Episode 4

300 28 49
                                    

Titan'a vardığımızda ihtiyacımız olan şeyleri çabucak alıp boş gezegende yürümeye başladık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Titan'a vardığımızda ihtiyacımız olan şeyleri çabucak alıp boş gezegende yürümeye başladık. Etrafıma baktım. Bir zamanlar burası harika bir yerdi. Şimdi ise harabeye dönmüş, her yer toz duman olmuştu. 

"Şu parçalanmış gemi Thanos'un ordusundan mıydı?" Mantis eli ile karşıda bir yeri gösteriyordu. Elini takip edince gözlerimi kocaman açıp çoktan aynı şekilde bana bakıyor olan Quill ile bakıştım. Evet, bu donut şeklindeki o gemiydi. Her şeye hazırlıklı olmalıydık. Bu bir tuzak olabilirdi.

Quill gemiye baktı. Ardından bize döndü. Kulağına dokunarak maskesini yüzüne örttü. "Hadi, gidelim. Dikkatli olun."

Hepimiz geminin girişine doğru yaklaştık. Quill önden gidiyordu. Ben de Mantis'in yanında yürüyordum. Quill diz çöktü ve kemerinden küçük bir bomba çıkardı. Sonra bize döndü.

"Hazır mısınız?"

Kalbim göğsümden çıkacakmış gibi hızlı atmaya başlamıştı. Artık geri dönemezdim. Ne olacaksa bir an önce olmasını istiyordum. Üçümüz Quill'e cevaben başımızı salladık. 

Quill küçük bombayı geminin ortasına doğru yolladı. İki saniye sonra bir patlama sesi duyduk ve hızlıca içeri girdik. Bir yandan da kızgın Titanlıları bulmaya çalışıyorduk.

"Thanos!" Drax içerideki üç insana bağırdı ve kırmızı bir pelerin giyen adama doğru bıçaklarını fırlattı.

Adam, bıçakları bir anda turuncu bir güçle havada durdurdu. Bunu gören Drax, adama doğru bağırarak koşmaya başladı. Kırmızı pelerin Drax'ın kafasını sardı ve onu yere düşürdü. Drax bir yandan pelerinle boğuşurken bir yandan da bağırıyordu. "Geberrr, ölüm battaniyesi!"

Pelerinin kendi kendine hareket ettiğini görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı ve geriye doğru adımladım. Quill, tüm vücudu demir bir zırhla kaplı olan adam onu takip ederken havada uçuyordu.

Mantis ise demir örümcek kostümü giyen bir çocuğu kovalıyordu. Çocuğun gözleri büyüdü. "Yo yo yooo! Lütfen yumurtalarını içime koyma!" 

Ağlarını Mantis'e fırlattı ve ben de onu korumak için önüne atladım. Elimi havaya kaldırmamla örümcek çocuğu duvara doğru yolladım.

Mantis'e ağlardan kurtulmasına yardım ederken ayak bileğime altın renginde ip gibi bir şeyin dolandığını fark ettim. Yukarı bakınca bu adamın Drax ile dövüşen adam olduğunu fark ettim. Aniden ipin çekilmesiyle alnımı yere vurdum ve acıyla inledim. Birazdan orasının moraracağı kesindi. Hızlıca ayağa kalkıp adamı da gücümle uzağa doğru fırlattım.

Arkamı döndüğümde az önce duvara fırlattığım çocuk üzerime atlamak üzereydi. Tekrar ona doğru hamle yapacakken Quill örümcek çocuğun bağlanıp yere düşmesine sebep olan o tuhaf aletlerinden birini attı.

Herkes ayağa kalktı ve bir sonraki hamleyi kimin yapacağına dair birbirine tehditkar bakışlar attı. 

Quill, çocuğu koluyla boğazından sıkıştırdı ve nefes nefese seslendi. "Herkes olduğu yerde kalsın, sakin olun!" Maskesini çıkardı ve silahını Drax'ın yanındaki adama doğru tuttu.

Querencia | Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin