3. BÖLÜM

2 1 0
                                    

Rüyada mıydım ben? Birisinin çıkıp tüm bunlar şaka demesini bekledim o an. Birisi çok büyük bir şaka yapıyor, yapması lazım diye düşündüm.

"Abi dondu kız." Dedi sarışın çocuk.

"Asel." Dedi ve koluma dokundu. Kendime geldiğimde kaşlarımı çatıp adama baktım.

"Yok siz gerçekten delirmişsiniz. Ben daha sizin kim olduğunuzu bilmiyorum sen bana gelmiş evleniyoruz diyorsun." Dedim. Hafif gülümseyerek bana baktı.

"Bana hava hoş istersen kabul etme. Umurumda olmaz. Ben sende bu işe bulaştığın için senin iyiliğin için diyorum ayrıca gerçek bir evlilik olmayacak." Dedi.

"Adın ne?" Dedim.

"Pamir." Dedi. Eğer teklifini kabul etmezsem ölecektim belki de çevremdeki hayatımdaki herkes ölecekti. Ben neye bulaşmıştım böyle. Kabul etmem herkes için olması gerekendi. Hem babamda evlenmemi istiyordu.

"Kaç gün evlilik yalanı sürecek?" Dedim. Masanın üzerinde duran sigara paketinden bir dal daha çıkarıp yaktı.

"Gün mü?" Dedi güldü.

"Bu iş ne zaman düzelirse o zaman bitecek." Dedi. O sırada sarışın çocuk Pamir'in yanına geldi kulağına bir şey söyleyip dışarı çıktı. Odada ikimiz kalmıştık.

"Nesin sen?" Dedim.

"Kişiden kişiye değişiyor." Dedi. Anlamamıştım. Hemen tekrar konuştu.

"Yani kimine göre iyi insanım kimine göre kötü insan." Dedi.

"Peki biz bu sahte evliliği nasıl yapacağız?" Dedim.

"Benim babam inanmaz. Arkadaşım Burcu inanmaz." Dedim.

"İnanıp inanmamaları pek önemli değil. Önceliğin güvenlikleri olacak. Sevgili gibi gözüktüğümüz sürece de kimse zarar veremez." Dedi.

"Neden?" Dedim.

"Zamanla anlarsın." Dedi. Sigarasını dudaklarına götürdüğünde bir gözünü kısıp tekrar konuştu.

"Şimdi eğer kabul ediyorsan el ele odadan çıkacağız. Ailenin yanına gideceğiz erkek arkadaşın olduğumu söyleyeceksin." Dedi ve elini uzattı. Benim için neden böyle bir işe kalkışıyordu ki? Herhangi bir insandım onun için niye böyle işlere kalkışıyordu?

Uzattığını elini tuttum. O da benim elimi tuttu sımsıkı. Elleri soğuktu. Niye böyle olmuştu. Kafamı ona doğru çevirince bana baktığını gördüm. Bende ona baktım. Gözlerine. Ne kadar kahverengiydi öyle. Toprak gibi. Çok güzel gözleri vardı. Kirpikleri de uzundu. Kokusu da gözleri gibiydi, yağmurdan sonra gelen toprak kokusu gibi kokuyordu. Gözleri bir koku olsa bu olurdu sanırsam. Gözleriyle kokusu bütün gibiydi.

"Bitti mi bana bakman. Aşağı inip açıklamamız gereken bir ufak problemimiz var." Dedi. Pamir o şekilde konuşunca kafamı sallayarak cevap verdim.

"Aynen ufak bir problem." Dedim.

Aşağı sarışın çocuk, ben ve Pamir indiğimizde otelin giriş kapısında babam, Burcu, Saygın Amca ve babamın arkadaşları Yakup Bey orada duruyorlardı. Tedirgin bir şekilde durmuşlar, ellerinde telefon bir şeyler yapıyorlardı. Burcu beni fark edince yanıma doğru koştu. Pamir hâlâ elimi tutuyordu. Bırakması için baktım ama bırakmadı. Burcu yanımıza gelince bağırmaya başladı.

"Kızım neredesin sen arıyoruz ne zamandır telefonlara da bakmıyorsun." Dedi. O sırada yanımıza babam, Saygın Amca ve Yakup Bey'de geldi. Babamın gözü önce bana sonra Pamir'e sonra ellerimize kaydı. Pamir fark edince elini çekip babama doğru elini uzattı.

Günün SonundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin