ARZULADIM KAYBETTİM(Tamamlandı)

8. BÖLÜM : Deniz

Kaanı üzerimden iterek "Pis sapık" diye çığlık atıp dizine tekmeyi indirdim.

Kaan da çok şaşırmış olucakki ağzı açık bir şekilde bana tuhaf tuhaf bakıyordu hızlı bir şekilde banyodan çıkarken içimden pislik o benim ilk öpücüğümdü diye geçirdim....

Akşam olmuştu yatağa yatıp gözlerimi kapadım kapadığım gibi Kaan dudaklarını hatırlamış olucağım ki parmağımı dudağımda tutuyordum.

Kendime gelip hızla elimi çekerek "Arzu o pislik adi şey senin ilk öpücüğünü çaldı şimdi onu düşünmen aptalca olur salak kendine gel" dedim.

Gece Kaan'ı kontrole gittiğimde kalbim yerinden fırlayacak sandım ona yaklaştıkca içimde pimi çekilmiş bir bomba vardı sanki her an patlamaya hazır sanırsam güzel bir rüya görüyordu.

Çünkü hiç yüzünü buruşturmuyodu hatta mutlu görünüyordu en iyisi hiç uyandırmıyım diyerek odasından çıkıp kendi odama gittim.

Gece kalktıklarımın hiç birinde acı çekmiyordu.

Kesin ilk öpücüğümü çalınca mutlu mesut uyumuştur.
diye düşünürken bir taraftanda fırçama macun sürüyordum.

Bigün gerçekten çok güneşliydi o sırada Kaan banyoya girince ikimizde donup kaldık.

Birbirimize bakıyor ama hiç konuşmuyorduk sonunda Kaan banyodan çıkınca derin bir nefes aldım. 

Ağzımla onaylamazca sesler çıkarıp kendi banyosunda her şey var neden ortak olanı kullanıyo ki diye düşünürken yine gözlerimin önüne geliyordu Kaan'nın macunlu olan dudaklarıma yapışması hiç gitmiyor'du gözümün önünden kahvaltıya oturduğumuzda Kaan sessiz'di hiç bir şey konuşmamıştı.

------------------------

Of çok yoruldum diye sızlanıp kollarımı oynattım.

İki saattir yürüyordum ama hala markete ulaşamamıştım.

"Arabayla git market çok uzakta o kadar yolu yürüyemezsin" hizmetçinin dediklerini hatırlayınca içimden haklıymış diye bildim gerçekten uzak'mış.

Yürümeye devam derken önümde siyah bir minübis durdu ve içinden çıkan adam ağzıma bir bez dayadı çırpınmış'tım ama pek işe yaramamıştı gerisi zifiri karanlık.

Uyandığımda büyük ve geniş bir evdeydim.

Haraket etmeye çalıştım ama sandelyeye bağlı olduğumu görünce debelenmeyi bıraktım.

Çünkü bu bağlardan hayatta kurtulamazdım.

Sonra iri yarı siyah kızıl karışık saçları olan ve yüzünde kocaman yara izi olan bir adam geldi.

Önümde durarak bana öylece baktı sessizliği bozan ben oldum.

Alayla karışık yarım ağız gülerek "Merhaba Demir" dedim .

Bana doğru yaklaşıp yüzünden hiç eksik olmayan gülüşünü takınıp "Küçük canavarımız bizi hatırladı erkek kılığına girince seni tanıyamazmıyız sandın" dediğinde dediklerini umursamayıp.