1. BÖLÜM

11 0 0
                                    

23 Nisan 2013

O gün gökyüzünde hiç olmadığı kadar kara bulutlar geziyordu. Leyla Hanım ve Kemal Bey kara bulutlara aldırış etmeden kızları Asel'in doğum günü sürprizi için hazırlıklarını tamamlamış arabayla sürprize doğru gidiyorlardı. Asel her doğum gününde olduğu gibi bu doğum gününde de heyecanlı ve mutluydu. Arka koltukta oturmuş annesi ve babasına durmadan aynı soruları soruyordu.

"Anne nereye gidiyoruz?"

"Baba nereye gidiyoruz?"

Leyla Hanım ve Kemal Bey ise sürekli aynı cevabı veriyorlardı.

"Sürpriz kızım söylenmez"

Ama Asel o kadar meraklı bir kızdı ki her ne kadar sürpriz olsa da merak ediyordu. Prensesler gibi giyinmişti üstünde pembe tüllü elbisesi annesi sarı saçlarını güzelce taramış ve pembe bir tokayla toplamış elinde olan pembe simli asasını ön koltuğa doğru yaklaşıp annesi ve babasına doğru değdirerek tekrar konuşmaya başladı;

"Sihirli asa sihirli asa söyle bana annem ve babam bana ne sürpriz hazırladı?"

Leyla Hanım ve Kemal Bey hafif gülüp kızlarına cevap verdiler;

"Asel gelmek üzereyiz az kaldı"

"Evet balım az kaldı" Asel kafasını koltuğa yaslayarak ofladı.

"Ama biz çıktığımızda hava aydınlıktı artık karardı. Bende merak ediyorum." Dedi. Sonra Ön koltukta oturan Leyla Hanım kafasını arkaya doğru çevirdi ve kızı Asel'e baktı.

"Hadi şiir okuyalım" dedi. Asel tekrar sevindi. Tekrar o yüzündeki sönük ifade gitti ve yerine mutlu bir kız çocuğu geldi. Leyla Hanım Asel'e küçüklüğünden beri şiirler okur. Gece yatmadan önce masal yerine şiirler okurdu. Kızının masallarla değil de şiirlerle büyümesini tercih ederdi. Asel'de şiirin ne demek olduğunu erken yaşta öğrendi ve sevdi hatta Leyla Hanım sayesinde birkaçını ezberledi.

"Yeni şiir istiyorum" dedi. Annesi kafasını sallayarak şiirini okumaya başladı.

"Korkunun parmakları uzandı boğazıma
Parçalandı bir anda ruhumun yelkenleri
Son mutluluk sesleri inince kulağıma
Kapladı her tarafı sessizlik dikenleri

Dört mevsimi bir arada yaşadım ve ürperdim
Oynadım bu çileli oyunda son rolümü
Her adımda bir korkunç akıbeti bekledim
Her adımda seyrettim yeniden öldüğümü

Çaresiz, duyulmaya başladı vuruşları
Gözlerimin önüne serilince yüreğim
Kanatlandı semaya sessizliğin kuşları
Anladım; sessizliğe ben de gömüleceğim"

Şiir bittiğinde Asel her zamanki gibi annesini alkışladı Kemal Bey ise yoğun hislerle yanındaki eşine bir kez daha hayranlıkla baktı. Alkış sesi durunca bir anda çığlık sesleri ve korna sesi yükselmeye başladı. Arkadan yüksek hızla gelen kamyon o mutlu aileye çarpmıştı.

GÜNÜMÜZ

Kızların ilk aşkı babaları mıdır? Öyle değilse bile benim ilk aşkım her zaman babam oldu. Küçükken babamı hep bir süper kahraman olduğunu sanırdım. Ayağa kalkınca o sırtında oluşan kemiklerin altında aslında beni bütün kötülüklerden koruyabilecek güçte kanatlarının olduğunu düşünürdüm. Annem öldükten sonra hem işini idare etmek zorunda kaldı hem beni büyütmek için bir yerlere gelmemi sağlamak için çabaladı ve başardı da bugün bir yerlere gelebildiysem bu babam sayesindedir. Annemin yokluğunu hissettirmemek için elinden geleni yaptı bu konuda başarısız olsa da ben ona bunu hiçbir zaman belli etmedim. O da annemi özlüyordu biliyordum. Ama annemden sonra annem hakkında benimle fazla konuşmazdı. Haftada iki kere mezarlığa gidip mezarına çiçek bırakırdı. Hâlâ anneme deliler gibi aşıktı. Annemle olan anılarını anlatırdı ben sordukça, her seferinde ilk defa dinliyormuş gibi merakla dinlerdim. On yıldır doğum günümü kutlamıyorum babam her ne kadar pasta alıp gelse de bir şey ifade etmiyor. On yıldır bana kimse şiir okumuyor. Annemin yokluğuna alışmıştım. Zamanla aşmıştım fakat babam için aynısını söyleyemiyordum.

Günün SonundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin