5. BÖLÜM

1K 40 0
                                    

Yaklaşık bir saattir. Film izliyordum. Sıkılıp bilgisayarı kapattım.

Odamdaki terasa çıktım. Aşağıya baktığımda kimse yoktu. Sadece hizmetliler vardı.

Aklıma kurabiye yapmak geldi. Bence fatma teyze ile elmalı kurabiye yapa bilirdik. Heyecanla odamdan çıkıp aşağıya indim.

"Fatma teyze!" Dedim. "Buyur kızım." Dedi.

"Şey seninle birlikte elmalı kurabiye yapalım mı?" Dedim sevecen bir ses tonu ile.

"Ah kızım. Keşke yarım saat önce gelseydin. Ben yaptım ve şuan fırında. İstersen seninle başka sefere yapalım." Dedi. Kafamı salladım.

"Fatma teyze burda at falan varmı?" Dedim. "Yok kızım. Ama çiftlik evinde var. Birde konağın arka tarafında keçiler ve tavuklar var." Dedi. Kafamı sallayıp. Mutfaktan çıktım.

Konağın arkasına gittim. Ahır gibi bir yer vardı. İçine Girdim. Çok tatlı yavru keçiler vardı. Bir tanesini kucağıma aldım. Oynamaya başladım. Birden yanağımı yalamaya başladı. Gülmeden edemedim.

Kucağımdan indirip, diğer keçiler ile ilgilendim. Hepsi birinden tatlıydı. Gözüm ilerdeki yeni doğmuş keçiye değdi.cok güzeldi. Minicikti. Gri, beyaz rengiydi. Ama ben bunu yerim yaa.

Biraz keçilerle oynadıktan sonra Ahırdan çıktım. Kumese ilerledim. İçinde civcivler vardı. Yanlarına tam gittiğimde anne tavuk beni kovalamaya başladı. Çığlık atarak kaçmaya başladım. Tam durdum derken tavuk beni kovalamaya devam etti. "Lan" diyip kaçmaya devam ettim. Gözüm elime değdi. Elimde civciv vardı. Yavaşça yere indirip, tavana kuvvet kaçmaya başladım. Hemen konağın içine girip kapıyı kapattım.

Odama girip kendimi banyoya attım. Güzelcene dus alıp. Dolabın önüne gelip kapısını açtım. Kendime beyaz kot rengi şort ve kırmızı bol sweet çıkarıp giydim. Beyaz panduflarımı giydim.

Saçlarımı kurutup Yatağa yattım ve uykuya daldım.

...

Gözümü açtığımda saat 17.45 ti. Yataktan kalkıp aynanın önüne geldim. Saçlarım karışmıştı. Saçlarımı tarayıp bandanamı taktım ve odadan çıktım.

Aşağıya indim. Etrafta kimse yoktu. Avluya indim. Gördüğüm kişilerle şaşırdım.

Bunlar kim?

Anlamaz bir şekilde onlara baktım. 2 tane adam, 4 tane kadın ve 5 tanede genç vardı.

Babamı görünce konuştum. "Baba?" Dedim.

Herkes bana baktı. Babamda dahil. "Gel kızım yanıma" dedi. Babam. Anlamaz bir şekilde yanına geçip oturdum. "Bunlar kim baba?" Dedim. Gerçektende bunlar kimdi.

"Kızım bu amcan Bilal, buda diğer amcan Aşir. Bunlarda yengen Hatice Bilal amcanın eşi. Çocuklarida ege ve eymen. Bu yengende adı Lale oda Aşir amcanın eşi ve çocukları Nisa, Azad ve ela." Dedi Babam.

"Ha bunlarda halaların. Esma ve çiçek." Dedi. Halalarıma baktım. Çok güzellerdi. Birikumral, diğeri ise esmerdi. Gözleri ise biri ela diğeri kara göz renkleri ile çok güzellerdi.

İlk Bilal amcamın yanına gidip elini öptüm ve bana sarıldı. Sonra Aşir amcanın elini öptüm. Oda bana sarıldı. Sonra yengelerle ve kuzenlerimle sarıldım.

Halamların yanına gittim. Esma halam bana sıkıca sarıldı. Çiçek halamda aynı şekilde sarıldı. En sonunda Babamın yanına gidip oturdum. Biraz sohbet ettik.

Yarım saat sonra içeri Demir, Bora, Aram, Arın abim ve Erva girdi. Hepsi birden şaşırdı.

Sonra kendilerine gelip sarılma faslı başladı.

LİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin