Bölüm 32

2K 427 164
                                    

Pazartesi sabah erkenden kalkan Ateş, Cemre'nin evine giderek istedikleri eşyaları topladı. Eve döndüğünde ev halkı yeni uyanmış kahvaltı hazırlanıyordu. Bir günde evin içi neşelenmiş ve yakınlaşmışlardı. Aykut ve Laçin'in doğal sıcak tavırları iki kardeşin rahatlamasını sağlamıştı. Ateş "Biz geldik" diye içeri girdi. Ateş tamam ama biz dendiğinde yanında biri olması gerekiyordu. Ateş'in yanında Ilgın'ı gören Savaş'ın ağzı kulaklarına vardı.

"Kapıda bir kedi buldum"

Ilgın parlayan gözleri ile Savaş'a bakıyordu. İki parlak ışığın birleşmesi dikkatlerden kaçmadı. Savaş mesaj atıp Pazartesi iş olmayabilir diye yazmıştı ama Ilgın yine de gitmişti. Aykut "Bu kız kim?" diye sorunca kimseye cevap hakkı bırakmayan Ilgın önüne geçip elini uzattı.

"Merhaba efendim, ben Ilgın. Savaş'la aynı şirkette çalışıyoruz. Aslında ben stajyerim yani çömezim. Savaş bana işi öğretiyor. Hem de öyle güzel öğretiyor ki vallahi kendimi her şeyi öğrenmiş gibi hissediyorum. Tabii daha yolun başındayım ama neler yapabildiğimi bilseniz şaşarsınız. Aslında onun evinde çalışıyoruz. Ateş abi sabah yer değişikliği olduğunu söyleyince bende geldim. Size rahatsızlık vermeden sessizce çalışırız. Zaten normalde de sesimiz çıkmaz. Bu arada eviniz çok güzelmiş. Büyük evleri çok severim. Gerçi işi zordur ama olsun. Siz nasılsınız?"

Aykut ışık görmüş tavşan gibi kalmıştı kızın karşısında. Sadece "İyi" diyebildi. Ilgın cevabını aldıktan sonra Savaş'ın yanına geçip oturdu. Aykut yanında kendisi gibi şaşkın duran karısını sığınacak liman gibi yanına çekti.

"Karıcım bu kız ne dedi?"

"Iı... Stajyermiş hayatım"

"Hadi Aykan'a gidelim. Günlük kelime hafızamı doldurdu bu benim, fazlası gaz yapar"

Ateş ve Cemre arkalarından bolca güldüler. Ateş'in gitmesi gereken bir işi vardı. Cemre'yi de Burcu'ya bırakacaktı. Savaş, Ateş'e yaklaştı.

"Biz ne yapacağız?"

Ateş eğilip ellerini dizlerine yasladı. Yüzündeki gülüş aslında cevabı veriyordu.

"Vallahi kardeşim ev boş, kızla yalnızsın, benim aklıma bir şey gelir"

"Ateş!"

"Ne? Sordun söyledim"

"Sen ablama öyle mi yapıyorsun?"

"Gerçekten cevap vermemi istiyor musun?"

Savaş gözlerini kısarak arkasını döndü. Ateş de arkasını döndüğü anda Cemre ile burun buruna geldi.

"Bebeğim"

"Senin aklını alırım. Bir daha düşünemezsin Ateş!"

**

Geçen bir haftalık süreç de evde belli bir düzen oluşmuştu. Ateş ve Cemre işlere dağılıyorlardı. Cemre artık iyice salonu benimsemişti. Bu durum Savaş'ı da mutlu etmiş ve ablasına artık tam zamanlı çalışmaya başlaması için uzun bir konuşma yapmıştı. Cemre hala biraz tedirgin olsa da gün içinde geçirdiği zamanlar ağır bastı. Savaş'ın da halinden memnun olduğu açıkça ortadaydı. Cemre bir defa annesi ile konuşup açık bir dille hayatlarına müdahale edemeyeceklerini açıklamıştı. Nerede olduklarını özellikle gizledi.

Ilgın geldiği anda Aykut karısının elinden tuttuğu gibi kardeşine kaçıyordu. Kızın günaydın demesi bile beş dakika sürüyordu. Akşam olduğunda ise yemekten sonra Soner'e gidiyorlardı. Bazen arkadaşları geliyor bazen yalnız oluyorlardı. Cemre ve Savaş artık ailenin bireyleri olmuştu. Bir ömürde başarılamayan aile birliği bir haftada kurulmuştu.

ATEŞ PARÇASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin