Meriç'in hala kucağındaydım Deniz'e göz ucuyla arada bakıyordum.
Annesi " Sofra kurulana kadar koltukta sohbet edelim " dedi. Meriç'le yüzümüz çok yakındı. Normalde çok tatlı olsa da yakından ayrı bir tatlıydı. Meriç salona ilerleyip beni koltuğun oraya koymaya çalışırken yüzümüz birbirine değdi. Yüzüm yanıyordu şu an kalbim her yeri bırakmış sadece suratıma kan pompalıyordu. Şeytan diyor ki yapış. Neyse ben iyi bir kızım şeytana uyamam. Uysam da fena olmaz hani ama neyse.
Geri çekildim ve oturdum. Meriç yanıma oturdu. Annesi ile babası bize bakıp bir şeyler fısıldaşıyor ardından da sırıtıyorlardı.
Meriç'e çevirdim kafamı göz göze geldik. Gözlerinin ta en içine bakıyordum. Orada beni çeken bir şey vardı. Gözünün o ta en içine kamp kurasım geldi. Beril ne saçmalıyorsun sen. Hala gözlerimiz birbirine bakarken utanmıştım biraz. Kaçmam lazımdı ama sabitlenmişti sanki gözlerim oraya. O da öyle bakınca tam bir ölümdü. Hizmetçi sofrayı kurmaya başlamıştı.
" Şey.. bir bardak su alabilir miyim " dedim.
" Tabi efendim " deyip mutfağa girdi. " gözümü o tarafa yönelttim. Bir daha göz göze gelirsek vicudum alev alacaktı. Hizmetçi kapıdan göründü.
" Buyrun efendim " deyip suyu bana uzattı.
Suyu elime aldım " teşekkür ederim". Susamamıştım ama o an aklıma başka bir şey gelmemişti büyülüyordu gözleri içine çekiyordu. Meriç yanıma yaklaşıp " Susamadığın halde su istemek... Hmm kaçma planın iyiymiş " deyip sırıttı. Annesinin bize baktığını fark edince " İyiyim Meriç. Çok anlayışlısın " deyip sahte bir gülüş takındım.
" Oğlum bizi tanıştırmayacak mısın? " diye soran kadına baktım. Çok şefkatli bir anne sesi hasret olduğum bir şey. Annemi özlediğimi fark ettim bir an annem işkolik olan benimle ilgilenmeyen ama yine de onun için canımı verebileceğim.
" Sevgilim bu annem Meral " dedi Meriç. İyice alışmıştım sevgilim laflarına falan hiç bitmeyen bir oyun olsaydı keşke. Küçükken evcilik oynarken annem yemeğe çağırdığında bile oyunu bırakmak istemeyip gitmezdim. Meriç ' te öyle olmaya başlamıştı ayrılmak istemiyordum.
" Bu da babam Kubilay " İkisiylede ' Tanıştığıma memnun oldum' deyip el sıkıştık taki Deniz'i tanıştırana kadar.
" Ve bu da Deniz. Abim " deyince 1 saattir içmeye çalıştığım su boğazıma kaçtı. Öksürmeye başladım. Deniz Meriç ' in abisiyse Dilara nereden çıktı. Tobe yarabbim. Ne oluyor burada Deniz bana bakıyordu sus dercesine.
Meriç Deniz ile beni göz göze görünce " Biz artık yukarı çıkalım " dedi ve beni yavaşça kucağına aldı.
Annesi " Oğlum yemek yeseydik öyle çıkardınız " deyince aç olduğumu fark ettim.
" Yukarıda yeriz biz " deyip merdivene yöneldi. Yukarı çıkıyordu kafamı Meriç'in göğsüne yaslamış suratına bakıyordum. İşte huzur... Meriç bir odaya girince odaya odaklandım. Siyah beyaz tonlu bir oda odaya girdiğim gibi kitaplıkta ki kitapların rengi göze çarpıyordu. Gerisi siyah beyazdı. Meriç beni dikkatli bir şekilde koltuğa oturttu." Hadi bakalım uykuya. Minikler erken uyur " deyip sırıttı. Gülüşünden öptüğüm hoşlanmaya başlıyorsun galiba Beril... Akışına bırakmak bazen iyiydi düşünmek istemiyordum.
" Üstünü değiştirelim sonra yemek yeyip yatarız " dedi. Yatarız derken yatarız ama farklı yataklarda demek istemiştir kesin.
" Tamam. " dedim sadece. Kapı tıklatıldı içeri hizmetçi girdi ve elinde tepsi ile Meriç gidip aldı ve çalışma masasının üstüne koydu. Ve yanıma oturdu.
" Benim tişörtlerimden giyeceksin artık " deyip gardroba gitti. Oradan siyah bir badi çıkarttı. Ve yanıma geldi.
" Kaldır kollarını " dedi. Ne yani omu giydirecekti yok artık. Latif bana böyle bir şey dese döverdim herhalde. Gerçi kimi dövüyorsun ki bi çaksa düşeceksin Beril.
" Ben kendim giyebilirim sonuçta ayağımda sorun var kolumda değil " dedi.
" Sen bilirsin " deyip tişörtümü sıyırdı. Olamaz pembe sütyenim gözüküyordu. Ay rezil oldum. Kollarımı göğüs hizzamda doladım. Sapık uyuz.
" Giydirmeyi düşünmüyorsun galiba " dedim. Tişörtü ilk kafamdan geçirdi. Sonra kollarımı kaldırıp kollarımı hızlıca geçirdim. Ve Meriç ' e baktım. Ağzı bir metre açılmış gülüyordu. O gülünce benim de gülesim geliyordu. Yanaklarımın içini ısırdım ve Meriç 'e kızgın bir bakış attım.
" Pembe de fena değilmiş " dedi. Ciddi ciddi sapık bu çocuk.
" Acıktım ben sen nasıl bakıcısın böyle sapık ve işe yaramaz " dedim. Konuyu değiştirmek için acıktığımı dile getirdim ama acıkmıştım yani. Çorbayı masadan aldı ve yanıma oturdu. Biraz yakınlaştı. Tepsiyi kucağıma koydu. Ve kaşığı çorbaya daldırdı.
Ye bakalım minik " deyip kaşığı ağızıma soktu.
" Ah.! " ağızım yanmıştı. Meriç'ten de bu beklenirdi zaten.
"Ağızım yandı Meriç üflenip de verilir o " dedim." Ne bileyim Beril ? Hayatımda ilk defa birine çorba yediriyorum " dedi. İşte şimdi sevinmiştim canım benim ya ilk benim,ilk benim.
" Beril daldın gene aç ağızını uçak geliyor " dedi. İşte bu komikti. " Meriç ben hep uçak yerim zaten " deyip ağızımı açtım. Kahkaha atmıştı bende gülüyordum.
Meriç'in gözlerinden anladığım kadarıyla mutlu görünüyordu. Yavaş yavaş gerilen ağzının mutluluktan sırıttığı haberini getiren gözleri o kadar güzel bakıyordu ki bazen cennetin fragmanı olduğunu zannediyordum şimdi de olduğu gibi.
Ufak bir kahkahanın ardından bana dönüp " Mutlu musun? " diye bir soru yöneltti. Şaşkınlıklar içerisinde onun yanında nasıl mutlu olamayacağımı düşünürken hala gözlerinin içine bakıyordum.
"Hayatım da hiç olmadığım kadar " diye ağzımdan minik dalgalarla odaya yayılan sesimi duyduğundan emin değildim çok da kısık sesle söylemiştim ama inşallah duymamıştır çünkü duyarsa onu sevdiğimi falan düşünecek ki doğru düşünecek ama düşünmesin ya of Beril ne saçmalıyorsun sus biraz sus. İç sesimle mücadelem devam ederken Meriç'in beni dürtmesiyle irkildim.
" Mutlu musun ? diye sormuştum cevap alamadım" diye tekrarlarken gözlerimi gözlerini çevirdim ve " Senin ile mutlu olmamak imkansız " dedim cesaret ile söylediğim bu cümle beni bile şaşırtmıştı. Gözümü çevirmeden hala ona bakıyordum. İnşallah yanlış bir şey söylememişimdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyuz
AcakGenç bir kızın ihanete karşı dimdik durması üzerine uyarlanan bir direniş hikayesidir... Her şeye rağmen ayakta duran sapasağlam bir genç kız... BERİL KOREL... Güzel bir başlangıca imza atamasalar da hayatında önemli bir yere sahip olacak kişi... ME...