Mickey ||Chanmin

18.Bölüm

Sabah ilk önce Chris kalkmış ve banyoya gidip elini yüzünü yıkamıştı.

İki tost hazırlayıp elindeki tepsi ile tekrar odaya gitmiş ve Seungmin'in yanına oturmuştu.

Tabi ki sabah görmek isteyeceği ilk manzara mutfakta yerde sızmış Hyunjin değildi ama onu görmezden gelmiş ve sevgilisinin yanına gitmişti.

Chris ilk önce Seungmin'i dürtmüştü fakat uyanmayınca eğilip dün boynunda bıraktığı izlere bakıp üzerlerine birer öpücük kondurmuştu.

Huylanıp yavaşça gözlerini açan Seungmin tek gözünü açıp Chris'e bakmış ve 'günaydın' diyip tekrar gözlerini kapatmış.

"Günaydın, hadi kalk."

Seungmin yatakta doğrulurken bir küfür savurdu.

"Böyle işin ben, belim ağrıyor, amınakoyim!"

Chris ilk başta kendini sıkmış fakat daha fazla tutamayıp gülmeye başlamıştı.

Seungmin'de sinirlenip ona vuruyordu ama bu vuruşlar Chris'e pek işliyor gibi değildi.

Chris artık nefes nefese kalmış ve durmuştu.

Seungmin'e bakmış fakat Seungmin kendi tostunu almış ve çoktan yemeye başlamıştı.

"İnsan bekler o kadar hazırladım, getirdim."

"Zahmet olacak ama yap yani, beni bu hâle getirirken ne düşünüyordun acaba."

"Seni."

Seungmin tam tostundan bir ısırık daha alacakken duyduğu cevabtan dolayı durdu.

"Yine de benimle ilgilenmek zorundasın. Beni bu hâle sen getirdin."

"Zaten ben ilgileneceğim, başka kim ilgilenecek? Yine de seni tekrar bu hâle getirmek işime gelir."

Seungmin Chris'e gözlerini belerterek bakmış ve lokmasını yutup ona bir köpek muamelesi yapmıştı.

"Hoşt, köpek. Arsız mıdır nedir!? Hay, Allah'ım ya."

Tekrar yemeğine dönmüştü. İkisi de tostunu yerken Chris sürekli rahat durmayıp Seungmin'i sinir etmişti.

Changbin ve diğerleri de eve sabah 5 civarlarında geldikleri için hepsi sessizce bir köşe de sızmışlardı.

Changbin koltukta yüz üstü uyumuştu , koltuğun diğer tarafında da ayaklarını Changbin'in üzerine uzatmış olan Jeongin vardı.

Chris ve Seungmin odada hâlâ didişirken bir anda duydukları sesler ile kalkıp içeriye gitmişlerdi.

Yerde yatanından mı tutsan üst üste yatanına kadar herkes heryeri uyuştuğu için bağırıyordu.

Bazıları da üst üste oldukları için.

Herkes bir şekilde sakinleşmiş ve kahvaltıya oturmuştu.

Changbin sessizliği bozup Chris ve Seungmin ikilisine bakıp sırıtmaya başlamıştı.

"Ee, biz evde yokken iyi dinlendiniz mi?"

Hyunjin 'de onlara bakmış ve sırıtmaya başlamıştı.

"Yoksa daha çok mu yordunuz birbirinizi?"

Utanıp biraz kızaran Seungmin kendine gelip belinin ağrısının verdiği gerginlikle ikisine de sert bir bakış atmıştı.

"Size ne oğlum! Yesenize sessiz sedasız yemeğinizi. Napcaksınız ne yaptığımızı, soruyor muyuz biz size ne yaptınız da bu hâle geldiniz dün diye!?"