7. BÖLÜM (sezon finali!)

804 68 54
                                    

Telefon kapandıktan sonra Annem dahada ağladı. Hiç birşey diyemezdim. Bu gece 4 kişinin canı yanıyordu. Demir, Arın, Bora ve Annemin. Demir sinirlendiği için, Annemin onu bırakıp gitmesine konduramadığı için. Arın ise her gece düşlediği Annesini görmediği için. Bora, pişmanlığı için. Lorin ise çocuklarının açıklamaları ve zamanında Annelerine ihtiyacı olduğunda Annesinin olmamasının pişmanlığı canını yakıyordu.

Aslında Berzan ve Lizanında canı yanıyordu. Ama onlarınki çok değil. Çünkü onların acısı daha çok. 3 Erkek kardeşin acısı birdi. Annelerine karşıydı o acı. Çok üzüyorlardı. Bir yandanda sinirlilerdi. Arın ne kadar belli etmesede. Demir belli etti. Bora ise ikisin arasında kaldı. Diyecek hiç birşey diyemiyordu. Eğer Annesini görseydi direk sarılırdı.

Bu gece onlara uyku yoktu. Kara kara düsünecekelerdi. Onların suçu yoktu. Lorin hem bir iftira uğruna ve kanserden dolayı evlatlarından oldu. Ama ondan başka kimse bilmiyordu. Sadece bildiği kişi Kaynanası Zelal xanım biliyordu. Çünkü o Lorinin gitmesi için böyle yapmıştı. Berzanının Lorin ile evlenmesini istemiyordu. Ama iş işten geçmişti. Çünkü onlar evlenmiş ve çocukları doğmuştu. Anneside aralarını açacak bir şey bulmuş ve Berzanin Lorini aldattığına dair şeyler planlamış. Tabi bu plânı Berzanı seven kızla birlikte yapmıştı...

Yaptıkları işe yaramıştı. Sabahın köründe Lorin Mardini terk etmişti. Arkasında 5 kişi bırakarak. Nerden bile bilirdiki birini kendisi ile götürdüğünü. İstanbula gittikten sonra öğrenmişti.

Bir kaç kez Berzanın onun peşine düştüğünü öğrenmişti. Onun için kimliğini değiştirmişti. Kendini saadece kızına adadı. Arada bir oğullarını görüyordu. Kimse görmüyordu onun Mardine geldiğini. Gecenin köründe gelirdi, çocuklarını görür sonra geri giderdi. Oğullarının doğum gününde hep yanındaydı. Ama bir tek onların haberi yoktu. Tek bir defa gitmemişti. Oda Lizaya hamileydi diye. Ondan sonraki aylarda hep giderdi. Tâki Berzan onun izini bulana kadar. Ondan sonra istesede gidemedi. Çünkü onu bulur diye.

Kendini biraz tuttu. Bir an Berzan onun peşini bıraktığını zannetti, ama yanılmıştı. Tam beklenmedik bir anda evine gelmişti Berzan. Ona hesap sormak için, ama yanıt alamamıştı. Mecburi güneşini ondan alması lazımdı. Çünkü güneş yoksa, ay bir hiçti. Bunu bildiği için ondan koparmıştı. Ama nafile... Çünkü Güneş ve ay yine bir birlerine kavuştu. Zor oldu ama kavuştular.

Ay güneşine kavuşmak için her şeye razıydı. Oğullarını görmek için kendinde güç bulamadı. Ama oğulları buldu ve karşısına geçti. Çünkü böyle devam edemezlerdi. Onlarında bir açıklamaya ihtiyacı vardı. Kimse onlara açıklama yapmadı.

Demir kendini bir tepeye atıp haykırıyordu. "Neden lan biz. Bizim ne suçumuz vardı lan. Kimse bize acımadı lan. Herkes Annesi ile parka gidiyor diye ben kendimi odama kapatıyordum. O zaman daha çok ondan nefret ediyordum. Ansızın hayatımızdan çıkıp gitti. Ona ihtiyacımız varken gitti." Diyordu. Yere oturup düşündü. Uzun zaman sonra gözünden yaşlar akmaya başladı. En son ağladığında Annesi gitti diye ve kardeşi sınır krizi geçirdi diye. Ondan sonra hiç ağlamadı... Ama şimdi yine ağlıyordu. İstemeden.

"Sevilmeye Layık değilmiydik biz. Hak etmiyormuyduk sevgi, şevkati. Herkes gece korkup Annesine sarılırken, ben ise kendi kendime kızardım lan. Arın ağladı mı yanına giderdim, ama beni değilde Annesini isterdi. Bir şey demezdik" diye kendi kendine kızdı...

Arın ise kendini odasına kapatıp ağlıyordu. Hem mutluluktan hemde üzüldüğü için...

Annesinin sesini duyduğu için mutluydu. Ama onu terk ettiği için üzgündü. Annesini affetmeyeceği için üzgündü. Bunu ona söylediği için üzgündü. Pişman mıydı? Bilmiyordu. Kafası karışmıştı. Hiç bir şey bilmiyordu. Lizasının yanına gitmek istiyordu ama oda yoktu. Ona sarılmak, koklamak istiyordu. Oda yoktu.

LİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin