8

464 54 8
                                    

Wooyoung, telefonundan başını kaldırarak içeri girmiş olan San'a döndü. San, Wooyoung’a gülümseyerek bakarken, bir an aralarında sessizlik oldu. San, önce Eunsun'u sonra da Wooyoung'u parmağıyla göstererek konuşmaya başladı.

Siz ikisiniz beraber çok tatlısınız," dedi. Wooyoung, San'ın gözlerine bakarken utanmış bir şekilde Eunsun'a baktı.

"Seonghwa'ya haber verdin mi?"

Fotoğraf attım," dedi Wooyoung, hafifçe gülümseyerek. San, anlayışla başını salladı

San, sıkıldın mı?" diye sordu Wooyoung, ayakta duran San’ın ellerini tutarken.

San, Wooyoung’un bakışlarına karşı gülümseyerek cevap verdi. "Biraz."

"Bir şeyler izlemek ister misin?"

"Olur."

San ve Wooyoung, Eunsun'u uyandırmamaya çalışarak odadan çıktılar. San salona doğru ilerlerken film aramaya başladı. Wooyoung ise mutfağa yöneldi ve atıştırmalıkları tabaklara yerleştirmeye başladı. Atıştırmalıkları tabaklara doldurduktan sonra, San’ın yanına geri döndü ve ona bir tabak uzattı. Kendisi için de bir tabak alarak filmi seçmek için San’a katıldı.

Uzun uğraşlar sonucu güzel bir film buldular ve San filmi başlatıp ikisi de izlemeye koyuldular. Ancak filmin sonlarına doğru Wooyoung'un sıkıldığı belliydi. Wooyoung, korku filmlerinin daima ilgisini çektiğini düşündü. San, Wooyoung'un sıkıldığını anladı ve filmi durdurdu. "Sıkıcı mıydı?"

Wooyoung, başını hafifçe sallayarak, "Evet," dedi. San, televizyonu kapatmaya karar verdi. Wooyoung, tabakları alıp mutfağa götürdü. San ise televizyonu kapattıktan sonra Eunsun'un yanına gitti. Onunla ilgilenmek istiyordu.

Eunsun'un yanına oturan San, bir süre minik bebeği izledi. Kız çocuklarını çok seviyordu; onlarla oyun oynamak ve saçlarını toplamak hoşuna gidiyordu. Eunsun'un huzurlu uyku halini gözlemleyen San, aniden bir fikirle kapıldı ve Eunsun'un birkaç fotoğrafını çekti. Daha sonra Eunsun'u dikkatlice kollarının arasına aldı, saçlarını okşayarak hafifçe sevdi.

Fotoğraf çekme sesiyle irkilip kapıya bakan San, Wooyoung'un gülümseyerek onlara baktığını gördü. "San, bak şu kadar tatlısınız!" dedi. Wooyoung, zıplayarak San'ın yanına gelip çektiği fotoğrafları gösterdi.

"Sen daha tatlısın."

"Ha?"

"Sen daha tatlısın diyorum."

Wooyoung gözlerini kaçırırken geri çekildi. "Ben içeri gidiyorum. Sakın gelme!"

"Peki." dedi San, gülerken.

Wooyoung, salonun koltuğuna oturduğunda, yüzüne gülümseyle pembe yanaklarını tuttu, utanarak. Bu kadar utanması normal değildi.

Yani, Wooyoung öyle düşünüyordu.

Babysitter | WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin