Adel"
Bu olanların üstünden tam 4 ay geçmişti. Biz canla çok yakın arkadaş olmuştuk artık. Sürekli buluşuyorduk ama hala takımdakilerle tanışma fırsatım olmamıştı. Toplam 18 bölümle ilk sezonu bitirmiştik. Dizi toplam 3 sezon ve her sezonda 18 bölüm olacak şekilde anlaşmıştık. O sıra Instagram hesabımla da ilgileniyordum ve toplam 13,2M takipçiye ulaşmıştım. Instagramda böyle dolanırken galatasaray'ın postu önüme düştü takimdakiler etiketlenmisti fotografa. Etiketlenenler Kerem-Berkan-Kazımcan- Victor- Morutan- Cicaldau ve Zaniolo vardı. Hepsinin hesabına baktım ta ki morutan,zaniolo ve Berkan'ın beni takip ediyor olmasını görene kadar. Karşımda sende takip et yazıyordu. Onlar için problem olmuyorsa bende geri takip ettim.Hemen üstten bi mesaj geldi.
Kazımcan
Hey selam adel nasılsın?
İyiyim can sen nasılsın
Bende iyiyim müsaitsen bugün saat dört gibi sahilin orda buluşalım mı?
Olur aslında
Haber ederim sana görüşürüz
Hazırlandım işte normal kombin. Dışarı çıktım ve sahilin ordaki bankta beklemeye başladım. Sonra arkamdan bi ses geldi dönüp bakmadım. Geldi oturdu ve bana döndü
Kerem: İşimi kolaylaştırdın.
Adel: Ne istiyorsun benden çocuk hasta mısın ya
Kerem: Bak konuşup gideceğim hiç o dırdırını dinleyecek halim yok.
Adel: İyi
Kerem: Bak can senin bildiğin çocuklardan değil. Hızlı kanar geç unutur seni. Ona umut verme
Adel: Ya ne anlatıyorsun birde seni dinliyorum ya Allah'ım sabır çocuk bak benim senle de canla da bir problemim yok. Umut verme falan ne diyorsun sen? Arkadaşız biz fazlası olamayız. Buraya saçmalamaya mı geldin konuştuysan gider misin canı bekliyorum.
Kerem: Kazımcan'dan uzak dur senin gibileri biliyoruz.
Adel: Ya ne olmuş sana ya ben seni böyle tanımıyordum şahsen. Daha kibar nazik birisin sanıyordum.
Kerem: Öyleyim zaten
Adel: Yesinler
Diyerek ayrıldım ordan. Mesaj kutuma baktım. Evet her sezon sonunda bi kutlama yapılırdı.Ve evet bu dizide de yapılacaktı. Bugün 2 Temmuz. 6 Temmuzda ise sezon kutlaması yapacaklardı.Ee tabi başrol olarak bulunmam hayli gerekiyordu. Can ile kıyafet bakmaya gittik.
Kazımcan: Sen ne giysen yakışırda biz öylesine bakıyoruz
Adel: Vayy sağ ol görüşün için.
Kazımcan: Ne demek
Tabii ki de ben hızlı karar veren biriyimdir ilk girdiğimiz yerde aldık eve dönecekken
Kazımcan: Şimdi oraya tek başına mı gidiyorsun
Adel: Şöyle normalde ömerle gidecektik ama o yıllık izinde şehir dışında şuan gelemez.
Kazımcan: Yani bu bi evlilik teklifi mi
Adel: Ha yok Ahahha
Kazımcan: Bana fikrimi sormayacak mısın?
Adel: Pekala gelmek ister misin hanımefendi
Kazımcan: Hanımefendi mi ?
Adel: Can şaka ya
Kazımcan: O gün bir planım yok gelebilirim
Adel: Şükür olumlu cevap alabildik beyefendiden
Kazımcan: Ben dolu insanım ya
Adel: Ha ben değilim yani?
Kazımcan: Şaka ya
Birden can'ın omzuna biri dokundu
Kazımcan: Kerem?
Adel: Hangi kerem?
Kerem: Gerçekten sorduğun soru bu mu? Hangi keremmiş
Adel: Evet bu (nefret ediyorum bu heriften)
Kerem: TAMAM.
Kazımcan: Bunu söylemeye mi geldin abi
Kerem: Yok selam vereyim dedim
Kazımcan: Bende tam takimdakilerle tanıştıracaktım seni
Kerem: bende oraya geçiyordum bırakayım o zaman
Adel: Aman kalsın.
Kerem: Sana da yaranilmiyor ya
Adel: Sen bana yaranmaya mı çalışıyorsun?
Kerem: Kazımcan gel götüreyim sizi yoksa şunun sesinden vazgeçeceğim
Adel: Allah aşkına vazgeçsene hatrım için.
Kazımcan: Bana uyar sana da uyar adel hiç sormuyorum direkt gidiyoruz.
Ben en arkaya oturdum. Kazımcan da keremin yanına gidiyorduk arabada zaten çok sıkıldım sonra çocukluk arkadaşım Lauren ile mesajlaşıyordum. Tabii o kadar hızlı yazıp atıyordum ki mesaj atma sesi arabada duyuluyordu. Lauren'de cevap yazdı öyle öyle konuşuyorduk.
Kerem: Kiminle konuşuyorsun bu kadar?
Cevap vermedim tam benlik hareket.
Kerem: Soru sordum diye hatırlıyorum?
Kazımcan: Abi karışma kıza ya sende kafayı taktın adel'e.
Kerem: O da kafaya takacağım birşey yapmasın.
Adel: Köşeye çeksene
Kazımcan: Dur dur inme
Adel: Bayilmadim arabana zaten
Kapıyı çarptım yolun üstünde kazimcan yanıma geldi.
Kazımcan: Yapma böyle.
Adel: Ne yapmayayım can? Bana hayvan gibi davranıyor bu senin takım arkadaşın. Sanki ne yapmışsam?
Kazımcan: Benimle para için birlikte olduğunu düşünüyor.
Adel: Para para para artık bu kelimeyi duymaktan bıktım. Bu kadar paraya düşkün olsaydım kendi memleketimde yurt dışında çalışırdım on kat fazlasını kazandırdım. Bunu da o arkadaşına söyle.