Taehyung
Bugün Min dayımın evine akşam yemeğe gidicektik. Annem makyaj masasının aynasında inci küpelerini takarken babamda diğer tarafta ki boy aynasında düz siyah kravatını düzeltiyordu.
-"Ben gelmiyorum."
-"Taehyung uzatma akşam yemeği yiyip geri gelicez."
-"Anne hiç mi rahatsız olmuyorsun kardeşinin katil olmasından?"
-"O bir katil değil. İsteyerek bişey yapmadı. Bu konuyu bir daha açma, özellikle akşam." sinirli bir şekilde yerinde hareketlendi.
-"Evet eminim istemeyerek evi ateşe vermiştir. Bay Kim'i de yanlışlıkla kıskandı zaten!"
-"Taehyung." babam daha fazla konuşmamam için tok sesiyle beni uyardı.
-"Ben odamdayım benide öldürmesini istemiyorum." sinirle dişlerimin arasından söylendim.
-"Geliceksin diyorum. Üstüne düzgün birşeyler giy."
-"Anne gelmiyorum dediysem gelmiyorum! Dayım derken bile utandığım bi insanın evine gitmek istemiyorum."
Zorla evden çıkarılmış ve camları filmli siyah arabanın arka koltuğuna yerleşmiştim. Babam şoför koltuğununa oturmuştu ve dikiz aynasını kontrol ediyordu.
Annem nihayet geldiğinde babam zaten çalıştırdığı arabanın gazına basıp otoparktan çıktı.
-"Dayının yanında da böyle suratsız durma gül biraz. Ayıp olur."
-"Ne ayıbı ya! Onlar kendilerinden utansın." Kollarımı birbirine bağlayıp tiksindiğimi belli eder bir surat ifadesiyle oturduğum koltukta iyice yayıldım.
-"Hepsi o Hoseok ve Namjoon yüzünden değil mi? Görüyor musun oğlunun aklına nasıl girmişler."
-"Sorun onlarda değil senin katil kardeşinde anne yeter artık." sinirleniyordum. Her fırsatta Min ailesi yüzünden acı çeken 2 masum insana, benim ailem dediğim, isteseler canımı vereceğim 2 insana laf atıyordu. Ayrıca babamı kışkırtmaya çalışıyordu.
-"Oğlunu onlarla görüştürme dedim ama beni dinleyen kim. Taehyung'u başka bir okula almalıyız. Abimide ikna eder Yoongi ile başka okula geçmelerini sağlarız."
-"Ben okulumdan gayet memnunum ama Yoongi gidicekse güzel olur."
-"Taehyung Yoongi ile iyi geçin o senin kuzenin. Okulda birbirinizi korumanız lazım. Her zaman birbirinizin arkasında durmalısınız."
-"Anne salak mısın ya ne diyorsun o bir zorba!" sesim fazla çıkmıştı. Aynı konuları açıp açıp duruyordu.
Babam sinirlenmiş gibi konuşsada gözlerinde ki bıkmışlık duygusunu görebiliyordum.
-"Taehyung o senin annen düzgün konuş. Hayatım sende boşver. Eminim birgün akrabalık bağının önemini anlayacaktır."
Annem mennun olmayan bir ifadeyle başını sağında kalan cama, dışarı çevirdi.
.
.
.Masaya oturmuştuk annemler hararetli bir şekilde birşeyler konuşuyorlardı. Bense yüzlerini bile görmek istemediğim için yüzümü dahi kaldırmamıştım. Ufak bir sessizliğin ardından bütün gözler üstüme çevirilmiş gibi hissettim hala tabağımda ki ete bakarken.
-"Ee yeğenim dersler nasıl?" Yuvarlak masada tam karşımda oturan sesin sahibine, dayıma diktim gözlerimi.
-"İyi." kısaca cevaplayıp gözlerimi tabağıma geri indirdim.
-"Yeğenim bişey mi oldu? Söyle dayın halletsin." kafamı yine kaldırdım.
-"Bişey yok." Dayımın yanında ki annemle bakıştığımızda sinirli bakışlarını bana yollamıştı ve kaş göz işaretleri yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Overbearing 솝 Sope
Fanfiction"Favori eziğim olduğun için bu isteğini geri çevirmeyeceğim." "Yapma yalvarırım." overbearing : zorba 🏅#1 - yoonseok, 17.07.23 🏅#1 - sobi, 21.07.23