Nefesini dışarı vererek," ilk önce Merle bıraktığınız binaya girmeye çalışıcaz, sonrasında silahları alırız." "Bir dakika müthiş planin bu mu?" "Baska bir planın varmi bayan çok bilmiş."
"Bir dakika çok bilmiş değilim ve evet başka bir planim yok." "Tamam o zaman şu lanet olasi binayi bulalım."
Çok bir vakit geçmeden Merle'i bıraktığımız binanin bir mahalle üstündeydik. "Galiba şu sağdan dönünce tam karsin- Aaaa" kolumun hizla çekilmesiyle duvara yapıştım.
Daryl beni duvarla arasına almıştı. "Noluyo legolas?" "Sessiz ol birileri var" "Hani nerde?" kafami onları görmek için hareket ettirdiğimde elleriyle çenemden tutarak kafamin hareketsiz kalmasini sağladı.
"Hareket etme dedim işte." "Silahlari bulmuşlarmidir?" "Hic sanmıyorum Glenn aylaklarin arasında olduğunu söyledi." "Daryl bence ilk silahları almalıyız"
Daryl mavi gözlerini gözlerime kilitledi.
"Sen çantayı al, bende Merle'i alayım bu noktada buluşalım." "Tamamdir dikkatli ol" diyip haritadan çantanın olduğu noktaya baktım. Çok uzak değildi. İki sokak arkada bir yerdeydi. Hızlı koşsam alirdim bence.
Tankin önünde duran bir çanta görmemle durdum. Ama koşup aylaklarin üstüne dalamazdim. Şuan ara sokağın içindeydim. Sokağın başından geçen aylağın dikkatini çekmek için yanımda duran bidona vurdum.
Aylak olduğum yere doğru geldi. Belimde duran bıçaği kafasina sapladim. Şimdi de iş karnini yarmaya gelmişti.
Aylağın kanini gözüme gelmicek şekilde her yerime sürdükten sonra ara sokaktan çıktım. Aylaklarin arasina girdim ve tankın önünde duran çantayı aldim. Yaninda duran şapkaya baktım. Şerif sapkasiydi. Ricke ait olduğunu düşüp onuda aldim. Yavaş ve sessiz adimlarla Daryl ile buluşacağımiz yere geldim.
Etrafa baktim ve Daryl hala gelmemişti bende oturup beklemeye başladım.
Uzun süre beklemiştim. Artik oturmaktan götüm küflenmiş olabilirdi.
Ne Daryl gelmisti ne de Merle. Sabrim taşmıştı artik. "Hadi ama nerdeler, sabahtan beri bekliyorum. O Legolas buraya bi gelsin canina okicam."
"Hayirdir prenses kimin canina okuyorsun?"
Duyduğum ve kulağıma yabanci gelen o sesle arkami döndüm. Hiç görmediğim bir grup erkek - 6 kişiler - bana bakıyordu. Üçünun elinde silah bana doğrultmuş hazırda bekliyolardi.
"Simdi burdan gitmezseler karşımda duran 6 pisliğin canina okicam."
"Vay vay baya yürekilisin bakiyorumda. O elindeki çantayı bize vermeyi istermisin güzelim." "Pardon güzelim falan hızlı oluyosun çakıcam suratina ayrica bu çanta bana ait nerden senin oluyomuş"
"İlk gören alır güzellik" "Bana bak eğer bir daha güzellik dersen o çeneni kırarım, işte o zaman tatli dille konuşmam. Şimdi çekip gidin burdan." sinirden tuttuğum nefesimi dışarı verdim.
"Ya öylemi yaparsin" Adam iyice dibime girmişti. Az daha yakınlaşsa öpücekti pislik. "Uzaklaş, yoksa iyi şeyler olmicak"
"İlk bu çantayı alalim." elimde olan çantayı çekiştirmeye başladı.
Elimin tersiyle yüzüne bir tane vurdum. Diğerleri de hareketlendi. Karşımdaki adam elini yüzüne koyarak bana doğru bakti. Burnuma sert bir yumruk yemiştim.
"Hahaha, beni bi yumrukla yeniceğini mi düşündün aşağılık herif!" yüzüne sert bir tekme attiktan sonra diğerleri de üstüme gelmeye başladı. Çantayı sırtıma takıp kendimi korumaya başladım.
"Hadi bakalim daha yeni başlıyorum."
Önüme gelen adama yumruk attim ve ardından karın boşluğuna bir tekme geçirdim.
O yere düşerken diger adam kolumdan tuttu. Kolumu hızlıca geri çekerek adamin kolunu ters çevirdim ve sırtına tekmeyi bastım.
Arkamda duran adam " Tam arkandayım" diyip kafamda hissettiğim silahla arkami döndüm.
"Oh çok korktum ya!" Silahı ters bir hareketle kendim aldim. Adami tam alindan vurup diğerlerini de vurdum.
En son o adam kalınca karşısına geçtim. Yerde yatan adamın yanına çöktüm.
"İyi şeyler olmayacağını söylemiştim."
Silahı ateşledikten sonra çantayı sırtımdan çıkarıp Merle bıraktığımız binaya doğru ilerledim.
Yüzümdeki kanı çantada ki bezle sildikten sonra söylenerek "Ya abicim ne çantayımış be sen salsana çantayı ne mizmizlandin al işte böyle kavuşursun cehenneme, yok güzelimmis güzellikmis mis mis. Yerim senin güzelliğini sapik herif ya"
Önüme bakmadan yürürken kafami sert bir şeye çarptım "Hay anani" sendeleyip kafamı kaldırmamla karsimda yüzünde kanlar olan Daryli görmem bir oldu "Sabahtan beri sizin o lanet kıçınızi kaldırıp gelmenizi bekliyordum. 6 tane dana adamla dövüştüm be çantayı korumak için. Sen neredeydin Legolas, hem Merle nerde?"
Bana bakıp elinde tuttuğu bandanayi bana uzatti. Bandanayi açıp içindeki kesilmiş eli gösterdi. "Merle elini kesip kaçmış olmali. Etraftaki her yere baktim ama onu bulamadim. Sadece bu eli bırakmış."
Yüzümdeki tiksinti ifadesiyle Daryl'a baktim. Mavi gözlerini gözlerimle buluşturdu. " O zaman yola koyulalim" "Ben çok yoruldum şurdan şuraya adim atmam."
Diyip yere oturmuştum.
"Kalksana senin keyfini mi beklicem ben" "Evet ben seni bekledim valla afedersinde götümde mantar oluştu sizi beklerken birazda sen beni bekle Legolas."
Daryl oflayip elindeki Merle'in elini çantasına koydu ve beni iki koluyla kucağına aldi. "Hey Daryl Dixon indir beni!!" "Hayir ciddiyim Daryl indir benii!"
"Madem yorgunsun kal burda. Şimdi araba aramamiz gerekiyor.
Birkaç mahalle gezdikten sonra sonunda işe yarayan bir araba bulmuştuk. Ha bide Daryl beni indirmişti. -Bunu az önceki sokakta yapmıştı ve baya da agirmissin be kızım demişti gerçekten çok alindim-
Neyse arabayı çalıştırdığımizda Daryl sürücü koltuğuna bende onun yan koltuğuna oturmuştu. Eşyaları arka koltuğa koyduğumuzda yola koyulmuştuk.
Daryl aynadan bana bakip "şu sapka kimin?" arkada çantanın üstünde duran şapkayı gözleriyle işaret etmişti.
"Galiba Rick'in,şerif şapkası" Daryl anladığını gösterir gibi kafasini salladi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
