32.Bölüm: Kâbus

778 24 51
                                    

"Seyret perişan halimi bende akşam olmakta.."

.

Sarp ile sahilde kafamızı dağıttıktan sonra eve dönmeye karar vermiştik. Onun sayesinde kendimi birazda olsa iyi hissetmiştim. Kafamı serin cama yaslamış gözümün önünden hızla geçen ağaçları ve gökyüzünü seyrediyordum. Arabada ölüm sessizliği hakimdi.

Ne kadar da iyi hissettiğimi düşünsemde aslında bu kısa sürmüştü. Çünkü başıma gelen herşey beni altüst etmeye yetmişti. Tolga ile geçirdiğimiz güzel anıları düşünüyor, gözlerimden yaşların süzülmesine izin veriyordum.

Çünkü onu çok seviyordum.

Yıllarca öldü zannettiğim o ikizimin Tolga çıkması beni yerle bir etmişti.

İçimden 'Acaba Tolga bir ikizinin olduğunu biliyor muydu?' Diye geçirdim.

Bence bilmiyordu. Çünkü o yüzden böyle tepki vermişti.

Belki de ben onun ikiziyim diye mutlu olup böyle tepki vermeseydi herşey çok farklı olurdu diye düşündüm. Korkuyordum... Çok korkuyordum...

Yıllar sonra kavuştuğum ikizimi.. hatta ikizim olmasını geçiyorum Tolga'yı.. onu kaybetmekten çok korkuyordum.

Nasıl yapacaktım? Karşısına geçip 'Yeni bir sayfa açıp kardeş olarak hayatımıza devam edelim' mi diyecektim?

Kafam bu düşüncelerle çalkalanırken Sarp'ın sesi irkilmeme sebep olmuştu. Kafamı ona çevirdiğimde "Korkutmak istemedim sevgilim. Gel hadi eve geldik"
Dediğinde kafamı sallayıp çantama uzandım.

Arabadan inip tek koluma taktım ve Sarp ile kapıya doğru ilerledik. Yürürken bile zorlanıyordum ve başımda çok keskin bir ağrı hissediyordum.

Çok yorgundum..

Kapıya ilerlediğimizde elimle saçlarımı düzeltip Sarp'a baktım. Sarp yaklaşıp elimi tuttu. "Yalnız kalmanı istemiyorum benimde gelmemi ister misin?" Diye sordu.

Bende ikiletmeden çatallanmış ses tonum ile "Tabi gelebilirsin" dedim. Çünkü yalnız kalmak istemiyordum. Sarp'ın yanında huzurluydum ve bu gece benim ile kalmasına izin vermeliydim.

Tebessüm ederek kafasını salladı. Bense çantamdan evin anahtarlarını çıkarırken Sarp arabasını kilitledi.

Kapıyı açmak için kapıya uzandığımda bir anda herşeyin döndüğünü hissettim. Sarsılarak kapının koluna tutundum.

Arkamdan bana gelen Sarp'ın hızlı adımlarını duydum. Hızla kolumu yakalayıp endişeyle "Aşkım iyi misin?" Diye sordu. Bende elimi şakaklarıma koyup "Tamam iyiyim sadece başım biraz döndü" dedim.

Sarp elimdeki anahtarları yakalayıp hızlıca kapıyı açtı. Belimden tutarak eve girmeme yardımcı oldu. Çantalarımızı çıkarıp yere bıraktık.

Sarp "Aşkım bak iyi değilsen hastaneye gidelim" dediğinde kafamı ona çevirip "Yok.. ben şimdi bir duş alırım iyi olurum" dedim.

Sarp "Duş alırken dikkatli ol bebeğim başın falan dönerse bana seslen tamam mı?" Diyerek yanağımı hafifçe öptü. Yorgunca tebessüm ettim.

Banyoya ilerlemeden önce Sarp'a dönüp "Sende istersen üzerini falan değiştir. Acıkırsan da dolaptan birşeyler alıp yiyebilirsin" dedim ve banyoya gittim.

Üzerimde ki formalardan kurtulup kendimi banyoya attım. Sıcak su soğuk tenime değdiğinde irkilmiştim. Vücudumun gevşeyip sıcak suya alışmasını bekledim.

Saçlarıma güzel kokulu şampuanımdan bir miktar sıkarak köpürttüm. Ne kadar olanları unutmaya çalışsamda hâlâ aynı şeyleri düşünüp duruyordum.

Yıldızların Altında | Sarp Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin