Yanlış Anlaşılma

17- Kocamı

Yaptığınız yorumları dikkate alıyorum arkadaşlar. Ve yazmak için tek hevesim diyebilirim. Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen : )

***
Ufak bir açıklama: Narin evlendikten birkaç hafta sonra gözlerini çizdiriyor haberiniz olsun. Artık gözlük yok.

***
(2 yıl sonra)

"Narin bizim de şundanlarımız olsun mu?" diyip telefonu gözüme kadar sokmuştu Eymen.

"Eymen saçmalama ben daha kendime bakamıyorum bunlara nasıl bakıcam?"

"Ya sen doğur da ben hepsine bakarım. "

"Tamam o zaman sen emzirirsin bebekleri de."

Ağzını yüzünü buruşturup gözlerini büyüttü.

"Ne? Bakma öyle..."

Hemen telefonu kapatıp yüzünü diğer tarafa döndü ve yorganı kafasına kadar çekti. Bir de trip atıyor😒

"Şşş Eymen?" Parmaklarımla kolunun olduğu tarafa dokunuyordum. Ne ses vardı ne de görüntü...

"Ya çocuk gibi trip mi atacaksın?"

"Doğuracak mısın? " diyip kafasını yorgandan çıkardı ve melül melül bakmaya başladı.

"Hayır!"

"Tamam!"

"Bana bağırma!"

"Bağırmıyorum!"

"Peki!" diyip bu sefer ben yorganın altına gömüldüm.

İkimizde sırtımızı dönüp gece lambalarımızı kapatmıştık. Gerçekten uyudu mu diye merak edip tekrar seslendim.

"Eymen?"

Hiç cevap vermemişti ve moralim daha çok bozulmuştu bu duruma. Hemen bir bacağımı yorganın içinden bacaklarına atıp sırtına yapıştım. Ellerimi de ensesindeki saçlarına atıp oynamaya başladım.

"Eymen?"
"Kurban oldukum?"
"Bi tanem?"
"Ama baksana bi bana?"

Nefes seslerinden güldüğünü duyabiliyordum. Resmen dalga geçmişti benimle. Bende ciddi ciddi kırıldığını düşünüp özür dilemeye çalışıyordum. Bi enayi bendim burda. Kafamı öne uzatıp onun hizasına getirdim.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

Estağfurullah diyip gülmüştü. Şimdi gel de öldürme.

"Eymen Bi dudak versene bi tanem?"

"Hemen" diyip dudaklarını öne uzattı.

Yavaşca eğilip dudaklarını ısırdım. Benimle dalga geçmek neymiş görsün bakalım. Acıyla inlediğinde bırakıp kendi tarafıma geçtim ve yorganın hepsini kendi üstüme aldım. Hala inleme seslerini duyabiliyordum. Ah şu vicdansız kalbim hep vicdan yapıyordu.

"Çok mu acıdı?"

"Çok"

"Öpsem geçer mi?"

"Geçer." dedi ve kendi tarafındaki ışığı açtı. Dudaklarını öne uzatıp beni beklemeye başladı. Dudağının kızardığını görebiliyordum burdan. İçim acıdı birazcık ve hemen eğilip öptüm. Geri çekilecekken kafamı iyice kendisine bastırıp daha derin öpmeye başladı. Sanki az önce dudağı ısırılan o değildi. Yaşadığım şoktan çıkıp zorla ayrıldım ondan.

"Dudağın acımıyor muydu senin?"

"Acıyor" diyip dudak büzdü.
"Ama devam." diyip tekrardan dudaklarımızı birleştirdi. Allah'ım gecenin sonu hayrolur inşallah.