seven | bangtan

263 37 95
                                    

yorum yapsanız keşke bir sürü 😭😭

"Sen ölüm diyetini bıraktın mı?" Pizzacıya yaklaşırlarken sordu Namjoon. Yoongi gözlerini devirip mırıldandı: "Ölüm diyeti falan değildi o."

"Neydi o zaman?"

Yoongi'nin koluna giren Jungkook, kıkırdadı kendi kendine. "Hoseok'u doğduğuna pişman etme diyeti." Seokjin ve Taehyung arkalarında, Jimin ve Hoseok önlerinde yürüyorlardı. Aralarında fazla mesafe olmadığı için bunu duyan Hoseok başını salladı belli belirsiz.

Sarışın omega "Siktir git ya." diyerek arkadaşını itmeye çalışsa da başarısız oldu. "Yurt neyse ama lütfen dışarıda kavga etmeyin insanlar bakıyor." Jungkook dudaklarını büzdü. "Sen bir alfayı mühürledin ve aurandan bunu herkes anlıyor Namjoon. Belki de o yüzden bakıyorlardır."

Alfa ona dil çıkarıp elini mühür yerine götürdü. "Alfamı özledim." Kısık sesle mırıldandığında omegaların ikisi de gözlerini devirdi. Sarışın olan dudaklarını büzdü. "Mühürlenince cidden çiftler birbirlerine o kadar bağlanıyor mu? Kendimi asla öyle hayal edemiyorum."

"Aşık olmadan önce çok korkutucu geliyordu bana. Onun mutluluğunu, onun acısını hissetme düşüncesi geriyordu. Ama şu an ne kadar huzur verdiğini anlatamam. Çünkü başına ne gelirse gelsin, ilk ben bileceğim. İlk ben koşacağım yanına."

"Yine de... Tuhaf işte."

Jungkook sırıttı. "Sen Hoseok'a ne kadar bağlıysan o çiftler de o kadar bağlı işte. Sadece nefretten değil de aşktan oluşuyor o bağ."

Yoongi itiraz etmek üzere bir şeyler söyleyecekken Jimin bağırdı. "Daha nereye kadar yürüyeceksiniz? Geldik işte." Üçü birden alfaya baktıklarında cidden pizzacıyı birkaç adım geçtiklerini fark ettiler. Adımlarını dükkana yöneltip içeri girdiklerinde biraz ısındılar.

Ekimin başı olmasına rağmen Seul birden çok soğumuştu. Bu havalarda nasıl giyineceklerini bilmeyen gençlerden bazıları üşüyor, diğerleri üzerlerine aldıkları kalın ceketlere lanet okuyordu.

Hepsi masaya kurulduğunda sipariş verme görevi Seokjin ve Taehyung'a kaldı.

"Ne alıyoruz şimdi?" Herkes birbirine baktığında Jimin gözlerini devirdi. "Ağzınız yok mu oğlum sizin? Söyleyin işte bir şeyler" Yoongi, Jungkook'un alfanın bu lafına yükseldiğini fark ettiğinde dehşete düştü. İnce dudakları aralık, gözler hafif kısılmıştı omeganın ve eliyle bacağını sıkıyordu. Bundan da etkilenmezsin be, diye geçirdi içinden.

"Bana fark etmez."

"Bana da. Her şeyi yiyorum zaten."

"Şuradaki menüyü görüyor musunuz?" dedi Jimin eliyle arkasında kalan dijital tabelayı işaret ederken. "Evet." dedi aynı anda Namjoon ve Hoseok. "İşte orada fark etmez diye bir pizza çeşiti var mı?"

Taehyung yüzünü buruşturdu. "Ya Jimin ne caz yaptın amına koyayım." Hiçkimsenin bir öneri sunmayacağını anlayan alfa ise derin bir nefes çekti içine. "2 hawaiian ve 2 pepperoni söyleyelim o zaman." dedi. Herkes başıyla onaylarken Hoseok başka bir şey daha ekledi "1 tane de margarita."

"Sen sevmiyorsun ki onu?"

"Yoongi seviyor."

Namjoon, Taehyung ve Jimin sırıtarak Hoseok'a baktılar. Seokjin ve Jungkook'ta aynı şekilde Yoongi'ye baksalar da omega orada değil gibiydi. Telefonundan birileriyle mesajlaşıyordu.

Çünkü Yoongi, Hoseok'un bu tavırlarına alışıktı. Alfa her ortamda, yanlarında kim olursa olsun ilk önce omegayı düşünüyordu. Her şeyi ailelerine hesap vermek zorunda olmasına bağlasa da yanılıyordu Yoongi. Kendisini biraz zorlayıp lise yıllarını, hatta ortaokul ve ilkokulu hatırlasa alfanın her zaman böyle olduğunu anlayacaktı.

hoseok was nothing to yoongi | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin