9

380 14 7
                                    

Draco'nun ağzından anlatım:

Sabah olduğunu işaret eden gün ışığı odayı az da olsa aydınlatmaya başlamıştı. Gözlerimi hafifçe aralayıp düz duvara bakışlarımı diktim. Anlaşılan odadakiler benden önce uyanmış sohbet ediyordu. Uyandığımı görmediler çünkü yüzüm duvara dönüktü. İstemeden sohbetlerine kulak misafiri olmuştum.

Harry: Bilmiyorum Sydney ona güveniyor-

Ron: Dostum saçmalama, Sydney güveniyor diye ipleri ona bırakamayız.

Fred: Ron aptallık etme. Sydney'den söz ediyoruz. Hayatımda onun kadar zekisini görmedim. Kimseye aşık olduğu için güvenmez ona göre güven kazanılır bunu hep söyler. Ona güvenmesinin sebebi aşık olması değil. Malfoy güvenini kazanmış olmalı. Bir şekilde.

Harry: Belki de gerçekten güvenilirdir.

George: Ona güvenmiyoruz değil mi? Lütfen bana Sydney ona güveniyor diye güvenliğimizi söylemeyin.

Harry: Hayır Sydney ona güveniyor diye değil. Sydney'in güvenini kazanmış olan biri bizim de güvenimizi çok geçmeden kazanır. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

Kısa bir sessizlikten sonra içeriye biri girdi.

"Dumbledore aşağıda. Sizinle konuşmak istiyormuş." Dedi Sydney.

"Peki ya sen?" Dedi Fred.

"Benimle ayrı konuştu. Sizinle konuşmak istiyor." Dedi Sydney tekrar. Herkes odadan teker teker ayrıldıktan sonra Sydney yanıma yanaştı.

Elini saçlarımda biraz gezdirdi. Yanağımı öptü. Ellerinin titrediğini hissediyordum.

Gözlerimi açtım ve yerimden doğruldum.

"Bebeğim-"

onu göğsüme bastırdım. Onu üzen her şeyden nefret ediyordum. O en iyisini hakediyordu.

"Bu kadar güçlü değilim" Dedi belirli belirsiz bir sesle.

Draco: Senden daha güçlü kimse yok bu hayatta.

Sydney: ne yaptığımı biliyorum gibi gözüküyorum ama ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok.

"İki yol var. İkisi de uçuruma çıkıyor. Bende uçuruma gittiğimi bilmeme rağmen ilerliyorum."

Başını öptüm.

"Öyleyse uçmayı dene."

Anlamayan bir bakış attı. Sanki anlamaya çalışıyordu ama anlamamıştı.

"Harry ile ne konuştunuz? Dün gece." Dedim. Yüzünü ekşitti.

"Nereden duydun?" Dedi. Dudak büzdüm.

"Beni tanıyorsun." Dedim. Göz devirdi ve yanımdan doğruldu.

"Arkadaş olmak istedi. Ben de-"

"Kabul ettin. Elbette kabul ettin." Dedim. İç çekti.

"Neden imalı söyledin ki?" Dedi.

"Çünkü o kuş beyinli senden hoşlanıyor. Eğer sana dokunursa..." Dişlerimi birbirine bastırdım. Sydney ciddiye almayarak güldü.

"Dokunursa...Ne olur?" Dedi. Yavaş yavaş yanıma yaklaştı ve kucağıma kibarca yerleşti.

"O sikiğin, yaşamasına müsaade etmem."

Gözlerini benden ayırmadan olduğu yere kendini daha da bastırdı.

Tanrım,
Şuracıkta onunla sevişeceğim.

IMPASSIONED / DRACO MALFOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin