"Seungmin, beni duyabiliyor musun, hadi aç gözlerini benim"
Minho hyung un güzel sesi kulaklarımdaydı. Başım ve midem ağrıyordu. Gözlerimin üzerinde birisi oturuyordu sanki zorla biraz açabilmiş ve onun endişe dolu ama gülümseyen yüzünü görmüştüm. Hemen ayaklanmış ve sarılmıştı ben yatıyor olmama rağmen.
"iyisin değil mi canım"
Başımı yukarı aşağı salladım. Yatağın yanına tekrar oturup elimi tuttu. Yüzüne yaklaştırıp öptü birkaç kere. Gözlerinden birkaç mutluluk göz yaşı döküldü. Sonra içeriye beyaz önlüklü bir adam girdi.
"hastamız uyanmış, geçmiş olsun bay Kim"
"teşekkürler"
Sesim biraz kısık çıkmıştı. Neden buradaydım ben... En son yağmur yağdığını hatırlıyorum. Hatıtladıklarımda neden Chan var? Ne olmuştu bana...
"bayım izninizle hastanın biraz dinlenmesi gerek, sizi dışarı alalım"
Minho hyung başını salladı ve alnıma eğilip bir öpücük bıraktı. Kocaman bir gülümseme ile dışarıya çıktı. Doktorla tek başımıza kaldığımda ben konuşmuştum.
"doktor bey b-bana ne oldu?"
"iki gündür uyuyorsunuz, bunun nedeni hem bedeninizi fazla yormanız hem de yediğiniz bir şeyin sizi zehirlemiş olması. İki gün önce saat 9 gibi sizi birisi buraya getirdi. O gece midenizi yıkadıktan sonra uykudan uyanmadınız, şuan iyi olduğunuzu görmek güzel"
İki gün mü... İki gündür uyuyor muyum? Şimdi hatırlıyorum kendimi yormamın sebebi Chan ın evine koşmamdı. Yediğim şey sanırım önceki günden kalan bir tabak yemekti. Buz dolabına koymak yerine ortada bırakmış sonraki gün de yemiştim.
Belki de bunları düşünmemeli ve biraz boş boş etrafı izlemeliyim...
* * *
tak. tak.
Kapı çalma sesinden sonra açılmış ve içeri birisi girmişti. Yattığım için kafamı çevirip bakmamıştım. Minho hyung gelmiştir diye düşündüm. Yatakta sıkılmaktan döne döne açtığım sırtım ve battaniyeyi yataktan atıp geri alamamıştım. Sırtımda hissettiğim el ile o tarafa döndüm. Chan!
"sırtın açık üşürsün"
"çek elini"
Hemen elini çekip sandalyeye oturmuştu. Elleriyle oynamaya başladı. Yatakta biraz dik oturdum ve onun ne için geldiğini sorguladım.
"Seungmin evime kadar neden koştun?"
"kendin gelip Minho hyung un g-görmesinden korktum"
"özür dilerim bu halde olmanın sorumlusu benim"
"hayır yediğim bir şeyden zehirlenmişim"
İç çekti ve göz devirdi. Ayağa kalktı ve yatağın kenarına oturdu. Serum takılı elimi tuttu.
"Seungmin iyi olduğun için çok mutluyum, sana sarılabilir miyim?"
Başımı onaylar gibi salladığımda kolları omuzlarımı sarmıştı. Başımı ona yasladım derin derin kokusunu içime çektim. Boynumda bir ıslaklık hissettiğimde dudaklarını boynuma bastırdığını anlamıştım.
"çok korkuttun beni"
"Chan ben iyiyim korkma lütfe-"
"Jisung Chan nerede eve mi gitti?"
"bilmiyorum Minho hyung sanırı- Chan hyung? S-Seungmin?"
Odaya giren Jisung ve Minho ikilisi bizi sarılırken görmüştü. Minho hyung ikimize resmen donmuş şekilde bakarken, Jisung önce şok olsa da şimdi dudaklarını birbirine bastırıyordu. Biz ikimiz hemen birbirimizden uzaklaşmıştık.
"Minho hyung gel biz çıkalım sonra geçmiş olsun derim ben, gel hadii"
Minho nun elini tutup çekiştirdi ve odadan çıkardı Jisung. Ahh birde bu durumu açıklamak vardı değil mi...
#_#
Şu fanart ın güzelliği...
Bu fice alışamamam normal mi?
Diğer bölümde görüşelimm
💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars And Raindrops | Chanmin
FanfictionSeungmin gece kız arkadaşının ayrılık mesajı ile yıkılır. Hava almak için dışarı çıkar ve içen Chan ile tanışır. Eskileri unutmak için birlikte olurlar. Ama Chan için Seungmin tek gecelik ilişkiden fazlası olur... Chanmin Hyunlix Minsung Jeongbin [...