Upuzuuun bir aradan sonra selamlaar. Görüşmeyeli nasılsınız, neler yaptınız? Umarım istek ve hedeflerinize ulaştığınız bir sene geçmiştir.
Efenim uzatmadan bölüme geçiyorum. O zamaanHOGWARTS'A HOŞ GELDINIZ!
Medya: küçük altın üçlü ve Hagrid
___
Harry, Ron'un yanında cam kenarındaki koltuğunda sessizce oturuyordu. Arkadaşları normalde onun bu sessizliği için endişelenir ve onu saçma şeylerden bahsederek güldürmeye çalışırlardı.
Yapmadılar.
Çünkü hepsinin bir uğraşı vardı.Ron Hermione'yle bariz bir flört çabasındaydı. Hermione' de onun bu çabasını gülerek karşılıyordu. Neville yeni et yiyen bitkisini sağlam tutmaya çalışıyordu ki birinin üstüne düşürmesin. Hemen yanında oturan Luna da Neville'ı gülümseyerek izliyordu.
Hayır, arkadaşları daha önceki Hogwarts ekspresi yolculuklarında onlarla dalga geçerek muhabbetlerine bodoslama dalan Harry'nin bu yolculuktaki sessizliğini fark etmiyorlardı.
Trenin kompartımanında dönen sohbet kenarda dursun, genç büyücü anılarına gömülmüştü. Aylardır bir kere bile zihnine düşmesine izin vermediği anıları şimdi ailesinin yanında olmadığını fırsat bilerek beyninin kıvrımlarında dolanıyordu. Hepsinin iki baş karakteri vardı. Harry ve O. Lord Voldemort.
Treni beklerken de onu düşünecek gibi olmuştu Harry. Eğer annesinin sıcak sesi sussaydı kesinlikle 6. Sınıfın Hogwarts'a yolculuk günü Voldemort'u, ruhu kadar siyah takımlar içerisinde, gördüğü imgelem onu rahat bırakmayacaktı. Ama işte annesi vardı. Ne yazık ki şimdi yanında değildi. Anılar, zihninde dolanırken yüzünü ifadesiz tutmak Harry için çok kolaydı. Pekçok kez yaptığı bir şeydi bu çünkü.
Querril'ın boynuna yapışması, basiliskin ona dişini geçirmesi, Cedric'in ölümü, Sirius'un öl-
Tüm bunlar sıra sıra gözlerinin önünden geçerken bir ses Harry'nin aklını başına getirmeye yetmişti bile.
-- Harry?
Ginevra Weasley...
Ginny ne zaman gelmişti de yanına -Ron ile Harry'nin arasına oturmuştu- fark edemedi Harry.Kafasını sese doğru çevirdiğinde kompartımandaki herkesin ona baktığını gördü. Gözlerdeki endişeyi anladı ama o sadece bir çift kahverengi gözde takılı kalmayı tercih etti.
Bir çift kahverengi göz Harry'yi anıların içinden çıkarmaya yetti. Genç büyücünün o an tek düşündüğü kız arkadaşına kendini affettirmekti. Ginny' nin onu anlamasını umdu. Üzgün olduğunu, yapabileceği başka bir şey olmadığını, yanında dursaydı onu da tehlikeye atacağını genç cadıya bakışlarıyla anlatmaya, herkesten itinayla sakladığı sırrını cadıya bakışları ile anlatmaya, " Ben iyi değilim " demeye çalıştı.
Ve o, Ginny; Harry'yi anladı. Genç cadının gözleri yeşil olanlara kilitliyken yaşlarla doldu.
Kompartımanın kapısının açılma sesi bakışlarına dünyayı sığdıran ikiliyi kendine getirdi. Aynı anda kapıya baktıklarında Hermione'nin Ron'u ensesinden tutarak dışarı sürüklediğini, ikiliyi Luna ve Neville'ın takip ettiğini gördüler. Onları yalnız bırakmışlardı.
Harry kapı kapanınca hemen lafa girişti. Sevdiği kızın karşısındaydı ve ona bir açıklama silsilesi borçluydu.
-- Ginny, bak ben gerçekte-
Genç büyücünün sözünü kesen kızılın dudakları olmuştu. Cadı, Harry'yi öpüyordu. Harry anın şokunu anlattığında karşılığı vermeye başlayacakken Ginny ondan ayrıldı. Gülümseyerek;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüş & Aile
FanfictionHogwarts... Kurulduğundan beri pek çok şeye tanıklık etmişti. Dostluklara, ihanetlere, neşeli kahkahalara, tuzlu gözyaşlarına, büyük yalanlara, yıkıma, yeniden inşaya, büyük savaşa ve daha sayamadığım onca şeye... Hogwarts'ın şimdi tanık olacaklar...