Merhabalaar, nasılsınız? Nasıl gidiyor tatil?
Efenim bu bölüm bence o bölüm, hadi bakalım.
Satır arası düşüncelerinizi benimle paylaşmayı ve hikayeyi oylamayı unutmayın
Herkese iyi okumalar..
***
-- Pekala Harry, derin bir nefes al. Birazdan bir ölüm kalım meselesinin içine düşeceğiz. İçinden sağ da çıkabiliriz, parçalanmış bir şekilde de.
Harry kahkahasını tutmak zorunda kaldı. Tutmasaydı annesi ona patlayabilirdi çünkü. Şuan Potter ailesi olarak Diagon yolu girişindelerdi ve babası sabahtan beri annesini sinir ediyordu. Harry aslında başta Hogwarts alışverişine sıcak bakmıştı, annesi ve babasıyla beraber Diagon yolunu gezmek; Hagrid'le ya da Weasleyler'le değil. Anne ve babasıyla... Kulağa çok hoş geliyordu fakat babasının annesinin nasıl bir alışveriş daha doğrusu kitapçı delisi olduğunu anlatmasıyla birazcık gözü korkmamış değildi.
**
-- Düğün alışverişimizde kendini kitapçıya kapatmıştı Harry, düğün alışverişimizde.
**
Eh, Hogwarst listesinde de kitapçıdan alınacak şeyler olduğuna göre Merlin yardımcıları olsundu.
-- Ha ha, çok komik gerçekten. Seni o quidditch mağazasının önünde göreyim bir sen o zaman gör ölüm kalım meselesini.
annesi söyledi. Harry azıcık ortalığı kızıştırsa bir şey olmazdı sanki
-- Lily 1, James 0
-- Hey-
babası bağırırken annesi gülerek saçlarını savurmuştu. İşte o zaman Harry kendini tutamadı ve kahkahasını salıverdi. Babası da gülüyordu.
-- Hadi başlayıp bitirelim şu listeyi.
Lily'nin dediğiyle hepsi yürümeye başladı. Diagon yolu çok renkliydi, çok cıvıl cıvıldı. Bu yer hep böyle miydi ki? diye düşünmeden edemedi Harry. Belki de yanındakiler nasıl gördüğünü etkiliyordur. Nihai sonuca kendi içinde vardı. Tabi Voldemort'un kesin ölüm haberi de insanları rahatlatmış olabilirdi ya, umursamadı. Yanında ailesi varken onu düşünecek de değildi.
-- Biliyorsun ki Zambağım,
diye konuşmaya başlayan babasına dikkatini yoğunlaştırdı.
-- Benim haddinden fazla bana benzeyen oğlum var ve bu oğlumun annesi de sensin hani. Yani tabi ki biliyorsundur yan-
-- Quidditch maçları için Harry'ye yeni bir süpürge lazım ve o mağazaya gitmeniz gerek? Ee doğru tahmin ettim mi?
-- Şimdi şö- of, evet. Her defasında nasıl tutturuyorsun anlamıyorum ki.
-- Girişten itibaren tutuştun değil mi?
Babası annesine alttan bir bakış attı hemen peşinden de gülümsedi. Bu gülümseme markalaşmış çapulcu gülümsemesi değildi. Sıcacık baba gülümsemesi de değildi.
-- Hem de nasıl.
annesine bakarak ve sakin ama daha önce hiç duymadığı bir ses tonuyla yanıtladı babası. Harry'nin aklına geliyordu bir şeyler ama attı o şeyleri geriye.
Lily ona bakan bir çift eladan gözlerini uzaklaştırmak zorunda kaldı. Halk içindeydiler ve merlin, oğulları buradaydı. Kızıl kadın gözlerini aceleyle Harry'ye çevirdi. Buruşmuş yüzüyle bir ona bir de James'e bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüş & Aile
FanfictionHogwarts... Kurulduğundan beri pek çok şeye tanıklık etmişti. Dostluklara, ihanetlere, neşeli kahkahalara, tuzlu gözyaşlarına, büyük yalanlara, yıkıma, yeniden inşaya, büyük savaşa ve daha sayamadığım onca şeye... Hogwarts'ın şimdi tanık olacaklar...