiplinli bir öğretmen. İlk karşılaşmaları kötü geçen ve birbirleri hakkında kötü izlenimlere sahip olan ikilinin arasında, zamanla öğretm...