Hayatıma n'olmuştu böyle. Her şey üst üste geliyor. Beril'in bana ihanet etmesi. Lucian'ın bana garip davranması ve annemin ölüm haberi.
Anneme gitmemesini söylemiştim. O adama hiç güvenmemiştim. İyi ki de güvenmemişim. Tabi annemi öldürecek kadar cani olabileceğini düşünmemiştim.
Telefonu kapattıktan sonra olduğum yere yığıldım. Bir süre sonra Lucian geldi. Öfkeli görünüyordu. Ağladığımı görünce öfkesi birden yok oldu. Onun yerine endişe kapladı yüzünü.
"İyi misin?" yanıma gelip çömeldi. Onunla kavga edecek gücüm yoktu.
"Hayır, iyi değilim" bacaklarımı kendime daha çok çektim.
"N'oldu?" oda üzgün görünüyordu. Neden üzülüyordu ki. Ne de olsa beni öldürmeye çalışmıştı.
"Neden üzülüyorsun ki. Boşversene beni." derin bir nefes aldı ve bıraktı. Konuşmak için yeltendi ama vazgeçti, sustu.
Üstüne fazla gitmedim. Acım vardı sonuçta. Ayağa kalktım. Gidiyordum ki kolumdan tuttu. Yine konuşacaktı ama konuşmadı. Kolunu bıraktı ve gitti.
Bir şey söylemek istediği çok açıktı ama söyleyemiyordu. Çok açtım ama canım bir şeyler yemek istemiyordu . Mutfağa gittim iştahımı bastırmak için kurabiye aldım ve yedim. Kurabiyenin bile tadı yoktu.
Artık yapayalnızdım. Lucian vardı ama kimin umurunda. Beni seven, koruyan tek biri bile kalmadı. Odama gittim. Sonsuza kadar uyumak istiyorum. Lucian'a beni öldürmesi için bile yalvarabilirim.
Yatağıma yattım. Kendimi uykuya bıraktım.
🧸
Mutfaktan gelen seslerle uykumdan uyandım. Yataktan fırlayarak kalktım. Mutfağa koştum. Beril… Beril eve nasıl girmişti. Ona anahtarı verdiğimi hatırladım. Mutfaktaki eşyalarımı yere saçıyordu. Zaten evi darma duman etmiş. Elinde bıçak vardı. Bıçak komple kana bulanmıştı. O an boynumdan akan bişey hissettim. Boynuma dokundum acıdı. Elimi çektim elim kan oldu.
"Seni uykunda öldürmek istedim. Ama böyle canının acıdığını hissetmezsin diye uyanmanı bekledim" delirmişti. Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü.
"Beril Efe'yi ben öldürmedim." diyecek birşey bulamıyordum.
"YALAN SÖYLEME! Sen öldürdün biliyorum. Canım ne kadar acıyo biliyor musun?" elbette biliyorum. Ondan daha çok acı duyuyorum. Annem öldü. Annem.
"Biliyorum" devam edecektim ki sözümü kesti.
"BİLEMEZSİN. HİÇBİR ŞEYİ BİLEMEZSİN!" çığlık çığlığa bağırıyordu. Zaten moralim bozuktu. Beril'e karşı iyi niyetimi koruyamadım.
"BENİM ANNEM ÖLDÜ. ANNEMM. SENİN ACIN BENİM ACIM YANINDA HİÇ KALIR." tokat attı.
"SUUUS SUUUS!" bıçağı karnıma sapladı. Acısıyla küçük bir çığlık attım. Bıçağı hızla çekti. Çekmesiyle canım daha çok acıdı.
Bıçağı fırlattı ve mutfaktan çıkıyordu ki Lucian kapıdaydı. Elinde çiçek vardı. Çiçeği fırlattı ve Beril'i duvara yaslayıp boynunu sıkmaya başladı.
Bu hissi 2.defa yaşıyorum. Ama bu sefer kafama aldığım darbe yüzünden değil. Kan kaybından. Etraf kararmaya başladı. Ben olduğum yere yığıldım. Gözlerim yavaş yavaş kapandı.
DEVAM EDECEK...
Oy verir misiniz? 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUCİAN
Mystery / ThrillerGüvenmek... Herşeyin başı güvenden geçer değil mi? Bir kızın doğum günü hediyesi olarak aldığı bebek yüzünden hayatı alt üst olur. Karşısına çıkan geçmişi ve acı gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Umarım beğenirsiniz ????