sixteen

91 21 15
                                    

Sarışın omega, bir haftanın sonunda hastalığından tamamen kurtulduğu için mutluydu. Uzun süre sıcak suyun altında yıkanıp temiz kıyafetlerini giydiğinde ferah ve rahat hissediyordu.

Jimin'den aldığı notlara çalışmak için masasına oturdu. Son iki günün derslerine gitse de ondan önceki günler yataktan kalkmaya pek hali olmamıştı. Hoseok her gün onu bahçeye çağırıp kontrol etmiş -ki bu Yoongi'nin yataktan çıktığı tek an falandı- ve her seferinde ona taze meyve suyuyla meyveler getirmişti. İyileşmesinde katkısı büyüktü.

Odanın kapısı açılıp iki arkadaşı içeri girdiğinde dikkati dağılmıştı. Kapının girişinde öylece ona bakan arkadaşları biraz tuhaf görünüyordu.

"Ne oldu?" diye sordu Yoongi. "Hayalet görmüş gibisiniz. Hastalığım size mi bulaştı acaba?" Ayağa kalkıp arkadaşlarına adımlarken Seokjin "Yok!" diye bağırdı gereğinden yüksek sesle. "Yok bir şey."

Yoongi eliyle alınlarını kontrol ettiğinde ateşleri olmadığına kanaat getirdi.

Jungkook bakışlarını kaçırıp kararsız bir şekilde odayı incelemeye başladı. Sanki üç yıldır bu odada değilmiş gibi gözlerini büyüterek bakıyordu etrafa. Sonunda sevimli irisleri sarışın arkadaşını bulduğunda yutkundu.

"Hayır Jungkook..." diye mırıldanan Seokjin arkadaşına engel olamadı. "Hoseok ve Yunseo dün gece yatmış!" diye bir çırpıda söyledi Jungkook.

Seokjin gözlerini yumdu ve büyük bir küfür savurdu. "Söz vermiştin! Söylemeyecektin!"

"Nasıl söylemem? O bizim en yakın arkadaşımız! Bilmeye hakkı var."

Yoongi duyduklarıyla olduğu yerde donmuştu sanki. Her şey tekrar ediyordu. Alfa, her zaman başkalarının yatağını güzelleştiriyordu. Alfa, kendisini görmüyordu. Alfa, uçkuruna düşkün aptalın tekiydi.

Gözlerini kırpıştırdı ve dudaklarını yaladı Yoongi. Konuşması gerekiyordu. Arkadaşlarının yanında şüpheli davranmamalıydı. "Ö-öyle mi?" diye sordu kaşları havaya kalkarken.

Bugün er ya da geç gelecekti. Alfa günün birinde sevgilisiyle sevişecekti. Bunu biliyordu ama yine de canı yanıyordu.

Hoseok şimdiye kadar yalnızca bir sevgilisiyle yatmıştı, o da Ilseong'du. Ondan sonrakilerin hepsi tek gecelik ilişkilerden ibaretti. Çünkü Yoongi hiçbir sevgilisiyle o aşamaya gelmeden onları ayırmayı başarıyordu.

Alfanın cinselliği ve aşkı aynı kişiyle yaşamasından ölesiye korkuyordu. Çünkü omegaya göre bu onların bağlarını güçlendiriyordu, yaşadıkları sıkıntıları sineye çekmek kolaylaşıyordu. Tamamen birbirinin olan iki beden her şeyi atlatabilirdi. Bulundukları 20li yaşlarda, cinselliğin bulunduğu romantik ilişkiler mühürle sonuçlanabilirdi.

"Normal bir şey. Sevgililer sonuçta." diye devam etti cümlesine.

Olduğu yerde öylece durduğu birkaç saniyenin ardından akadaşlarının sorgulayıcı bakışları eşliğinde odadan çıktı. Asansörü kullanamayacak kadar aceleciydi. Merdivenlerden düşmeden inmesi ise büyük bir mucizeydi.

Koşarak alfa bloğunun önüne geldi ve Hoseok'un bulunduğu odanın camına vurmaya başladı.

Camı açan Taehyung oldu.

"Yoongi? Ne oldu?"

"Hoseok dışarı gelsin."

"Neden? Çok sinirli görünüyorsun iyi misin?"

Derin bir nefes aldı omega. "Taehyung-ah, seni sikinden odanın tavanına asmamı istemiyorsan söyle şu siktiğimin alfasına, dışarı gelsin."

Yoongi korkutucu bir omegaydı. Dediğini yapması pek mümkün olmasa da Taehyung emindi ki, kendisini işkence ederek öldürebilirdi. O yüzden "T-tamam." diye mırıldandı ve pencereyi kapattı.

hoseok was nothing to yoongi | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin