Selamlar ben yeni bir fic yazdım 🦍 evet diğerini bitirmeden🦍
Dikkat❗: Ficde argo kelimeler ve aşırı şerefsizlik var rahatsız olacaklar başlamasın. 🙌
Bay Sehun'un yazdığı karmaşık soruyu defterime yazıp çözmeye başladım. Gözlüklerimi düzeltip çekingen bir şekilde parmak kaldırdım.
Bay Sehun'un gözleri cam kenarı 2. sırayı yani beni bulduğunda ağzını yarım bir gülüşle açtı. "Evet Hoseok?"
-"Cevap 21 mi?" başımı biraz aşağı eğerek gözlüğümün üstünden kısık bir sesle sordum.
Bay Sehun onaylar derecede başını sallarken "Tahtaya gelip nasıl çözdüğünü anlat." dedi.
Kollarını bağlar şekilde yapıp sol eliyle kalemi uzattı. "Hadi Hoseok."
Arkamda ki vücud bana eğilerek fısıldadı. "Hadi inek tahtaya kalkta o güzel kıçını görelim." Nefesimi boynumu doldururken titredim.
Çekingen adımlarla kalkıp çokda uzun olmayan gömleğimi olabildiğince aşağı çektim. Arkadan hala sesler geliyordu.
"Onu çok sert becericem bi daha kalkamaz bile" gibi sözler ve iğrenç inlemelerle gülüyorlardı. Sözlü taciz ediliyordum.
Dişlerimi sıkarak kendimi soruya odakladım ve soruyu deftere yaptığım gibi çözmeye başladım.
-"Çok iyi Hoseok açıkcası bu zor soruyu çözebileceğini tahmin etmemiştim yerine oturabilirsin." Bay Sehun gülümseyerek ona uzattığım kalemi aldı.
Onlara bakmadan gömleğimi çekiştirerek yerime oturdum. Arkamda ki beden yine yaklaştı. "Belki matematik çözemem inek ama o gömleğinin düğlemelerini seni sikmek için çözebilirim mhhh ne dersin."
Oturduğum sırada daha da iki büklüm olurken zil çaldı.
-"Chris hadi bırak şu ineğide kantine inelim."
Yanımdan geçerken yanağımdan makas aldı. Başımı sağ tarafa çevirdim. Tamda içeri giren Jin bunu görmüs ve sinirli sinirli Chris'e bakıyordu. Yanından geçerken öldürücü bakışlarını Chris ve arkadaşlarına tehdit edercesine yolladı.
Yanıma oturup elleriyle yüzümü avuçladı. "O piç yine sana bişey mi yaptı bebeğim?" Hayır manasında kafamı salladım.
-"Eğer bişey varsa söyle ağzını burnunu kırarız."
-"Namjoon doğru söylüyor eğer birşey yaparsa kafasına 2. dikişleri attırmaktan çekinmem bebeğim."
Jin benim ortaokul arkadaşımdı. Ortaokulda Jin, çocukluk arkadaşım Jimin ve ben takılıyorduk. İkisi beni her türlü zorbalığa karşı şuan ki gibi koruyordu.
Jin ve Namjoon lisenin başından beri sevgililerdi. Namjoon'da her zaman beni korurdu. Onlar 11/D' de , grubumuzun diğer 3 lüsü 11/B deydi. Ben ise 11/C de tek başımaydım.
Onun için derslerde yanımda olan biri yoktu sınıfta arkadaşımda yoktu. Sınıfta olanları onlara anlatamıyordum. Daha fazla kavga etmemeleri için, ama anlatmadığım için bana kızıyorlardı. Hatta sınıfımı ve kendi sınıflarını değiştirmek için çok kez uğraşmışlardı ama müdür izin vermiyordu.
Beşide çok güçlü ve kaslı gençlerdi. Bende az çok öyleydim ama onlar kadar değil.
Chris ve tayfasıyla benim için kavgaya tutuşurlardı. Onları herzaman döverlerdi ama haliyle onlarada ufak tefek zararlar gelir ya da okuldan ceza alırlardı.
Hepsi benim yüzümdendi. Ben Bu kadar çekingen, inek, aptal olmasaydım başlarına böyle seyler gelmezdi.
-"Bebeğim hadi kalk kantine gidelim yoksa bizi beklemeden herşeyi bitirirler." Gülümseyip kolumdan çekiştirdi. . .
-"Oooo sonunda beylerimiz teşrif etmiş."
-"Geldik işte Taehyung ne sabırsızsın." Namjoon gülerek Taehyung'un sırtını sıvazladı.
Yan masamızda oturan Chris ve tayfası alaycı bir şekilde bize bakıyorken omuzlarımı biraz daha öne eğip iyice küçülerek masada ki kas yığını arkadaşlarının yanına oturdum. Karşımda ki Jimin bu halimi görmüş olacak ki yan tarafına bakmıştı. Kaşları çatılarak yan tarafımda ki Namjoona baktı.
-"Şunlara bak nasılda buraya bakıyorlar kafalarını birbirine tokuşturmak istiyorum." diyerek tısladı sıktığı dişleri arasından.
-"Boşver Jimin kendi kendilerine gülsün şerefsizler." diyerek yan masamızdakilere yan bir bakış attı Namjoon'un yanında ki Jin. (Bombastic side eye)
Ortamın havasını değiştirmek hemde Jungkook'un boğulmasını engellemek için "Jungkook boğulacaksın yavaş ol." diyip kıkırdadım.
Jimin yanında ki Taehyung'u hafif iterek Jungkook'a baktı ve büyük bir kahkaha patlattı.
-"Son morak etmo Hosok Hyong" ağzı dolu dolu konuşurken kapalı ağzıyla güldü.
Jungkook okula 1 sene erken başladığı için bizden 1 yaş küçüktü ama yinede büyük kas yığını cüssesi onu bazılarımızın hyungu gibi gösteriyordu fakat yüzü çok tatlıydı. Tavşana benziyordu!
Jungkook'un yanında ki Taehyung Jungkook'un tabağında ki fazladan olan kimbaplardan almış ve tabağıma koymuştu. İlk başta Jungkook Taehyung'a ters bir bakış atsada yemeği benim tabağıma koyduğunu görünce gülümsemişti.
-"Hoseok bunlarıda ye. Açlıktan güçsüz düşersin bak sonra matematiğe kafan basmaz." Beni ikna etmek için böyle söylemişti.
Burda ki herkes biliyordu ki ben matematiği her türlü yapardım. Gülümsedim.
-"Yok sağol Tae o kadar aç değilim."
-"Taehyung haklı Hoseok daha fazla yemelisin." Jin hyung gözlerimin içine 'hadi anlamında' bakarak konuştu.
Karşımda ki sarı saçlı Jimin elleri masanın üstündeki iki elime uzattı. Her zaman yaptığı gibi ellerimi tutacağını sanarken bileklerimden yakaladı.
-"Hadi ben tutuyorum yedirin!" Namjoon hızla iki tane kimbapı ağzıma tıkıştırdı. Bu hareketlerine herkes gülerken yan taraftan ses geldi.
"Eğer iskelet beyimiz çok açsa onu menilerimle doyurabilirim." Alt tarafını daha da öne iterek elini yuvarlak yapıp masanın altında ileri geri yaparak dilini kocaman birşeyi yalıyormuş havada oynattı.
Yanındakiler anırarak gülüp onun yaptığı hareketlerin benzerini yapmaya başladı.
"Yemeğimiz bitti zaten hadi gidelim." Benim yüzümden kavga etmelerini istemiyordum. Herkes onaylayınca kalktık. Arkadan gelen Taehyung yan masaya döndü.
"Kuzenim olduğun için senden utanıyorum Yoongi."
Üyeleri aşırı kas yığını şeklinde hayal ederek yazmadım ama bu sizin hayal gücünüze kalmış nasıl hayal etmek isterseniz öyle edin canlar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
