34.Bölüm: Gitme.

637 23 42
                                    

Keyifli Okumalar dilerim!

Bölüm şarkıları:
Cem Adrian - Kül
Cem Adrian - Derinlerde
Çağan Şengül - Çok Yazık

Bu kurguda geçen kişiler ve karakterler hayal ürününden ibarettir.

***

1 GÜN SONRA

İlahi Bakış Açısı:

Hava o gün olduğundan daha da kasvetliydi... O gece durmadan şimşekler çakmış yağmurlar yağmıştı. Sanki gökyüzü Yağmur için ağlamıştı. Sarp ile Tolga geceyi orada geçirmiş diğerleri ise evine gitmişti.

Sarp ve Tolga'nın gözüne 1 dakika bile uyku girmemişti. Sarp kafasını cama yaslamış sadece Yağmur'u izliyordu. Gece boyu Yağmur ne uyanmış, nede bir tepki vermişti.

Ufacık birşey bekliyordu. Parmağının kıpıdaması, bir yerini haraket ettirmesi, gözlerini açması...

Sarp'ın cebinde ki telefon titrediğinde elini cebine atarak telefonu çıkardı. Arayan Yasmin'di...

Yasmin gün içinde birçok kez Sarp'ı aramış fakat Sarp hiçbir çağrıya dönmemişti. Nefes vererek telefonu açtı. Yasmin'in endişeli sesi kulağına geldi.

"Alo! Abi neden telefonlarını açmıyorsun kulüpte ne oldu neden kimse açmıyor telefonunu? Birşey mi oldu abi?" Diye sorular yağdırırken Sarp gözünü Yağmur'dan çekmiyordu. Çatallı sesiyle "Ben eve gelmeyeceğim Yasmin. Haberiniz olsun" diyerek telefonu kapattı.

Gözü kilit ekranında ki duvar kağıdına kaydı. Dün gece Yağmur omzunda uyurken fotoğraf çekmişti. Sarp fotoğrafta içtenlikle tebessüm etmiş, kafasını Yağmur'un kafasının üzerine koymuş ve gözlerini kapatmıştı. Dün gecede bunu kilit ekranı yapmıştı.

Gözünden akan bir damla yaşla Yağmur'un ekranda ki fotoğrafına baş parmağıyla dokundu. "Güzel sevgilim benim" dedi ve içini çekti.

Saat 03:30'u gösteriyordu. Hastane koridorlarını dolduran şey yağan yağmurun sesleriydi.

Sarp kafasını Tolga'ya çevirdi. Tolga saatlerdir haraket etmeden aynı şekilde oturmuş, gözlerini kırpmadan Yağmur'a bakıyordu. İkisininde gözleri kan çanağına dönmüştü. Sarp burnunu çekip kafasını Yağmur'a geri çevirdi.

04:00...

05:00...

Derken ikiside uyumadı. Saat 07:00'ı gösterene kadar... İkisininde göz kapakları uykuya yenik düşerek kapandı. Sarp camın önündeki sandalyelere oturmuş kafasını cama yaslayıp uyuya kalmıştı. Tolga ise aynı şekilde Sarp'ın karşısında ki sandalyelerde kafasını duvara yaslamış bir şekilde uyuya kalmıştı.

Saniyeler dakikalar birbirini kovalarken saat 09:00 olmuştu bile. Bu saatte Ömer, Oğulcan, Aybike, Asiye ve Doruk hastaneye gelmişlerdi.

Hepsi Tolga ile Sarp'a baktı. Ömer üzerinde ki montu çıkartıp Sarp'ın üzerine örttü. Doruk ise kendi ceketini Tolga'nın üzerine örttü.

Oğulcan iç geçirerek "Kim bilir ne zaman uyudular. Baksanıza hallerine" dedi. Ömer "Onu bunu bırakında hastane polisleri geldiğinde ne yapacağız biz? Tolga yaptı diyip çocuğu hapse mi attıracağız?" Diye sordu. Asiye ise "Saçmalama Ömer Tolga bile isteye yapmadı. Yanlışlıkla oldu. Hem perişan oldu yapamayız tabikide öyle birşey" dedi.

Aybike "Asiye haklı ayağı kaydı düştü falan deriz" dedi. Ömer araya girdi. "Sarp'ın bunu söyleceğine emin miyiz? Yani geldiğinden beri Tolga'ya nefret kusuyor. Suçunu örtbas edeceğini düşünmüyorum" dedi. Asiye "Evet o da var"

Yıldızların Altında | Sarp Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin