Selam! Uzun zaman oldu biliyorum. Bu bölümde savaş sahnesi yazdim(yazmaya çalıştım) kötüyüm dövüş sahneleri veya savaş sahneleri yazmakta. Ama elimden geldiğince bir şeyler denedim😅
~~~~~~~
Kamp saldırıya uğramıştı. Her yerden gelen aylaklar, kamp ateşi yüzünden çıkan ufak çaplı yangin, kendilerini kurtarmaya çalışan insanlarin çığlıkları.Elimde tuttuğum iki tabancayla bana doğru gelen aylaklari öldürüyordum.
Bana doğru yaklaşan aylağa silahımı doğrulttum. Silahtan çıkan tok ses ile bir küfür mırıldandım. Mermi bitmişti. Silahları bırakıp belimden bıçağımı çıkarttım. Üzerime doğru gelen aylağın kafasına geçirdim.
Eh bıçakla idare edicektim. Her zamanki gibi.. O sırada Sophia'nin üzerine gelen aylağın fark ettim. Küçük kız korkuyla kaçmaya çalışırken bıçağımı aylağın kafasına fırlattım. Tam isabet! Koşarak Sophia'nin yanına gittim "İyisin dimi? Çabuk şu arabaya gir tamam mı Sophia?" kiz korkuyla kafasını salladı. Koşarak Carl ve Lenoranin olduğu arabaya girdi.
Bıçağımı aylağın kafasından çıkardım ve diğerlerine yardıma gittim.
~~~~~~~
Gün boyu süren aylak öldürme işleminden sonra güneş doğmaya başlamıştı. Ölen aylaklari bir yana , ölen insanları bir yana topladık.
Aylakları yakarken insanları gömüyorduk.
Amy, Ed ve daha çok kişi. Açıkçası Ed'in ölümüne çokta üzülmemiştim.
*Flashback*
Ben, Andrea , Amy ve Carol çamaşırları yıkamaya gölün yanına gelmiştik. -Daha doğrusu beni zorla getirdiler, Lenoranin yaninda kalıp diğer çocuklarla oyun oynamayi yeğlerim-
Yanimda duran Andrea ,Shane ve Carla bakarak "Burdaki görev dağılımlarını sorguluyorum" dedi.
O sırada Shane ve Carl kurbağa yakalamaktan daha çok oyun oynuyormuş gibi gözüküyorlardi.
"Gerçekten burdaki ağır işleri neden hep kadınlar yapıyor?" diye somurtarak bir soru sordum.
Carol yıkadığı giysileri Amy'e uzatarak "Dünyanın düzeni bu" dedi.
"Hay dünyanın düzenine sıçayım." ufak bir kahkaha patlattıktan sonra Carol elindeki giysiyi çitilerken "Çamaşır makinemi özlüyorum " derken Andreada onu destekler bir biçimde "Arabami özlüyorum, navigasyonumu ve sayamadığım bir çok şeyi..."
"Geçmişi hiç özlemiyorum" diye mırıldandım. Kimsenin duymadığını varsayıyorum çünkü kimse bir şey demedi.
Ardından Amy "Bilgisayarımı ve mesajlaşmaları özlüyorum" diye ofladi.
"Aman içim daraldı be sizde ne özlemişsiniz. Zaten tepede Güneş gelmişiz burada çamaşır yıkıyoruz." diyip elimdeki sepeti bıraktım ve yere uzandim.
"Ah hadi ama sende özlemiyor musun? Onlar olmadan şimdi zor." Kafamı kaldırdım ve "Tek istediğim rahat bir yatak ve birkaç alkol" diyip sırıttım. Diğerlerininde kahkaha attığını duydum.
Gerçekten kahkahalar çok sesli olmuş olucakki arkada arabanın yaninda duran Ed yanımıza geldi.
"Bu kadar komik olan ne?" Andrea arkasını dönerek Ed'e cevap verdi "Birbirimize hikaye anlatıyoruz Ed"
Uzandığım yerden kalktım ve "Bir şey mi var Ed?" Ed içtiği sigarasını söndürerek "Seni ilgilendiren bir şey yok! Dikkatinizi işinize verin.Burasi komedi kulübü değil."
"Bak ne diyeceğim , çamaşır yıkama şeklimizi beğenmediysen kendin yıkayabilirsin. Al." Elimdeki kıyafeti Ed'e fırlattım.
Ve bir anda Ed kıyafeti yüzüme atti "Aov!" Amy yanıma gelerek "Natasha yapmak zorunda değilsin."
"Bu sizin işiniz benim değil" "Senin işin ne Ed? Bütün gün yatıp sigara içmek mi?" "En azından oturup çok bilmiş bir sürtüğü dinlemek değil."
Ed, Carola bakarak "Hadi,gidelim!" demişti. Hadi ama, Carol bu aptalın sözünü dinleyip Ed'in yanina gitti. Carol'i kolundan çekerek arkama aldim "Seninle bir yere gitmesi gerekmiyor"
Ed sinirle "Seni ilgilendirmiyor dedim! Hadi gidiyoruz"
Andrea araya girip "Carol, gitme" "Andrea lütfen önemli değil"
Ed'e arkam dönük olduğu için şuan yüzünü göremiyordum. Ed kolunu omzuma koyarak ona dönmemi sağladı"Hey okuyup etmişsin diye ağzını yüzünü dağıtmam sanma! Hadi yürüsene sonra pişman olma"
"Pardon!? Hadi bi denesene Ed!"
Ed yumruk aticakken eğildim ve yumruğu o yağ dolu göbeğine geçirdim. Geri doğru sarsıldı. Tekmeyi karnina geçirince yere düştü. Üzerine çıkıp yumruk atmaya başladım."Gitmediğin için şimdi pişman olan sensin Ed ve eğer bir daha karına, kızına veya bu kamptan birine zarar verdiğini görürsem seni döve döve öldürürüm. Gözlerini bıçakla oyar seni aylaklara veririm anladın mı?" yakasından tutup kafasını kaldırdım ve yere çarptım.
Son bir yumruk attığımda biri beni kolumdan çekmesiyle geri savruldum. O kişiye baktığımda Shane'i gördüm. Ed'i tekmeliyordu.
Carol "Hayir Shane dur yapma" Ağlayarak söylediği bu cümle Carola sinirlenmemi sağladı. Ne diyosun sen şeklinde Carola bakarken , Carol Shane'i tutup itmeye çalışıyordu.
En son Shane tekmelemeyi bıraktığında Ed'e iğrenerek bakti ve ordan gitti. Ed'e baktım ağzı yüzü kan içinde kalmıştı -benim sayemde- büyük ihtimal vücudun da morluklar olucakti.
Diğerlerini geride birakarak ordan çıkıp gittim.
*Flashback is over*
~~~~~~~~~~
Aga çok kısa oldu biliyom ama aceleye geldi uzun zamandır bölüm yazmiyordum çünkü yeni bir kitap yazıyorum. Eh aklıma esti iste ne yapayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia // Daryl Dixon
FanfictionOpia, bir insanla göz göze bakışmanın verdiği yoğun his.