five

224 32 15
                                    

Omega yatağında uzanmış ders notlarını okuyordu. Sık sık seçtiği bölümden pişman olurdu ve şu anda o anlardan birindeydi. "Sorun yok, halledeceksin Yoongi." diye mırıldandı kendi kendine. Karışmış kağıtları sırasına göre dizdi.

Çalıştığı konu, onun gibi zeki birine göre hiç zor değildi. Ama omega alfaya olan kininden dolayı 4 gündür yemek yemiyordu. Dersleri dinleyebilmek için enerji içeceği içiyordu ama o kimyasalların vücuduna verdiği güç yemek yemekle bir tutulmazdı.

Kendini daha ne kadar aç bırakacağından emin değildi. Zayıf vücudu bu 4 günde 2 kilo daha vermişti. Güçsüz hissediyordu ve yüzü solmuştu. Bir önceki gece uyumakta zorlandığı için bugün akşam olmaması için içinden dua ediyordu.

Yalnız olduğu yurt odasının kapısı açıldı ve Jungkook içeri girdi. "Hoseok seni dışarıdaki bankta bekliyor."

Yavaş adımlar atarak kendini yatağa bıraktı ve karnını okşamaya başladı. "İki kutu ramen gömdüm kantinde. Yerken çok iyiydi ama şimdi kusacak gibi hissediyorum." Üst vücudunu kaldırıp sesi çıkmayan arkadaşına bir bakış attı. "İnsene, seni bekliyor çocuk. Zaten muhtemelen yağmur yağacak, havaya bak. Daha fazla bekletme."

"Neden gelmiş?"

Jungkook gözlerini devirdi. "Böyle diyince 100 kilometre uzaktan gelmiş gibi anlaşılıyor. Kaldığı blok birkaç metre ileride olduğu için açlık grevi yapan çocukluk arkadaşını görmek istemiş olabilir."

"Arkadaş falan değiliz biz!" diye çıkıştı Yoongi. "Sürekli şöyle diyip duruyorsun. Tanrı aşkına, nesiniz o zaman?" Yoongi onun sorusuna cevap verirken Seokjin de içeri girdi. "Hiçbir şey. Hoseok ve ben hiçbir şeyiz."

Onu nasıl tarif edeceğini bilmiyordu omega. Arkadaş olmadıkları kesindi, arkadaşlar birbirlerinin tadını bilmezdi. Verdikleri değeri göstermekten kaçınmaz, tüm kalplerini arkadaşlarına açarlardı. Sevgili de değillerdi. Sevgililer, gözlerini başkalarının yatağında açmazdı. Düşman değillerdi. Öyle olsalar, içlerinden birinin ayağı taşa takılınca yardıma ilk koşan onlar olmazdı.

İşte bu yüzden, Hoseok Yoongi için hiçbir şeydi. Onu sevmiyordu, ondan nefret etmiyordu. Ona karşı hiçbir şey hissetmiyordu. Hiçbir duygu yoktu aralarında.

Ya da bunlar Yoongi'nin kendisine söylediği yalanlardı.

5 yıl önce

Omega okul binasından çıkarken göz yaşlarının akmaması için kendisini sıkıyordu. Hızlı adımlar atarken bir an önce arka bahçeye gidip saklanmak istiyordu. Ne kadar engellemeyi denese de vücudu ona ihanet etti ve sessizce ağlamaya başladı. Başını öne eğdi, böylece kimse onun bu kadar basit bir şey için ağlayan güçsüz biri olduğunu bilmeyecekti.

Futbol oynayan oğlanların yanından geçerken içlerinden birinin dikkatini çekti. Yaşıtlarına göre uzun olan bu çocuk ayağının altındaki topu umursamadan oyundan çıktı. Arkadaşları arkasından bağırırken o çoktan omegaya yetişmişti.

"Ne oldu? Kim ağlattı seni?"

"Kimse ağlatmadı, git başımdan." Küçük ellerini yüzüne götürdü ve yaşları silmeye çalıştı.

"Ben kör değilim. Sana kimin yaptığını sordum."

Omega ona cevap vermedi. İstediği o köşeye ulaşınca derin bir nefes alıp sırtını duvara yasladı. Diğeri de onu yalnız bırakmadı.

"Git Hoseok! Kimseyi görmek istemiyorum." İstenmediğini bilse de öylece oturdu alfa. Omeganın ağlaması şiddetlenirken hiçbir şey demeden onun başını omzuna yatırdı ve saçlarıyla oynamaya başladı.

hoseok was nothing to yoongi | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin