18. Bölüm: Kuruyan gözyaşı

608 23 17
                                    

"Çukurun içinden çıkamıyorum... Tutunacak gücüm kalmadı"

🌊

Okula varmıştık. Cam kapıdan içeriye girdik. Oğulcan "Bugün pek günaymadı ama olsun. Günaydın eren familyası ve ataman koleji! Yeni bir okul gününe hazır mıy-" diyecekken Sarp girdi ve "Günaydın herkese" dedi ve Tolga'nın omzumda ki eline doğru baktı.

Bende "Günaymadı" diye söylendim. Sarp "Anlamadım" diyince gözlerimi devirdim.

Oğulcan "Yani tatsız bir olay yaşandı ondan bize biraz günaymadı gibi birşey oldu" derken bizim ona baktığımızı gördü ve "Ben sussam mı napsam?" Dedi.

Bende "Bencede" dedim ve önüme baktım. Sarp "Ne tatsız olayı ne oldu?" Diye sordu ve birkaç saniyeliğine döndü ve bana baktı. Oğulcan
"Şey- anlatsam mı napsam yani meraklanmasın" dedi.

Ömer "Tamam birşey olmaz Sarp yabancı değil. Bu sabah otobüs ile gelirken bir adam işte koltuktan Yağmur'un fotoğrafını çekmiş. Bide şerefsiz bakışları ile rahatsız etti kızı" dedi ve yumruğunu sıktı.

Sarp dehşete düşmüş bir ifade ile bana baktı.
"Ne! Ne diyorsun ne fotoğrafı" diyerek çene kasını ve yumruğunu sıktı. Bana doğru baktı ve bir adım yaklaşıp "Sen iyi misin?" Diye sordu kolumu tutmaya çalışıp.

Bende "Dokunma bana" diyerek uzaklaştım. Tolga ona doğru elini uzatıp "Sarp tamam bırak sende" dedi.

Sarp'ta onun elini aşağıya doğru indirip "Sen bir çekilsene ya" dedi. Bu haraketine Tolga sinirlenmiş olmalıydı ki birkaç adım üzerine doğru yürüyüp "Sende şu eline koluna bir dikkat etsen" dedi.

Sarp'ta cesurca üstüne yaklaştı. "Etmezsem nolur?" Diye sordu. Tolga sinirle gülümseyerek "Onu görmek istemezsin" diyince aralarına girerek ayırdım.

"Siz şuan neyin tartışmasını yapıyorsunuz ya?! Sarp sende uzak dur benden. Hem Tolga'yada karışma" dedim. O ise kaşını yukarı kaldırdı
"Neden karışmıyormuşum? Noldu üzülür müsün vurdum diye?" Dedi.

Bende "Ne saçmalıyorsun Sarp" dedim. O da gülerek kafasını yana attı ve sonra soğuk bir ifadeyle bana döndü.
"Ya hâlâ anlamamış gibi yapıyor. Çok mu seviyorsun yoksa onu? Kıyamıyor musun sevdiceğine?" Diyince benim sinirim katlanmıştı.

Sevdiceğine ne demekti ya? Ben Tolga'yı kardeşim gibi görüyordum...

"Ne anlatıyorsun oğlum sen?" Diyerek üzerine yürüyen Tolga'yı elimle geriye ittirdim. "Tolga dur" dedim.

Sonra sinirle Sarp'a yaklaştım. "Sen ne saçmalıyorsun! Ne ima ediyorsun ne sevdiceği ya! Sen herkesi kendinle karıştırma bence" dedim. Sarp "Ne demeye çalışıyorsun?" Diyince "Emin ol senin Süsen'e olan duygularını ben Tolga'ya karşı hissetmedim." Dedim.

Yutkunarak Ömer'e baktı. Ömer "Sen bunu nereden öğrendin?" Diye sordu. Bende ona döndüm "Sevgilin söyledi Ömer" dedim.

Sarp "Salağa yatmayın söyleyin işte! Seviyoruz birbirimizi diy-" diyecekken dolan gözlerimle suratına bir tokat geçirdim.

Tokat atmam ile kafası sağa doğru kaydı ve sonra dönüp bana baktı yutkunarak...

Parmağımı kaldırarak yaşlar damlayan gözlerim ile "Benimle doğru konuş. Düzeltmek için çabalayacağın yerde gözümden daha da düşüyorsun." Gidecekken bir daha dönerek yanına gittim.

Parmağımı kalbine koydum. Elime doğru baktı ve sonra bana baktı. "Burdaki nefretin gittikçe çoğalıyor durdurman gerek. Ha ama durdurmam diyorsan o zaman karşıma bile çıkma çünkü hatalarını düzeltmek yerine beni daha çok üzmenden başka birşey eline geçmiyor. Amacın beni üzmekse... Hissizleştim ben zaten" ellerimi yukarı kaldırarak konuştum.

Yıldızların Altında | Sarp Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin