Zamanlardan zaman içinde daha önce var olmayan bir yer oluştu. Sonsuzluğu içinde bulunduran bu yere evren adı verildi. Evrenin içinde yaşam alanı olması ve dengeyi sağlaması için gezegenler, etrafı aydınlatsın diye yıldızlar, sonsuzluğa uzanan yerde ulaşım kolaylaşsın diye solucan delikleri ve cezalandırılması gerekenleri cezalandırabilmek için kara delikler oluştu.
Yıldızlar etrafı aydınlatmaya başladığında gezegenlerde yaşamın ana unsurları belirdi. Solucan delikleri sonsuzluğun her yanına ulaştığında gezegenlere yaşam vaat edildi. Gezegenlerde her türden, her şekilden canlılar yaşam bulduğunda ise onlar oluştu.
Dengenin ve düzenin muhafızlarıydı onlar. Hepsi ayrı yapıları temsil ederdi. Bir Kurt, bir Ejderha ve bir Anka'dan oluşan bu birlik özeldi. Türlerinin ilk ve en kadim örnekleriydiler. Kurallar koydular ve düzeni sağladılar. Irkları varlıklarından haberdar ettiler ve kendilerine Kuejan üçlüsü dediler.
Irklar gelişti. Büyüdüler ve kendilerine verilen bütün olanakları kullandılar. Geliştiler ve diğer yaşam formlarını -birbirlerini- keşfettiler. İttifaklar kuruldu, düşmanlıklar oluştu, bir şekilde yaşam devam etti. Ancak ırklar geliştikçe düşünceleri değişti. Binlerce yıl geçti. Yaşamlar değişti, şartlar değişti. Nesiller değiştikçe kurallardan sıkıldılar. İkiye bölündüler. Bir taraf Kuejan üçlüsüne ve onların kurallarına itimat ettiler. Ancak bu zamana kadar ibretlik bir olay yaşamayan ve düzen içinde giden bu döngüden sıkılanlar da vardı. Elbet savaşlar olmuştu. Elbet ölüm ve acı binlerce yıllık tarih sayfalarında kanlı lekelerini bırakmıştı ama bu kaderdi. Bazen olması gerekene karışılmazdı. Ölüm bazen toplu gelirdi. Gelişi gereklilik barındırırdı. Çünkü kanlı ve zorlu ölümlerin ardından yaşam ilkbaharda etrafı kuşatan çiçek tomurcukları gibi yeşerir ve en güzel şekilde açardı. Güzel olaylar için öncesinde acı gerekirdi.
Bir kısma yaşanan kanlı savaşlar yetmedi. Onların istekleri çok başkaydı. Sonsuz olan bu evrenin tüm hâkimiyetini istiyorlardı. Bazı gezegenlerin kaynaklarının güzelliğini kıskanıyor onlara ulaşmak istiyordu. Çirkin buldukları, beğenmedikleri gezegenleri yok etmek istiyorlardı. Bu yüzden Kuejan üçlüsüne karşı çıktılar. İftira atmak istediler ve attılar. İttifaklar kurdular ve halkı kandırdılar. Büyük bir isyan başlattılar; Kuejan'ı devirmek için büyük bir isyan başlattılar.
Evren oluştu, sonsuzlukla buluştu.
Sonsuzluk bir Kurt, bir Ejderha ve bir Anka istedi.
Evrendeki sonsuzluğu ve düzeni gözettiler.
Kurt adaleti ve özgürlüğü,
Ejderha savaş ve barışı,
Anka yaşam ve ölümü gözetti.
Irklar nankörlük etti ve düzeni kabul etmedi.
Başkaldırdı ve devirmek istedi
Liv sò* kapaklarını açtı,
Kuejan'a olması gerekeni gösterdi.
Liv sò'nun ziyareti kabul edildi ve uygulandı.
Her şey o andan sonra başladı.
***
Üç ruhun birleştiği tek bedende dördüncü ruhu; kendi ruhumu oluşturanım ben.
Dengeyi sağlamak üzere yaratılmış bir teraziyim.
Saklı olan bütün bilgileri, evrenin tüm sırlarını hafızasında taşıyan canlı bir arşivim...
Asla yenilmeyen, hep kazanan, o hikâyelerdeki başkarakterim.
Hem korkulan hem sevilenim.
Merhamet eden ancak acımasız olanım.
İhanete uğrayan ama ihanet edenim.
Ben Asvoria, en büyük çelişkilerin başkarakteri ve asla tahmin edilemeyeniyim.
Ben buyum ve bu da benim hikâyem.
***
Liv sò: kader kitabı demek.
Merhaba! Bu yaklaşık 2018'den beri kurguladığım bir kitap. Artık paylaşma zamanının geldiğini düşündüm. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız kendimi geliştirme fırsatı bulabilirim.
Okuduğunuz için teşekkürler <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUEJAN: Tek Varlık Bekçisi
FantasyÜç ruhun birleştiği tek bedende dördüncü ruhu; kendi ruhumu oluşturanım ben. Dengeyi sağlamak üzere yaratılmış bir teraziyim. Saklı olan bütün bilgileri, evrenin tüm sırlarını hafızasında taşıyan canlı bir arşivim... Asla yenilmeyen hep kazanan o hi...