Kollarımın arasında uyuyan mavi gözlü sevdiğimle kalp atışlarımız bile bir atıyordu sanki. Gözlerini ilk açtığı an beni görsün, gözlerimi her açtığımda onu göreyim istiyordum.
Gökyüzünden daha mavi gözleri kırpışarak açıldığında beni gördü ve tekrar kapandı. Belimdeki kolu sıkılaşırken burnunu çıplak göğsüme sürtüyordu, kokumu içine çektikten sonra dudaklarıma uzanıp ufacık bir öpücük kondurdu.
Bedenimden uzaklaşıp ayağa kalkmak için doğrulduğunda ağzından acı dolu bir inleme çıktı. Çıplak olduğumu boşverip yanına koştum yatağın etrafından dolaşıp.
Bir elini belini tutarken diğer eliyle yataktan destek alıyordu, önüne geçip kucakladım narin bedenini. Kapalı gözlerine baktım anlam veremeyerek, canı acıyordu Akif'imin.
"Akif'im, ne oldu?"
"Ahh, kıçımmm..." dediğine hafifçe güldüğüm, omzuma ufak bir yumruk attı.
"Sen gül tabi, bu kadar yanması normal mi Ali'mm?" Kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım, bilmiyordum.
"Bilmiyorum ki Akif'im, ilk kez böyle bir şey yaşadım biliyorsun ki. Bilmeme imkan yok yani." Oflayarak banyoya girdi, evde olan kremi aldım. Doktor vurulduğumda dikişler alındıktan sonra sürmem için vermişti.
İçindeki kağıdı okuduğumda kullanabileceğimizi anladım, banyodaki Akif'imin yanına gittiğimde sakin sakin yıkandığını gördüm. Elimdeki kremi gösterip süreceğimi söylediğimde şokla suratıma bakmıştı.
"Ben sürerim, saçmalama." Ona gülerek duşakabine adım attım, kızaran yanaklarına bakarak kremi uzattım. Tam alacakken geri çektim ve güldüm.
"Ben sürerim Akif'im, sen yorulma. Zaten canın acıyor." Gözleri büyürken daha da kızarıyordu.
Havlusuna uzandığında elinden kapıp kuruladım vücudunu, hızlı nefesleri gözümden kaçmamıştı. Havluyu dışarı atıp elimde kremle yanına sokuldum, sessizce arkasını döndü.
"Biraz eğilmen lazım yavrum, bir de kalçanı aralarsan iyi olur." Ağzından çıkan sızlanmalarla alnını fayansa dayayıp eğilerek kalçasını araladı.
Gözlerimin önüne serilen tahriş olmuş olsa da iştah açıcı pembeliğe bakarken yutkunmama engel olamadım. Aralık tuttuğu kalçasına yaklaşıp deliğine sesli bir öpücük kondurdum, sızlanmasını tekrar duyduğumda gülümsedim.
Kafamı iyice gömerek dilimi deliğine sürttüğümde yüksek sesle inledi. Tekrar tekrar yalarken inleyişi duvarlara çarpıp yankılanıyordu sanki.
Dilimi sertleştirip içine zorlarken bende sertleşmiştim, içini bile yalamak istiyordum şu an. Daha hızlı ve daha sert yalarken kalçasının birini bırakıp elini başıma attı. Beni saçımdan tutup kalçasına bastırırken yüksek sesle, hiç durmadan inliyordu.
Onu yalarken diğer elimi aletine attım, yaladığım hızda çekmeye başladığımda sesi daha da yükseldi. Kısa süre sonra titreyerek fayanslara doğru boşaldı, ben onun sesiyle gelmek üzereydim zaten.
Ayağa kalkıp kalçasını bir elimle tutarken diğer elimle kendimi çekerek aynı onun gibi fayanslara doğru boşaldım. Üstümüzü temizlediğimizde kremi alıp deliğinin içine kadar sürdüm ve Akif'imi havluya sarıp kucakladım.
Yatağa yatırıp tıpkı bir bebek gibi ellerimle giydirdim, makineyi alıp saçlarını kuruturken dolabın aynasından beni izliyordu. Belimde havlu, üstüm çıplak olsa bile önce onunla ilgilenmek istiyordum.
Akif'in yüzünde minik bir tebessüm oluştuğunda ona tüm gamzelerimi göstererek gülümsedim. Aynadan beni izlemeye devam ederken havlumu atıp üstümü giyindim.
"Ali'mm, sana bir şey sormak istiyorum. Diyelim ki bir gün senden bir şey istedim." Başımla çekingen ifadesine bakıp gülümsedim.
"Yapabileceğim bir şey istersen, hiç düşünmem. Senin istediğin her şeyi yaparım." Gözleri parlarken gülümsedi, dudaklarını büzdü önce, sonra alt dudağını ağzına aldı.
"Her şeyi mi?"
"Her şeyi Akif'im." Kararlı duruşuma bakarak dudaklarını yaladı. O sorularını sorarken ben çoktan giyinmiştim.
"Ya yer değiştirmek istersem?" Başımla onayladım onu.
"Olur tabi, neden olmasın." Bana ağzı açık öylece bakakalmıştı.
"Neden öyle bakıyorsun Akif'im, seni mutlu edecek ne varsa yapmak istiyorum. Sanırım ben biraz kılıbığım. Beyim mutlu olacaksa her şeyi yaparım." Söylediklerime içten bir şekilde gülerken kollarını belime doladı.
"Ali'mm biliyor musun?" Sessizleştiğinde sormak zorunda hissettim.
"Neyi biliyor muyum canım?"
"Seni çok seviyorum." Dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum.
"Bende seni çok seviyorum, herşeyden ve herkesten çok." Gülümseyerek omzuma öpücük kondurdu ve ekledi.
"Herşeyden ve herkesten çok..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz Ali
General FictionÜcra bir mahallede harabe bir eve yerleşen azimli bir genç Mahallelinin ailesine saygısından yönelimine karışmadığı eşcinsel bir genç
