müzeye duygusal gezi

514 61 81
                                    

Peter sabahın erken saatlerinde kalkıp aşağı indiğinde tüm gezi grubunun hazır bir şekilde kendisini beklediğini gördü. Hepsi oldukça heyecanlı görünüyordu.

Peter'ın eşliğinde yemekhane katına indiler ve güzel bir kahvaltı yaptılar. Flash dahil bütün ekip yenilmezler müzesini gezmek için can atıyordu.

Peter dudaklarını dişleyerek etrafa tedirgin bakışlar atmaya başladı. İşin aslı, kendisi de müzeyi gezmiş sayılmazdı ve sorsalar nerede olduğunu tarif edebileceğinden bile şüpheliydi.

Arkadaşlarından birkaç dakika izin isteyerek asansöre doğru yürüdü. Kendisini rezil etmek istemiyorsa birilerinden yardım almalıydı.

"Hey Friday, Bay Stark ortak salonda mı?"

"Evet, Peter. Şu anda kahvesini içiyor. Fakat acele etmezsen yedi dakika içinde laboratuvara inecek."

Peter yapay zekaya teşekkür ettikten sonra açılan asansör kapısından dışarı çıktı.

Üzerindeki kırmızı pijamalarıyla banyoya giden Wanda'yla ayak üstü birkaç kelime sohbet ettikten sonra salonda oturan Tony'nin yanına gitti.

"Günaydın Bay Stark" dedi neşeli ve sabahın körü olmasına rağmen rahatsız edici derecede enerjik olan sesiyle.

"Hey bambino! Otursana" kendi yanını işaret ederek dedi.

Peter Tony'nin yanına oturdu. Biraz sonra isteyeceği şey için biraz utanıyor sayılırdı. Ne de olsa Tony'nin işleri olabilirdi ve kendisi için işlerini ertelesin istemiyordu.

"Bay Stark sizden bir şey isteyebilir miyim?"

"Elbette Peter, ne istersen yapmaya hazırım."

"Her şeyi mi?" dedi Peter genişleyen gülümsemesiyle birlikte. Işıldayan gözlerle Tony'e bakıyordu.

"Hayır Peter, bu kuleye köpek sokmayacağım. Unut onu."

Peter üzüntüyle dudaklarını büzdü. Trip atası gelmişti.

"Eee sen benden ne isteyecektin?" diye sordu Tony. Peter'ın çekinmeden kendisinden bir şeyler istemesini gerçekten istiyordu.

Peter'ın sadece Tony'e karşı gelişen aşırı utangaç duyuları Tony'den yardım istemesini zorlaştırıyordu ve Tony bunu aşabilmek için elinden geleni yapmaya hazırdı.

"Düşündüm de sanırım Wanda'ya soracağım, yine de teşekkürler Bay Stark."

Tony içerlese de belli etmedi. Tam o anda odasından çıkan Loki'yi görünce eli istemsizce Peter'ın omzuna giderek Peter'ı kendisine doğru yaklaştırmıştı. Peter'ın arkası dönük olduğu için Loki'yi görmemişti. Tony, Loki'nin yanlarına gelmemesi bir eliyle git işareti yapıyordu.

"Bay Stark, iyi misiniz?" diye sordu Peter.

"Tesero, sadece sana sarılmak istedim o kadar, başka hiçbir sebebi yok." dedi tedirgin bir gülümsemeyle.

"Biraz daha sıkmaya devam ederseniz birkaç kaburgam kırılabilir."

"Oh, afedersin" diyerek kolunu gevşetti Tony, yine de Peter'a yakın oturuyordu.

Loki, Tony'nin bu haline gülümsemeden edemezken yaptığı illüzyonu bozdu. Evet, Loki şu anda odasındaydı ve tek amacı Tony'i sinir etmekti. Buradan Loki'yi tebrik ediyoruz çünkü amacına ulaştı ve biz de onun sayesinde irondad moment okuduk. Teşekkürler Loki.

Her neyse, Peter'ın az önce mesaj attığı Wanda Loki'yi de peşinde sürükleyerek salona geldi.

"Hadi gidelim küçük örümcek. Arkadaşların aşağıda bizi bekliyor."

Wanda'nın üzerinde günlük bir eşofman takımı vardı. Loki ise her zamanki gibi siyah-yeşil klasik kıyafetlerini giymişti.

Peter heyecanla koltuktan kalktı. Sadece bir kere yarım yamalak gezdiği müzeyi bugün tam anlamıyla görebilecekti.

"Evlat, nereye gidiyorsunuz?" diye sordu Tony.

"Arkadaşlarım ve ben müzeyi gezerken Wanda ve Loki bize eşlik edecekler. Muhtemelen bir avuç ergenle uğraşmak istemeyeceğiniz için size sormadım."

"Ve tamamen hata yapmışsın. Beni bekle bambino, beş dakika içinde hazırlanıp geliyorum." Odasına doğru hızlı adımlarla ilerlerken 'o benim, kimse ona benden daha yakın olamaz' diye söylenmeyi de ihmal etmiyordu.

Koskoca yirmi dakika boyunca Tony'nin hazırlanmasını bekledikten sonra aşağı inen Peter, Tony, Loki ve Wanda'yı bir arada gören dekatlon takımı dilini yutmuş gibi şaşkınlıkla onlara baktılar. Tabi bu ilk şoku atlattıktan sonra her birisi imza istemeye başlamıştı bile.

Tony en son Ned'in gömleğini de imzaladıkları sonra onları müzeye götürdü. Burada tüm yenilmezlerin baştan sona kullandıkları kostümler ve silahların birer kopyaları vardı. Herkes bir yana dağılmışken Peter da heyecanla Ironman bölümüne doğru yürüdü.

Tony Peter'ı yüzünde küçük bir gülümseme eşliğinde izledi. Heyecanını saklayamayışı, gözlerindeki saf masumiyet onu öylesine sevimli bir hale getiriyordu ki Tony ona her geçen gün biraz daha bağlandığını hissediyordu.

Ned'in bir anda bağırmasıyla tüm dikkati dağıldı. Genç adam heyecanla Peter'a doğru yürüyor, eliyle sağ köşedeki bir yeri işaret ediyordu.

Peter Ned'in gösterdiği yere geldiğinde gözlerine inanamadı. Bu müzede kendisi yani örümcek adam için de bir bölüm vardı. İlk kostümü (pijama demek daha doğru olur) camekanların arkasında sergilenirken alt bölümdeki plakada tüm yenilmezler ekibinin örümcek adam ile ilgili övgü dolu cümleleri vardı. Tony'nin bu kostümü ne zaman aldığını bilmiyordu, zaten pek de umursadığı söylenemezdi.

Bunu boşverip Tony'nin kendisi hakkında yazdığı yazıyı okumaya başladı. Bir bölümünde şöyle diyordu:
"Buraya aşırı duygusal ve güzel şeyler yazmışım gibi düşünün, şu anda aklıma hiçbir şey gelmiyor shsvwhsve"

Dolu gözlerini saklayamazken hızlı adımlarla Tony'nin yanına geldi. Hiçbir şey söylemesine izin vermeyerek kollarını dahi, milyoner, playboy, hayırsever Tony'e doladı. Tony'nin de ona sarılması uzun sürmemişti.

"Teşekkür ederim" dedi fısıldayarak, "her şey için teşekkür ederim."

Tony genç oğlanın başının üzerine küçük bir öpücük kondurdu.
"Asıl ben teşekkür ederim, hayatıma renk kattığın için"

Bölüm sonunu dramaya bağlamasam olmazdı sfsvsydvwgs

Bölüm hakkındaki düşünceler?

Oy ve yorumları unutmayın

Byeeeeee

Okul Gezisi Mi? [Peter Parker]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin