-"Herşeyi Chris istedi. O zorba, Hoseok gibi ezik birine bulaşmayacağını sanmıyordun herhalde." Gerçeği söylemek istemiyordum. Çocukca bulup dalga geçebilirdi.
Cevaptan pek tatmin olmamış gibi bana baktı sonra konuşmaya başladı. "Bu dediğine neden inamalıyım?"
-"Çünkü doğru söylüyorum."
-"Ama sıranın altında ki notta 'Hoseok'a yaptıklarımın sebebi boş şeyler değil sen karışma.' yazıyordu? Sadece sessiz olduğu için uğraşıyormuşsunuz gibi gelmedi bana."
-"Sen benim eşyalarımı mı karıştırıyorsun!"
-"Sıra senin eşyan değil."
-"Ama kağıt benim!" Sunacağı hiçbir bahane eşyalarımı karıştıramayacağı gerçeğini değiştiremezdi.
-"Kim biliyor başka kağıtta yazanları?" Rahatsız olmuştum.
-"Sadece ben. Lafı dolandırmada anlat hadi."
İlk başta mızırdansamda anlatmaya başladım "Benim hoşlandığım bir kız vardı. Ona açılınca Hoseok'tan hoşlandığını söyledi çok takmamıştım. Aradan biraz zaman geçti sonra başka bir kızdan hoşlanmaya başlamıştım ama kız sürekli Hoseok ile takılıyordu ve beni reddetti. Daha sonra arkadaşlarım da Hoseok ile takılmaya başladı. Bebeklik arkadaşım Namjoon bile Hoseok ile arkadaş. Çevremde ki herkesi bir bir aldı. Seni bile. O çok cana yakındı, çok sevecendi, hayatı kıskanılacak kadar güzeldi. Sonra kendi kendime 'eğer hayata küserse' dedim ve onunla uğraşmaya başladık."
-"Ah Yoongi sen salak mısın?" bayık gözlerle nefes verdi.
-"Namjoon'la sizin aranız, senin baban onun ailesini öldürdüğünden beri bozuk. Ayrıca arkadaşlarının hepsi seninle zorbalık yaptığın için küstü. Seni uyarmışlardı. Kızlarda sen zorbasın diye senden hoşlanmamış olabilir ve unuttuysan hatırlatayım, Hoseok sen bu kadar kötü biriyken bile seninle arkadaş olmaya çalışıyordu ama senin tek yaptığın çocuğa 'siktir git' demekti."
Şuan ikimizde tuvalette, yerde bağdaş kurmuş bir şekilde oturmuş bunu konuşuyorduk.
-"Neyse ne bu yüzünden Hoseok'tan nefret ediyorum işte."
-"Chris bu sebepten Hoseok'la uğraşmaz. Onlara ne dedin?"
-"Ne!" söylediğim şeyle bağırmış sonra uzun parmaklı elleriyle ağzını kapamıştı. Yüzüme yaklaştı ve fısıldadı. "Ne dedin ne dedin? Yoongi sen salak mısın?" sonrada bacağıma vurdu. "Aptal."
-"Onun için sürekli Hoseok ile müstehcen şekilde konuşuyorlar. Bu kadar büyütüceklerini bilmiyordum sanki Hoseok birini öldürmüşde intikam almak için uğraşıyorlarmış gibi davranıyorlar."
-"Başka ne dedin?"
-"Ahaha ne diyeceğim canım sende." yine bacağıma vurdu. Ciddileşen suratına karşı bende sahte gülüşümü durdurdum.
Elimi enmese attım ve gözlerimi kaçırdım. Çekinerek "Bi de köpeğimin onun yüzünden hastanelik olduğunu söyledim ehe." sonda yaptığım terbiyesizliğin şeyin verdiği utanmayla garip bir ses çıkartmıştım.
-"Ya gerçeği anlatsam istediğim şeyi elde edemezdim."
-"İstediğin şeye sıçayım Yoongi. Yarın gidiyoruz ve herkese gerçeği anlatıyorsun."
-"Ne hayır olmaz." kafamı sağa sola sallarken konuştum.
-"Bişeyleri değiştirmek istiyorsan yapıcaksın!"
-"İyi yarın herşeyi onlara anlatacağım."
-"Ee sen soru soracaktın?"
-"Unuttum." Hiçbirşey demeden yerimden ellerim yardımıyla kalktım kapıya doğru ilerledim. Anahtarı çevirdim. Taehyung arkamdan bakarken ona son bir bakış attım ve tuvaletten çıktım.
Biraz konuşmalı bir bölümdü pek iyi olmamış olabilir. kb
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O kadar fotoğraf varken hep en bilindikleri atıyorum ama pinlerin en aşağılarına inmek çok zor 😩 8.000 bts pini benim, kişisel rekor ☝
