❦ Querencia: İspanyolcada insanın kendini en güvende, en güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demektir.
❧ En genç Galaksinin Koruyucusu ve en genç Avenger'ın tanışma hikayesi...
- Sen de bunu i...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni takım üyelerimizle beraber Titan'da dolanıyorduk. İyice gerilmeye başlamıştım. Ablamı bir daha görememe ihtimali tüylerimi ürpertiyordu. Üstelik babamı da görmeye de hazır değildim. Babamı her düşündüğümde ayakta duramayıncaya kadar beni eğitmeye zorladığı zamanları hatırlıyordum. Bazen beni daha güçlü olmaya zorlamak için beni hayatım ile tehdit ettiği zamanlar da olmuştu. Sanki onun askeri gibiydim.
"Alyssa, iyi misin?" Drax bile bana endişeli gözlerle bakıyordu.
Onu rahatlatmak adına hızlıca başımı salladım. "Evet, sadece- düşünüyorum işte."
Gezegenin yer çekimini ölçen Quill'in yanına gittim. Kollarımı birbirine kavuşturdum. Quill'i izlerken aklıma Rocket burada olsaydı ona nasıl zor anlar yaratacağını düşündüm ve bu da ağzımdan ufak bir kıkırtı çıkmasına sebep oldu. Umarım her ne yapıyorlarsa iyilerdir. Onları baya özlemiştim.
Derin bir iç çektim ve arkamı dönünce gözüm Peter'a takıldı. Bana doğru mu geliyordu o?
"Naber?"
Aynı anda konuşmamız üzerine gülüştük. O nasıl gülüş ya? Gözlerinin kısılması falan- Tamam Alyssa yeter. Çocuğu kesme artık! Birkaç saniye bakıştığımız için utancımdan elimi alnıma vurmamak için zor durdum. Ama çok tatlı çocuk ne yapayım yani şimdi.
Bana baktı ve küçük bir gülümseme gönderdi. "B-ben çok güçlüyüm, reflekslerim çok gelişmiş, ağ atabiliyorum ve tırmanabiliyorum. Teknik olarak bir örümcek ne yapabiliyorsa işte." Dedi ensesini kaşıyarak. Utanmış bir hali vardı.
Kafamı salladım. "Peki bu güçlerin doğuştan mı geldi?" Onun hakkında daha çok şey bilmek istiyordum. Bu yüzden ona biraz meraklı biri gibi görünmüş olabilirim. Ama aslında çok da öyle biri değilimdir.
Tam o sırada Tony takım ile konuşmaya başladı.
"Yok, o konu uzun hikaye aslında." Peter gözleri ile beni gösterdi. "Peki ya sen? Sende ne iş?"
Cevaplamak için ağzımı açmamla Quill, Tony ile plan yapmak için konuşurken sesini yükseltti. Onlara baktığım an Quill hemen yüzünü Tony'e çevirdi. Bize mi bakıyordu o yoksa bana mı öyle geldi? Bunda bir haller var da neyse.
"Esniyor musun sen?" Tony Drax'a kızgın bir şekilde bakıyordu.
"Ne yapıyor gibi görünüyor sence?" dedim. Tony'nin bu liderlik halleri beni sinir etmeye başlamıştı.
"Toplantının ortasında, planı anlatırken ha? Sen beni dinledin mi?"
"Plan yapmalıyız dedikten sonrasını dinlemedim."
"Tamam, Bay Bilmiş dinlemek istemiyor." dedi Tony bakışlarını tekrar Quill'e çevirirken.
"Oluruna bırakmamak pek onların tarzı değil." dedi Quill.
