Bu bölüm sputt içerir. İşaretli yerleri geçebilirsiniz.
...
Ryan: Burada yalnızca saldırmayı değil, savunmayı da öğreneceksiniz. Atlamamanız gereken en önemli ikinci kural budur. Birincisi ise, duygularınızı, çatışma çemberine girerken bir kenara bırakacak olmanız. Karşınızdaki kim olursa olsun, merhamet edemezsiniz. Bu kişi babanız dahi olsa.
Draco göğsünü kabarttı. Çok geniş, penceresi ve odası olmayan kapalı bir spor salonunu andırıyordu burası. Bazı yuvarlak tümsekler vardı. Farklı renklerde iç içe çemberler çizilmişti içlerine.
Ryan: size bıraktığımız giysileri giyin, 15 dakikaya burada toplanacağız.
Alana geri döndüklerinde Ryan'ın yanında birkaç kişi daha vardı.
"Heather, Conan, Betty ve Tom da sizlere rehberlik edecek diğer kişiler." Dedi Ryan. Kimse bundan rahatsız görünmüyordu.
"Potter ve Black benimle gelin."
"Lider ruhlu olmak için fazla ödlek değil misin?" Dedi Sydney salonun içinde ilerlerken. Harry de peşlerinden geliyordu.
"Üzerindeki yakışmış. Vücut hatlarının fazla keskin olduğunu biliyor muydun?"
(Sydney görünüş)
"Üzerimde bu olmadan da seni kolayca o korta sererdim." Diye yanıtladı kız onu.
"Hayatında hiç o korta dahi çıkmadığına yemin edebilirim."
"Bahse var mısın?"
Korta varlıklarında Ryan duvara asılmış bir düzine dövüş tahtalarından üç tane çıkardı.
"Dövüşmenin ilk kuralı bilmediğin tekniği izlemektir. Potter, senden önce Sydney'le bir müsabaka yapmama izin verir misin?" Dedi Ryan.
"Ah, yani tabii." Dedi Harry.
Yumuşak çembere çıktılar.
"Hazır, başla!"
Sydney şaşırtıcı bir şekilde savunmayla başlamıştı. Ryan'ın çubuğunu üç farklı şekilde engelledi ve sonunda kendi çubuğunu onunkine iyice bastırıp saldırıya geçti. Çubukları tekrar çakıştığında kız yere eğildi ve bacağını çocuğun eklemine vurup onu dizlerinin üstüne düşürdü. Fazla vakit vermeden arkadan çocuğun boynunu çubuğuyla siper aldı.
"Hala aynı fikirde misiniz bay Marlow?"
Çocuk ufak bir kahkaha bıraktı. Sydney kalkması için elini çocuğa uzattı. Ryan kızın elini tutup ayağa kalktı ve kızı tuttuğu elden kendine doğru çekti. Kızın dudaklarına nefesini bıraktı. Sydney'in dikkati dağıldığında ise tuttuğu eliyle kızı sertçe korta yapıştırdı.
"Ben asla yanılmam Bayan Black. Ve kural üç; asla düşmanına elini uzatma."
"Pekala adil bir dövüş değildi. Sadece kibar davranmaya çalışıyordum."
"Elindeki çubukla beni boğarak mı?"
"Teknik olarak boğmuş sayılmam."
...
Hermione: Malfoy odaklan!
Draco elindeki dövüş sopasını bir kenara attı ve kendini yumuşak kortun üzerine bıraktı. Nefes nefese kalmıştı.
Draco: O orospu çocuğu kızıma dokundukça odaklanamıyorum.
Hermione: burası bir eğitim merkezi, saçmalamayı bırak ve ayağa kalk. Bana neler yapabileceğini göster.