Bir süre sonra Eda'nın beni araması sonucunda düşlediğim her şeyden uzaklaşmakta olduğumu hissedip irkildim. Telefonu açtığımda ise kısık bir ses içeren sözcüklerimle birleştirdiğim ses tonumu açıklayıcı bir ifade ile cümlelerime dökerken sınıfa Latifin girdiğini gördüm ve Eda'nın ''okul önündeyiz seni bekliyoruz'' diye haykırışlarına karşılığımı ''tamam'' diye verip telefonu kapattıktan sonra Latif'in bana doğru ilerleyişlerini umursamamazlıktan gelip ayakkabımın bağcığını bağlıyormuş gibi yaparak oradan kurtulmayı umut etsem de böyle sürmeyeceğine inandığımda ayağa kalkmış çantamı almaya yönelmiştim ta ki Latif'in kolumdan tutup beni kendine çekişine kadar.. '' ne yapıyorsun sen diye'' dudaklarımın arasından fışkırmış olan kırgınlığımı barındırdığım sözcüklere ithafen Latif'in karşılığı '' sevgilim''dedikten sonra dudaklarıma yapışmak olmuştu.Refleks olarak onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştığımdaysa beni bırakmamakta ısrarcıydı. Hızlı bir şekilde onu kendimden 15 saniye kadar sonra uzaklaştırmayı başardığımdaysa yüzüne geçirdiğim tokadın acısıyla orada öylece arkamdan gidişime bakan kişinin Latif olması üzücüydü tabi sonuçta benim için okulunu değiştirip yanıma gelen 1,5 senelik sevgilim ta ki o gece telefonu açan o orospu 1,5 seneyi kahretmişti düşüncesi ile okulun kapısına geldiğimi fark ettiğimdeyse Dilara çoktan oradaydı bile ben sınıfta düşünürken yanımdan ayrılmış olmalı diye düşünmüştüm neyse diyerek çakma bir gülüşü suratıma yerleştirdikten sonra '' gitmiyor muyuz '' diye sormuştum. Dilara yüz ifademden hayatımı okuyabilecek kadar tanıyordu beni aynı liseye gitmeyi planladığımızdaysa daha çok küçüktük yaklaşık olarak birbirimizi tanıyalı 10. Senemiz olmalı Eda ile Buse'yi yeni tanıyorum ama iyi kızlardır diye içimden geçirirken gözlerimin takılı olduğu önümüzdeki arabadan inen o çocuktu Meriç. Dilara'nın '' kızım sende bir haller var anlat bakalım'' dediğinde ''yok bir şey hadi gidelim'' diye sorusunu yanıtlamıştım ama hala gözlerim Meriç'teydi.
Dilara ''hadi'' dediğinde gözlerimi ona çevirerek arabaya yönelmiştim.Aklım hala Meriç'in buğulu gözlerine takılıydı. O düşünceden kurtulup arabaya binmiştim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Alışveriş merkezinin önüne geldiğimizde çantamı alıp kapıyı açmıştım ve hızlıca dışarıya kendimi attığımda Dilara arabadan inmişti bile Eda ile Buse ise Eda'nın arabasıyla geldikleri için bizden önce yola çıkmış olup bizden önce oradaydılar.Eda'nın gelin kızlar buradayız diye seslenişini duyupta arkamıza döndüğümüzde göz göze gelmiştik. Yanlarına gidip ''hadi girelim alışveriş merkezine'' diye bir cümle kurduğumuzdaysa ''tamam '' diye karşılığımızı almış olup kapıya doğru yönelmiştik.
Bir mağazaya doğru ilerlediğimizde canımın sıkıldığını fark etmiştim ama belli etmeden dolaşıyordum. Aklımın takılı kaldığı kişiyi çok iyi biliyordum aslında onlar gezip eğlenirken sadece üzmemek için yanlarındaydım ve bir süre sonra ''eve gitsek artık'' diye istemsiz bir cümlede bulunmuştum.Israrcı olmadıkları için hemen isteğime ''tabi ki '' diye karşılık vermişlerdi.Hızlı adımlarla alışveriş merkezinin kapısına geldiğimizde telefonum çalmıştı.Hızlıca çantamdan çıkardığım telefonumu açıp şu sözleri kurmuştum gereksiz varlığa '' of yine mi sen ya yeter artık defol git hayatımdan Latif bıktım senden nefret ediyorum git artık git bu hayatımdaki yerinden sildiğim bir itsin artık'' diye ard arda sıraladığım cümlelerimin karşısında donup kaldığını düşündüğüm Latif'in sorularıma karşılık vermeyeceğine ithafen telefonu kapattım ve yürümeye yöneldim Buse'nin arabası bakımda olduğu için Eda götürecekmiş onu o yüzden bende Dilara'ya rica da bulundum çünkü benim arabamda bakımdaydı.Dilara ısrar etmeden ''tabi ki'' diye karşılık vermişti cümleme, arabasına doğru sakin adımlarlara ilerliyorduk poşetlerini arka koltuklara bırakan Dilara koltuğuna oturmaya doğru adımlar atıyordu bense çoktan oturmuştum.Dilara'nın 20 saniye kadar sonra arabaya bindiğini gözlemledim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir süre sonra eve geldiğimizi fark ettim ve arabadan indim hızlıca ama temkinli adımlarla eve doğru ilerledim. Kapıyı açan annem nerede olduğumu sorduğunda ''alışveriş merkezindeydik anne'' deyip odama kaçtım. Odaya girdiğimdeyse hemen banyoya kendimi atıp ılık bir suya kendimi hapsettim.Bir süre sonra banyodan çıktığımdaysa hızlıca üstümü giydim. Yorgun olduğumu fark ettim ve yatağıma kendimi salarak uyumada karar kılmam gerektiğini düşündüm.Üzerime yorganımı çekip her şeyden uzaklaşmış bir kız gibi uyumaya bıraktım kendimi.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sabah olduğunu lanet olası alarmımdan aldığım sesle anlamıştım.uykulu gözlerle doğrulduğum yatağımdan acele içinde kalkarak banyoya ilerledim.Yüzümü yıkayıp saçımı yapıp banyodan çıktım formalarımı giyip kapıya doğru koşar adımlarla ilerledim babetlerimi çıkarıp giydim ve hemen çıktım evden.''Dilara daha gelmemiş'' diye içimden geçirirken telefonumu çıkarma gereğini söyleyen bilinç altım sayesinde düşünmemle çıkartmam bir olmuştu.''Telefonumu kapalı unutmuşum kahretsin'' diye iç çekerken hemen telefonumu açmaya yöneldim.Açtığımdaysa arka arkaya gelen 15 mesaj ''ah tabi ki'' Latif özür dilemeler afetler falan okumadan kapattım.Dilara tam o sırada bitivermişti önümde arabaya atlayıp okulun yolunu tuttuk.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Okula geldiğimizdeyse gözlerim Meriç'i aramıştı. Oyalanmadan arabadan inip yola koyulmuştum Dilara'da arkamdan ilerliyordu. O sırada telefonuma gelen mesajı açma gereği duydum ve telefonu elime alıp mesajı okumaya başladım. '' Beril ben seni her şeyden çok sevdim o gece orada olmam büyük bir aptallıktı affet beni ne olursun hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın lütfen affet beni '' her zaman olduğu gibi Latif ve klasik sözler diye telefona gömülmüş bir halde ilerlerken Dilara'nın ''dikkat et!'' kelimesi ile ona dönmeye çalıştığımdaysa yalpalanıp yerde bulmuştum kendimi dizimin acısı beynime kadar sıçramış olmalıydı tam o sırada kafamı kaldırdığımda iki gözün beni izlediğini gördüm.Beni izleyen gözlere gözlerimi dikmemle Meriç'i görmem bir oldu...Ve yeni bölüm vote ve yorumlarınızı bekliyorum beğenmeniz dileğiyle :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyuz
RandomGenç bir kızın ihanete karşı dimdik durması üzerine uyarlanan bir direniş hikayesidir... Her şeye rağmen ayakta duran sapasağlam bir genç kız... BERİL KOREL... Güzel bir başlangıca imza atamasalar da hayatında önemli bir yere sahip olacak kişi... ME...