8

469 13 26
                                    

Sydney'in ağzından anlatım:

Marcus: pekala, öncelikle ona kesinlikle güvenmeyecekler.

Sydney: konu bu değil Marcus.

Marcus: biliyorum sadece söylüyorum. Ona kesinlikle güvenmeyecekler özellikle orada Potter olduğu sürece.

Draco: bana büyü yapabilirler.

Marcus: o işler öyle yürümüyor sarı, her türlü yalan söyleme ihtimalin var bunu göz önünde bulunduracaklarına eminim üstelik kalbini kırmak istemem ama oradaki kimse sen ve ailenden hoşlanmıyor.

Draco'nun iç çektiğini gördüm. Marcus haklıydı ama gidecek, yardım isteyecek başka kimsesi yoktu. Bu yüzden koğuşa girmem fikri Draco ortaya çıktığından beridir daha değerlenmişti. Onu yalnız bırakamazdım.

Aşağıdan Bayan Lopez'in Marcus'a seslenmesi üzerine üçümüz aşağıya indik.

"Akşam yemeği harikaydı Sirius. Tekrar görüşmek üzere." Dedi Bay Ryan (Marcus'un babası). El sıkıştıktan sonra Draco'ya döndü.

"Koğuşta görüşürüz. Umarım babana benzemiyorsundur genç adam." Dedi ve elini uzattı. Draco'nun gülümsediğini gördüm. Samimi değildi sadece hoş görünmeye çalışıyordu. El sıkıştıktan sonra Marcus, annesi ve babası kapıdan koruma Miguel eşliğinde ayrıldılar.

Salonun bir ucuna dağılışımız çok sürmedi. Draco müsaade istedi ve odasına çıktı. Bir süre sonra ben de ayaklandım.

"Yatacağım." Dedim. Babamın önünden geçerken göz teması kurmadan beni bileğimden yakaladı.

"Onunla aranızda ne var?"

Sesi netti. Ve anlaşılacağı üzere bu durumdan hiç mi hiç hoşnut değildi. Elimi ondan kurtardım. Yüzüne baktım.

"Bu seni ilgilendirmez. Hayatıma karışmak için 16 yıl kadar geç kaldın."

Merdivenlere ilk adımı attığımda salondaki bardak parçalanma sesi beni durdurdu. Elindeki kadehi duvara fırlatmıştı. Tam da ondan beklenecek bir hareketti. Daha fazla beklemeden odama girdim ve kapıyı kapattım. Yavaş yavaş yere çömelmem ve boğazımdaki aptal acının, akan gözyaşlarımla son bulması bir film şeridi gibi geçip gitmişti.

Bu kadar güçsüz oluşum beni sinirlendiriyordu. Neden? Siktiğimin duygusallığı neden? Neden her sinirlendiğimde ağlıyorum bu sikik özellik çok saçma! Ayağa kalkıp önümdeki komidine bir tekme geçirdim ve komidin ileriye savruldu. Derin bir nefes aldım. Aynadaki yansımamla göz göze geldiğimizde karşımdakini tanıyamıyordum.

Gidip aynaya bir yumruğumu savurduğumda kırılan camların üzerine kırmızı bir sıvı damlamıştı. Ellerime baktığımda ise kandan geçilmiyordu.

Bir kez daha vurdum o aynaya. Bir kez daha. Bir kez daha...

Acıyı hissediyordum ve bu benim kendime ceza verme yöntemimdi. Kendine zarar ver Sydney çünkü sen suçlusun ve suç işleyenler cezalandırılır.

Beni omuzlarımdan geri çeken bir çift ele itaat ettim ve Draco'nun göğsüne sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bir eli başımı usulca okşuyor, bir eli ise benim sağ elimi kavramış kanayan yaralarımı nazikçe öpüyordu.

Ben bu çocuğa aşık olmakta çok haklıydım, ona bir bakın; ona kim aşık olmaz?..

Hiçbir şey demeden beni sakinleştirdiği o dakikalar boyunca öylece kalmıştık. Ben ona sarıldım, o başımı okşadı, ben ağladım, o ellerimi öptü.

IMPASSIONED / DRACO MALFOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin