Media da Dilara var :))
İYİ OKUMALAR DİLİYORUM :) <3
- 2 Saat Sonra -
Lanet kapının açılmadığı son dakikalar ve hiçbir şekilde mavi gözlümü görememem bana ağır koyuyordu.Sinir katsayımın artığı şu dakikalar gerginliğimde artmıştı.Biri şu siktiğimin kapısından çıkıp da bir bilgi veremiyor mu ? ufak bir cümle ya bu kadar mı zor ?
Kapının açılması ile çöktüğüm yerden kalkıp 40'lı yaşlarda olan doktora sinirli ve öfkeli bakışlarımı gönderdim.
'' Ne oldu '' diye benden önce Dilara'nın davranması beni şaşırtsa da bir şey söyleme durumum yoktu elbet.
'' Şiddetli bir hipotermi geçirmiş şuan iyi ama bir müddet daha uyuyacak '' dediğinde rahatlamam oldukça artmıştı.Ama ya gözlerinin buğusunu göremezsem..
'' Teşekkürler..Imm...Peki şey görebilir miyiz '' dedi titrek ses ile davranarak
'' Tamam ama sadece üçer dakika ile iki kişi girebilir'' dediğinde yüzümde güller açmıştı.
'' Teşekkürler ''
'' Şu taraftan geçi hemşire arkadaşımız sizi hazırlasın'' diye de ekledikten sonra konuşmanın son noktalarında hala Beril'i görecek olmam beni sevindiriyordu.Bilmiyorum beni ona bir şey bağlamıştı.Sevgili rolü daha çok gerçekçi hissi veriyordu.Seviyordum desem basit kalacaktı.O benim zaafım anlamını taşıyordu artık yavaşça gösterdiği yöne doğru ilerledik.
Bizi hazırladıktan sonra ilk olarak Dilara girmişti.Bense camdan onları izlemiştim.1 dakika 49 saniye sonra çıkacaktı ve ben girecektim.Soluk gözüküyordu bedeni çok soluk , bitmiş , yıkılmış hissediyordu.Ben yapmıştım bunu ben az daha koyacaktım onu toprağın altına ellerimle.Benim ellerimi tutup ela gözlerim bakmak yerine kahverengi o kıskandığım toprağı izliyor olacaktı.
Benim hatamın bedelini o ödeyecekti.Ona ödetecektim.Gözlerim yine buğulandı.Ağlamayacaktım.Yaşıyordu o niye ağlayayım ki..
'' Hadi gir '' diye titrek bir ses ile çıkan Dilara içimdeki buz kütlelerine daha çok baskı yapıyordu ve kırılacaktı.Ben bitecektim.Başımla onayladım ve içeri girdim.Yavaşça yanına ilerledim ve biraz önce Dilara'nın kalktığı sandalyeye çöktüm.
'' Keşke uyansan '' diye geçirdim kısık bir ses elim elindeydi.
'' Neşeni saçsan ortalığa bak pişmanım uyanınca affeder misin beni bilemem ama duymanı istediğim bir şey var ben söyleyeceğim ama sen yine uyuyorsun yine duymayacaksın ama ben sıkılmadan söyleyeceğim'' nefes aldım acı ve soğuk bir nefes.
'' Söylediğim de duymanı diledim hep ama sen duymadın bu seferde duymayacaksın.''
'' Seni seviyorum '' bir anda döküldü ağzımdan cümleler ben ormantik listesinin başında beyaz bayrakla dolaşan bir insandım nasıl çıkmıştı benden bu sözler , cümleler.Elimdeki eli kıpırdayınca içimi bir sevinç kapladı.
'' Beni duyuyor musun Beril , güzelim ? '' diye bir cümleyi daha tamamlayıp sundum soğuk hastahane duvarlarının arasında kalan bu odaya.
'' Umutsuzluğun ve hiçsizliğin adımlarını atmıştım..Ama bir adam gördüm..Ela gözlü geveze bir şey onun için ayaktayım..Ben ben sol yanımda en güzel yeri ona verdim '' dediğinde kısa bir şok geçirmiştim.
Gözleri yavaşça aralanırken karanlık odaya ışık vurmuş gibi hissettim.
'' Doktor..Doktor yok mu ? '' diye bağırmaya başladığımda bir tane hemşire içeri girdi acele ile.
'' Uyandı '' dediğimde doktor da birden bir rahatlama hissettim.Geldiği kapıdan tekrar geri giderken gülümsemişti.Tekrar Beril'in yanına döndüğüm de.
'' Ortalığı birbirine katmana gerek olduğunu düşünmüyordum Meriç'' diye söylenmeye başladı.Gözlerine kan oturmuştu.
'' Başladın yine gevezeciğim bir sus yatmanın tadını çıkar '' dediğimde gülmüştüm.O da güldü.
'' Tadını çıkar. Ben bu yatağın tadını çıkartacağım.Gerçekten bravo Meriç.'' dediğinde kısık sesle bir kahkaha atmıştım.
'' Dışarı da ağaç gibi kök salan bir Meriç düşün önce , sonra ağlıyor falan , gözler şiş doktorları döven , adını söylemeyi sevmediğim o soğuk odada bağıran bir Meriç düşün '' dediğimde gülmüştü.
'' Düşündüm '' dediğinde gözlerimi açıp sorarcasına bakmıştım.
'' O zaman ben biraz daha kestireyim şurada '' dediğinde ikimizde gülmüştük.
Doktor içeriye girdiğinde dışarı çıkmak zorunda kalmıştım.Biraz sonra normel odaya alınacaktı zaten Beril o yüzden içim rahattı.Durumu da öğrendiğim kadarı ile iyiymiş.
*****
Dilaraların evine geldiğimiz de Beril yorgunluğun etkisi ile arabada uyuyakalmıştı.Kucağım da eve taşırken Dilara'nın telefonundan yükselen melodi ile uyanmamasını diledim Beril'in.Kıpırdanmaya başlayınca.
'' Şşş uyumaya devam et güzelim '' diye mırıldandığım da duyduğuna pek emin değildim ama elleri boynumu daha sıkı sardı ve düzenli nefes almaya devam etti.Uykusuna kaldığı yerden devam ettiğinin farkındaydım.
'' Meltem Teyze arıyor '' diye Dilara lafa giriş yapmıştı.Başım ona döndüğün de '' Annesi '' diyebilmişti.Bir süre sonra yanımızdan ayrılıp telefon ile konuşmaya başladığın da bende Deniz ile beraber içeri geçtim.Beril'i Dilara'nın odasına yatırıp üstüne örtüyü örttükten sonra yanına oturmamla kapı sesi ile irkilmem bir olmuştu.Gidip Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle şaşırmam bir olmuştu.
Neden gelmişse artık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyuz
RandomGenç bir kızın ihanete karşı dimdik durması üzerine uyarlanan bir direniş hikayesidir... Her şeye rağmen ayakta duran sapasağlam bir genç kız... BERİL KOREL... Güzel bir başlangıca imza atamasalar da hayatında önemli bir yere sahip olacak kişi... ME...