Kayıp Yarı Tanrıça { Kısa Hikaye }

4.Bölüm

Arabanın durması ile ona baktım derin bir nefes alıp verdi ve bana döndü . " Ben seni almaya gelene kadar sakın annenin yanından ayrılma  . Ben seni gelip alacam ama şimdi değil duydun mu ? "

Başımı belli belirsiz salladım kapıyı açıp içinden çıktım ve karşımda duran okyanusa baktım burdan ben nasıl Pasifik okyanusuna gidecektim . Gemi ile gitmem haftaların alır . Yanıma geldi .

" Annene haber verdim seni alacak birazdan buraya bir helikopter inecek dikkatli ol . Bir Titana kafa tuttun senin peşini bırakmazlar . Baban da , ben de seni korumak için elimizden geleni yapıyoruz . Sen sadece bu bir hafta içinde kendine dikkat et . Egitebilirsen kendini eğit . Ne kadar güçlenirsen o kadar senin için iyi . "

Başımı eğdim ve belli belirsiz salladım . O ise sıkıntıyla nefes verdi ve ellerimi tuttu ona döndüm." Biliyorum kafanda çok soru işareti var ama bana sadece bir hafta ver yukarısı aşırı kötü durumda sende bunu gördün. Tanrılar sinirli ve herşey kontrolden çıkmak üzere . Zeus artık Tanrıları kontrol edemiyor yakında savaş çıkabilir bu süre zarfında kendini eğit ya bir hafta ya da daha erken bir süre de seni almaya gelecem ve eğitim kampına götürüp eğitmeni tamamlar tamamlanmaz baban ile tanıştıracam . "

Arabaya gitti kapısını açıp içinden bir tane kitap çıkarttı yanıma geldi . Kitabı bana uzattı eski olmasına rağmen oldukça güzel duran kitaba baktım .
" Burda Tanrılar ile ilgili herşey var bunlara çalış öğrenebildiğini öğren oraya gittin mi annen sana herşeyi anlatacak . Seçim senin bunu sakın unutma kimse sana zorla birşey yaptıramaz . İstemezsen köşeye çekil ve olanları izle . Karar senin..."

Yavaşça kitabı elinden aldım ve tuttum üzerinde yazan yazılara baktım Antik Yunan dilindeydi . " Bu kitabı kimse görmesin sadece sen bil ve bir hafta sonra görüşürüz. " Zorla güldüm ellerimi kaldırıp boynuna doladım ve ona sıkıca sarıldım. " Kendine dikkat et amca olur mu ? Sen benim için çok değerlisin bunu bil ve ne olursa olsun beni almaya gel ben her koşulda senin yanındayım. "

Gülümsedi benden ayrıldı nazikçe yanağımı okşamaya başladı . Gülümsedim. " Kendine dikkat et Amadia büyük savaş kapıda her an herşey olabilir kendine dikkat et bebeğim . "

Başımı belli belirsiz salladım . Bir elini omzuma atıp beni kendine çekip sıkıca sardı alnıma minik bir buse kondurdu .
" Ya müzede bana saldıran şey oraya da gelirse..." Göğsü şişip indi bundan canının sıkıldığını anladım .

" Sana birşey yapamaz merak etme . " Ondan uzaklaştım yeni yeni aklıma geliyordu o canavar bana Şimşekten bahsetti . Şimşeği bende olduğunu söyledi. Ona döndüm tam ağzımı  açıp birşey söyleyeceğim sırada bana döndü ve sözümü kesti. 

" Bu konuda yorum yapmak istemiyorum zamanı gelince herşeyi öğreneceksin . " Helikopterin sesini duymaya başladım ona son kez baktım ve yavaş yavaş kumsala doğru yürümeye başladım . İki ihtimal var ya bende Zeusun Simseğinin olduğunu sanıyorlar ya da bu şimşek her ne ise benim babama ait birşey olduğu kesin. 

Başımı yukarı kaldırdım ve kapalı olan gökyüzüne baktım derin bir nefes alıp verdim .  Okyanus ve  toprak kokusun güzel karışımını derince içime çektim ve hissetigim huzur ile istem dışı gülümsedim . Birden tuhaf birşey hissetim hızla arkamı döndüm amcam çoktan girmişti ben ise koskoca sahilde tektim ama sanki izleniliyormuş gibi hissediyordum .

Etrafa bakmaya başladım ama bir terslik vardı burda benden başka kimse yoktu . Kitabı alıp çantama koydum . Gökyüzüne baktığım da helikopterin neredeyse geldiğini fark ettim . Suyun içine baktığım sırada bir çift gri göz gördüğümü sandım . Korkuyla geriye doğru gittim o da neydi öyle...