-Bölüm 44: 6w5-

23 5 3
                                    

9 Mayıs - 14.22
Yunus AVM / zemin kat

Çömelip, sesleri analiz ettiği yerde ayakta dikilir vaziyete geçerek M4A1 tüfeğini iki eliyle tekrar sıkıca kavradı Emirhan. Ramiz ile birlikte çıktığı bu keşif gezisine yolun yarısından sonra tek başına devam etmişti. Ramiz'in yarıyolda tehlikeyi göze almak istemeyip geri dönme teklifini reddetmişti Emirhan. Reddedip ilerlemeye devam etmişti. Öte yandan arkadaşının da içi rahat olsun diye AVM'ye girmeyeceğini, yalnızca etrafını turlayıp geri geleceğini söylemişti ona. Aslında gerçekten de öyle yapacaktı ilk başta. Alışveriş merkezinin arka çıkışının önüne geldiğinde vazgeçmişti bu fikirden. Öte yandan ona bazenleri doğruyu söylemek istemiyordu. Bunun sebebi ise çoğu kişi tarafından bilinen, geçmişe dayalı bir mevzuydu. Hatta öyle ki, bugünkü keyfi keşfe çıkmak için Ramiz'i Emirhan'ın yanına eşlik etmesi için Arda zorla göndermişti. Durumdan haberdar olan Emirhan, Arda'yı kırmayıp onun isteğine saygı duyarak pürüz olmadan keşfini sürdürüyordu. Ve yine bu anlaşmayı yarıda kesen Ramiz olmuştu. Basit bir bahane de olsa ikisi için yerinde bir ayrılma ile kendi yollarına ayrılmışlardı.
     Emirhan AVM'den içeri girip sessizce birkaç adım ilerleyip sesleri dinlemeye karar verdi. Neredeyse omzuna kadar değen uzun saçlarının altından, çapraz biçimde ortadan katladığı siyah bandanasını geçirip kendisine maske yapmıştı. Ellerinde muştalı ve kesik parmaklı siyah askeri eldivenleri, üzerinde siyah gömleği ve arkasında bir çift kanat işlemesi olan siyah deri yeleği ile adeta gölgelerin içinde süzülürcesine görünmeden ilerleyebiliyordu. Siyah kot pantolonuna geçirdiği kemerinin sağ yanında ve belinin arkasında toplam üç adet ekipman askısı vardı. Belinin sağında kalan askıda Glock 17 model dolu tabancası, arkasında ise iki uzun komando bıçağını taşıyan kınlar vardı. Sol bacağının dış kısmında dizinin biraz üzerinde bir şarjör askısı bulunuyordu. Tabancası için iki adet, içi tamamen dolu yedek şarjörler, ve aynı askının el yapımı şeklinde sağ bacağında olanında da iki adet tüfek şarjöründen asılı hâlde olanından bulunuyordu. Tabi ki de sağ ayağındaki botun içindeki her zamanki ufak sustalı çakısı ve gömleğinin altındaki ufak çelik yelek levhası ile tam olarak bir savaşa hazır halde kuşanmıştı. Yurda götürmek üzere aradığı şey ise biraz... Absürttü.

~ Dün - gece yarısı ~

Esma'nın kaldığı odaya, onunla geçmişe dayalı bazı duygusal konuları konuşmak için bir anlık düşüncesizlikle çat kapı içeri girmesiyle, karşısında odanın içinde yurttaki tüm kızları görmesi bir oldu Emirhan'ın. Kapıyı kapatıp, içeri girdikten sonra fark etti ki herkes ona bakıyordu. Emirhan'sa şaşakalmış vaziyette şaşkın bir ifadeyle diğerlerine bakıyordu. Konuşmaların bölünüp, odanın sessizliğe büründüğü bu sırada Emirhan sanki içeri hiç girmemiş gibi odanın kapısını yeniden açıp dışarı çıkacağı anda, kapının hemen dibindeki duvarda olan tuvaletin kapısı açıldı ve içeriden çıkan Bahar, Emirhan'ı kıyafetinden çekiştirerek ekledi.

Bahar: Yoook, sen dur, bi' geç bakayım şöyle.
Emirhan: N'oluyo ya!?
Bahar: Öyle kızlar gecesini basıp da toz olup gitmek yok.
Pınar: Haydaa. Sırrımızı öğrendi iyi mi?

~ 5 dakika sonra ~

Kızlar, Emirhan'ı, onun etrafında, odanın ortasında bir daire oluşturmuş vaziyette sıkıştırmışlardı. Emirhan'ın çatkapı içeri girişini telafi etmesi için ondan, yurt sınırları dışından bir şeyler getirmesini isteyeceklerdi ve o an ne isteyeceklerini seçme aşamasındalardı. Derken, duvar dibindeki masaların birinin üzerinde oturan Ezgi söz alıp ortaya bir fikir atınca, diğerleri de yeni yeni fikirler üretmeye başladı ve olaylar daha farklı ilerlemeye evrildi. Her biri farklı bir fikir ortaya atarken, Emirhan'sa sadece odada kendisi dışında var olan tek erkek kişiye, yani Mert'e bakıp gülümsüyor, çektiği hezimeti fark etmesini istercesine dudaklarını sıkıp, gözlerini kapatıyordu.

FAM 1: Gather RoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin