Son zamanlarda çok az yorum alıyorum. Ve bu nedensizce beni üzüyor. Çünkü bölüm yayınladıktan sonra heyecanla sizin fikirlerinizi okumak çok hoşuma gidiyor.
Bu güne kadar hiç yorum ya da oy sınırı koymadım. Aslında koydum ama koyduğum sınırı geçmese bile yayınladım çünkü sabırsız bir insanım ehehe
Her neyse iyi okumalar dilerim ♥️
Ve ve ve bu bölümü sana ithaf etmek istiyorum. Jeonjimin0013 💞
.
.
.
Jimin ve Jungkook arabaya bindiğinde ortamda sessizlik hakim olmuştu. Tek duyulan şey sinirle nefes alıp veren Jungkook'un nefes sesiydi.
"Ben bir şey yapmadım. Bana neden kızıyorsun ki?" Jimin oturduğu koltukta bacaklarını kendine çekip sarılırken masumca sordu sorusunu. Kanına karışan alkol saatler ilerledikçe beynini daha da uyuşturmaya başladığı için sesi biraz yayık çıkıyordu.
"Sana kızmadım zaten." Jungkook bir türlü sakinleşemediği için sesi sert çıktığında Jimin kafasını ona çevirdi ve "Ama hiç öyle davranmıyorsun." dedi.
"Jimin. O çocuklara sinirliyim hala. Ayrıca kafasında şişe patlatmak neydi? Ya bir şey olsaydı. Suç sana kalacaktı." Jungkook'un söyledikleri komik olmasa bile Jimin kahkaha attığında şoför koltuğunda oturan adam göz ucuyla sarışına baktı.
"Ben ayarlayıp vurdum yahu. Hem ne güzel patladı, keşke bir tane de sen patlatsaydın." Jimin yeniden gülmeye başladığında Jungkook kafasını iki yana sallayarak büyük bir iç çekti.
"Ya ama düşüşü falan da çok komikti. Ne kızıyorsun ki şimdi anlamadım." Jimin gülmesini bastırmak istese bile o anı hatırladıkça kendine engel olamıyordu.
"Sen gerçekten akıllanmazsın." Jungkook'un söylediği şey Jimin'in gülüşünün anında durmasına sebep olurken kaşları çatılan sarışın "Kusura bakma." diyerek girdi söze. "Uslu uslu oturmam gerekirdi değil mi? Dünya niye böyle işliyor ben anlamıyorum zaten. Hadi ben yine erkek olduğum için çok dikkat çekmiyorum. Bütün dünyada kadınlara yapıştırılan bir kalıp uslu olmak."
"Ne alaka şu an? Ben ondan mı bahsediyorum?" Jungkook olayın bir anda nasıl buraya geldiğini sorgularken Jimin konuşmaya devam etti. "Öyle ama. Yok düzgün otur, yok dans etme, yok içki içme, yok yüksek sesle konuşma. Ne var yani? Ben insanlar tahrik olmasın diye hareketlerimi değiştirecek miyim? Onlar pantolonun içindeki siklerine sahip çıksınlar."
"Güzelim, bu konuda aynı düşüncedeyim zaten. Benim lafım senin hareketlerine değil ki. İstediğin gibi dans et, iç, eğlen veya gez. Ben bunlara ne zaman karıştım?" Jungkook biraz daha sakinleştiği için kısık sesle konuştuğunda Jimin konuşmak yerine karışmadın demek istercesine kafasını iki yana salladı.
"Karışmadım çünkü senin bedenin, senin hayatın ve senin kararların. İstersen vücudunu herkese göster, istersen etek giy. Bunlar benim verebileceğim kararlar değil. Sana ve kararlarına her zaman saygım var." Jungkook'un konuşması üzerine Jimin dayanamayıp emniyet kemerini açtı ve sevgilisine yaklaşıp yanağına ıslak bir öpücük bıraktı.
Geriye doğru çekilirken "Jungkook." diye fısıldadı. "Beni gerçekten seviyor musun?"
"Evet bebeğim, çok seviyorum."
.
.
.
Ertesi Gün
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love-teacher
FanfictionJimin uyku problemleri yaşayan sorunlu ama çalışkan bir öğrenciydi. Jungkook ise öğrencilerine değer veren disiplinli bir öğretmen. İlk karşılaşmaları kötü geçen ve birbirleri hakkında kötü izlenimlere sahip olan ikilinin arasında, zamanla öğretm...