Müdüre formları vermiştim. Okul yatılıydı. Ama gel gör ki erkeklerin odası ile kızların odası ayrı değildi. Aklıma direk Tom ve Bill geldi. Şu hayatta şans seviyem yüzde bir. Oda belki. İşte o yüzde birlik şansımı kullanıp Laura ile aynı odaya düştüm. Bu sene başka şansım yoktu. Laura ile odaya geçerken yan odanın kapısında Tom ve Bill'i gördük. (HAYDAAA) İşte şansımın olmadığının kanıtı. Odanın anahtarını çevirebildiğim kadar hızlı çevirip odaya girdim. Laura girdikten sonra, "Bana neden onların yan odada olduğunu söylemedin?" diye sordum. Laura'da "Bu güne kadar onlar yan yurtun son odasındalardı. Yeni gelmişler" dedi. Tam anlamıyla kaynar sular başımdan aşağıya dökülmüştü. Çok boş şeylere sinirlenebiliyordum. İşte buna da sinirlenmiştim. Sinirlenince yaptığım gibi direk duşa girdim. Yine şansımı kullanmıştım. İki banyo vardı ve banyolardan biri bembeyazdı. Hemen "Beyazlı banyo benimdir" diyip duşa girdim. O sırada bir şey fark ettim. Benim duş aldığım banyo yan odaya yakın olan banyoydu. Yani... Sesi Bill ve Tom duyabilirdi. Sinirim bozulmuştu. Suyu sıcak sudan soğuk suya değiştirdim. Kısa bir duş aldıktan sonra siyah bornozumu üstüme geçirip odaya geçtim. Cuma akşamı olduğu için hafta sonu boştuk. Üstüme siyah, bol bir Tişört ve siyah bol bir eşofman giydim. Şu an süslenecek hiç halim yoktu. Saçımı kurutup yatağıma geçtim. Tam bilgisayarımı açacakken yan odadan "AAHH" diye bir ses geldi. (SAKİN OLUN O AH DEĞİL) Çok garibime gitmişti. Sonra, "KİM DUŞU SOĞUK SUYA AYARLADI?!" diye ses geldi. İşte o zaman anladım ki sular yan oda ile bağlantılıydı. Aklıma mükemmel ötesi bir şey geldi. Yıkandıktan sonra suyu hep en soğukta bırakacaktım. Kendi kendime gülerken birden kapı çaldı. Lütfen Tom veya Bill olmasın diye dua ederken, mükemmel bir şey oldu. İKİSİDE KAPIDAYDI. Kapıyı açtım ve arkadan Laura geldi. Bill'i görünce hemen pembeleşti. Bill Laura'ya bakıyordu. Tom ise tam gözlerimin içine. Hiç korkan bir kız değilim. Bundan da korkmadım. Aynı kararlılıkla mavi gözlerimle bende onun gözlerinin içine baktım. Sarı saçlarım yanlarımdan dökülüyordu. Ben hemen, "Ne istiyorsunuz?" diye sordum. Tom gülerek, "Merhaba falan yok mu?" dedi.
Anna: Merhaba, ne istiyorsunuz?
Tom: Tamam şakayı kaldıracak günün değil.
Anna: Evet değil çabuk söyleyin çünkü cipsimi alıp koruku filmi izleyeceğim.
Laura: Anna biraz sakin mi olsan acaba? Birazcık.
Ona öyle bir baktım ki,
Laura: Tamam istediğin gibi ol
Anna: Ben içeri gidiyorum sen konuş ne istiyorlarsa.
Tom hala gözlerini benden ayırmıyordu. Odama gidip korku filmi açtım. Yaklaşık yarım saat sonra cipsim bittiği için mutfağa yenisini almaya gidiyordum. Bide ne göreyim. Tom ve Bill salonda Laura ile film izliyor. Takmadım ve gidip Tom'a olan sinirimi sindirmem için gidip blue takiis aldım. Odama giderken Tom,
Tom- Odada sıkılmıyor musun?
Anna- Hayır gayet mutluyum cipslerimle hayatımı da sürdürüyorum.
Laura- Ee
Anna- Laura bana bir şey söyleme
Laura- Sadece aldığın cipsin blue takiis olduğunu söylemek istedim.
Anna- Çok severim :)
Bill- Ağzın yanmasın sonra?
Anna- Bir, acıyı severim iki, su diye bir şey var.
Başka söyleninenleri dinlemeyip odama geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaulitz İkizleri Ve Anna
Teen FictionBAŞLIK BULAMADIM AMA ÇOK İYİ KİTAP OKUYUN ANLARSINIZ